Laçiner: Kızgınlıkla, Anlık Duygularla Yasa Yapılmaz
12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştiren Kenan Evren başkanlığındaki Milli Güvenlik Konseyi tarafından, darbe sonrası yapılan ilk seçimden 2 gün önce kabul edilen ve Turgut Özal'ın başbakan olduğu 3 Kasım 1983'te Resmi Gazete'de yayınlanan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Kanunu'nda yapılması düşünülen değişiklik, beraberinde bir dizi tartışmayı da getirdi.
Demokratik reformlarla öne çıkan AK Parti Hükümeti 'nin, istihbarat örgütünün denetimi noktasındaki düzenlemeyi, askeri dönemde hazırlanan MİT yasasından geri götürme ihtimalinin tezat oluşturacağı vurgulanıyor.
MİT Kanunu'nda yapılması düşünülen değişikliği Cihan Haber Ajansı 'na değerlendiren Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, geçici bir krizden hareketle, tepkisel bir yasa değişikliği olması halinde, yarın yine değişiklik gerekeceğini söyledi. Daha kapsamlı yasa değişikliğine ihtiyaç bulunduğunun altını çizen Laçiner, şöyle devam etti:
'Daha doğrusu, kapsamlı bir yasaya ihtiyaç var. Bir değil, bir çok yasaya ihtiyaç var. Çünkü bir çok açık var. İfratla tefrit arasında dolaşılmaması lazım. Kızgınlıkla, anlık duygularla yasa yapılmaz. Krizden çıkmak için geçici bir pansuman önlem olarak değişiklik yapılabilir ama uzun vadede bu işlerin çok daha kapsamlı, derli toplu yapılması gerekir. '
Yasanın demokratik olması gerektiğini vurgulayan Laçiner, Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek olmadığını belirterek, bunun Batıda örnekleri bulunduğunu ifade etti. 'Belli kısımlara tanınacak ayrıcalıkların bir sınırı var. Haklar, görevler, bunlar çok net bir şekilde sınırlarının belirlenmesi gerekiyor. ' diyen Laçiner, 'Bizim mevcut yasalarımız, 'istihbarat hