'Uluslararası Teknik Eğitim Programı' Sertifika Töreni
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Fatih Projesi aslında Türkiye'nin bilişim çağının başladığı projedir.
Bu proje sadece Türkiye'nin değil, dünyada bilişim sektörünün gelişmesine çok önemli katkısı olacaktır ' dedi.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Alcatel-Lucent, Ericsson ve Huawei firmalarının desteğiyle gerçekleştirilen 'Uluslararası Teknik Eğitim Programı'nın tamamlanması dolayısıyla Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nda sertifika töreni düzenlendi. Törene, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer, TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam ve firma temsilcileri katıldı.
Bakan Yıldırım, törende yaptığı konuşmada, uluslararası eğitim programının tamamlandığını ve bugün kursiyerlerin sertifikalarını alacaklarını hatırlatarak, 'Türkiye konumu itibariyle asırlardan beri doğudan batıya, batıdan doğuya yolların geçtiği bir ülke olmakla kalmamış aynı zamanda medeniyetlerin buluşmasına da ev sahipliği yapmıştır. Türkiye'nin bu tarihi gerçeği ve tarihi geçmişi bugün için ve gelecek için de kendisine çok önemli sorumluluklar yüklemektedir. Bugün bilgi çağını tüm hızıyla yaşıyoruz.Artık devasa fabrikaların, on binlerce insanların çalıştığı tesislerin yerini bir masa, bir bilgisayar, bir çip almış durumda. Bununla yanı üretimi, hatta daha fazlasını çok büyük bir hızla yapar hale geldik. Süratle bilgi toplumuna doğru giden bu yolda bölgesel ve ülke içerisindeki sayısal uçurumun ortadan kaldırılması en önemli hedeflerimiz arasında yer almalıdır. Ülkenin kendi sınırları içerisinde gelişmiş olması, bilişim alt yapısını kurmuş olması tek başına bir anlam ifade etmez. Önemli olan yanı,hizmetleri, aynı yaşam kalitesine aynı şekilde erişilebilirliği, uluslararası düzeyde herkese eriştirebilmemiz lazım. Bugün 2,5 milyar insan internetle 7 gün 24 saat gece gündüz sürekli iletişim halinde. Bunun dışında 1,5 milyar insanın hala hiçbir haberleşmesi yok. Bunu görmemiz lazım. Bu bize çok önemli bir sorumluluk getirmektedir. Türkiye yaptığı çalışmalarla, gerçekleştirdiği programlarla asla olaya menfaat açısından bakmamıştır. Nerede desteğe ihtiyacı olan, nerede sıcak bir ilgiye ihtiyacı olan birülke var, hiç bir hesap kitap yapmadan hemen onların yanında yer almış ve onların acılarını, yoksulluklarını ortadan kaldıracak tedbirlere ve çalışmalara ortak olmuştur. Önümüze baktığımızda son birkaç yıl içerisinde en az gelişmiş ülkeler uluslararası konferansını Türkiye İstanbul'da gerçekleştirmiş ve kapsamlı bir geleceğe yönelik projeler, programlar İstanbul kararlarıyla dünyaya duyurulmuştur. Olduğu zaman vereceksiniz. Çünkü mülkün sahibi bellidir. Eğer sorumluluğunuzu yerine getirmezseniz, insanlarihtiyaç duyduğu zaman yanlarında olmazsanız, o zaman ne kadar büyük bir ülke olursanız olun hiçbir şey ifade etmeyecektir ' dedi.
Yıldırım, bugün batıda yaşanan sorunların arkasında insan unsurunun ihmal edilmesi olduğunu ifade ederek, 'Ne yaparsanız yapın, mutlaka yaptığınız işte insanı işin merkezine oturtun. 600 yıldan fazla 3 kıtada hüküm süren Osmanlı'nın kuruluş felsefesi de budur. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. İşbirliği, aynı dili konuşma, aynı teknolojiyi kullanabilme kabiliyeti kazanırsak o zaman bu gelişmelerin, bu ürünlerin faydasını görmüş oluruz. Ve burada yapılan da budur ' şeklinde konuştu.
Bakan Yıldırım ayrıca, Türkiye'de yaşanan gelişmelerle ilgili de şunları söyledi: 'Türkiye özellikle telekomünikasyon alanında son 9 yılda geçmişten gelen zaman kaybını ortadan kaldıracak şekilde, bilişim hızıyla ilerlemeye devam etti. Bölgesel erişilebilirlik oldukça iyi bir konumda. 50 milyon nüfusumuz internetle, bilgisayarla haşır neşir durumda. Öğrenmenin yaşı yok. Biz alfabe okur-yazarlığı döneminde yetiştik ama şimdi bilgisayar okur-yazarlığı dönemi var. Biz mutluyuz çünkü çocuklarımız var. Onları biz yetiştirdik ama şimdi onlar bizi yetiştiriyor. Ve onlar sayesinde bilgisayarokur-yazarı oluyoruz. Böylece aramızdaki sayısal uçurum da kapanmış oluyor. Fatih projesi aslında Türkiye'nin bilişim çağının başladığı projedir. Bu proje sadece Türkiye'nin değil, dünyada bilişim sektörünün gelişmesine çok önemli katkısı olacaktır. Önemli olan insana yatırım yapmak. Taşa toprağa yapılan yatırımın ömrü belli, 3-5 sene. Ama insana yapılan yatırım nesilden nesile devam edecek bir yatırımdır. Her gün yeni bir şeyin söylendiği bir dünyada yaşıyoruz. Çünkü bilgi çağında yaşıyoruz. Bilgi, uçsuzbucaksız bir umman. '
Kaynak: İHA
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Alcatel-Lucent, Ericsson ve Huawei firmalarının desteğiyle gerçekleştirilen 'Uluslararası Teknik Eğitim Programı'nın tamamlanması dolayısıyla Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nda sertifika töreni düzenlendi. Törene, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer, TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam ve firma temsilcileri katıldı.
Bakan Yıldırım, törende yaptığı konuşmada, uluslararası eğitim programının tamamlandığını ve bugün kursiyerlerin sertifikalarını alacaklarını hatırlatarak, 'Türkiye konumu itibariyle asırlardan beri doğudan batıya, batıdan doğuya yolların geçtiği bir ülke olmakla kalmamış aynı zamanda medeniyetlerin buluşmasına da ev sahipliği yapmıştır. Türkiye'nin bu tarihi gerçeği ve tarihi geçmişi bugün için ve gelecek için de kendisine çok önemli sorumluluklar yüklemektedir. Bugün bilgi çağını tüm hızıyla yaşıyoruz.Artık devasa fabrikaların, on binlerce insanların çalıştığı tesislerin yerini bir masa, bir bilgisayar, bir çip almış durumda. Bununla yanı üretimi, hatta daha fazlasını çok büyük bir hızla yapar hale geldik. Süratle bilgi toplumuna doğru giden bu yolda bölgesel ve ülke içerisindeki sayısal uçurumun ortadan kaldırılması en önemli hedeflerimiz arasında yer almalıdır. Ülkenin kendi sınırları içerisinde gelişmiş olması, bilişim alt yapısını kurmuş olması tek başına bir anlam ifade etmez. Önemli olan yanı,hizmetleri, aynı yaşam kalitesine aynı şekilde erişilebilirliği, uluslararası düzeyde herkese eriştirebilmemiz lazım. Bugün 2,5 milyar insan internetle 7 gün 24 saat gece gündüz sürekli iletişim halinde. Bunun dışında 1,5 milyar insanın hala hiçbir haberleşmesi yok. Bunu görmemiz lazım. Bu bize çok önemli bir sorumluluk getirmektedir. Türkiye yaptığı çalışmalarla, gerçekleştirdiği programlarla asla olaya menfaat açısından bakmamıştır. Nerede desteğe ihtiyacı olan, nerede sıcak bir ilgiye ihtiyacı olan birülke var, hiç bir hesap kitap yapmadan hemen onların yanında yer almış ve onların acılarını, yoksulluklarını ortadan kaldıracak tedbirlere ve çalışmalara ortak olmuştur. Önümüze baktığımızda son birkaç yıl içerisinde en az gelişmiş ülkeler uluslararası konferansını Türkiye İstanbul'da gerçekleştirmiş ve kapsamlı bir geleceğe yönelik projeler, programlar İstanbul kararlarıyla dünyaya duyurulmuştur. Olduğu zaman vereceksiniz. Çünkü mülkün sahibi bellidir. Eğer sorumluluğunuzu yerine getirmezseniz, insanlarihtiyaç duyduğu zaman yanlarında olmazsanız, o zaman ne kadar büyük bir ülke olursanız olun hiçbir şey ifade etmeyecektir ' dedi.
Yıldırım, bugün batıda yaşanan sorunların arkasında insan unsurunun ihmal edilmesi olduğunu ifade ederek, 'Ne yaparsanız yapın, mutlaka yaptığınız işte insanı işin merkezine oturtun. 600 yıldan fazla 3 kıtada hüküm süren Osmanlı'nın kuruluş felsefesi de budur. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. İşbirliği, aynı dili konuşma, aynı teknolojiyi kullanabilme kabiliyeti kazanırsak o zaman bu gelişmelerin, bu ürünlerin faydasını görmüş oluruz. Ve burada yapılan da budur ' şeklinde konuştu.
Bakan Yıldırım ayrıca, Türkiye'de yaşanan gelişmelerle ilgili de şunları söyledi: 'Türkiye özellikle telekomünikasyon alanında son 9 yılda geçmişten gelen zaman kaybını ortadan kaldıracak şekilde, bilişim hızıyla ilerlemeye devam etti. Bölgesel erişilebilirlik oldukça iyi bir konumda. 50 milyon nüfusumuz internetle, bilgisayarla haşır neşir durumda. Öğrenmenin yaşı yok. Biz alfabe okur-yazarlığı döneminde yetiştik ama şimdi bilgisayar okur-yazarlığı dönemi var. Biz mutluyuz çünkü çocuklarımız var. Onları biz yetiştirdik ama şimdi onlar bizi yetiştiriyor. Ve onlar sayesinde bilgisayarokur-yazarı oluyoruz. Böylece aramızdaki sayısal uçurum da kapanmış oluyor. Fatih projesi aslında Türkiye'nin bilişim çağının başladığı projedir. Bu proje sadece Türkiye'nin değil, dünyada bilişim sektörünün gelişmesine çok önemli katkısı olacaktır. Önemli olan insana yatırım yapmak. Taşa toprağa yapılan yatırımın ömrü belli, 3-5 sene. Ama insana yapılan yatırım nesilden nesile devam edecek bir yatırımdır. Her gün yeni bir şeyin söylendiği bir dünyada yaşıyoruz. Çünkü bilgi çağında yaşıyoruz. Bilgi, uçsuzbucaksız bir umman. '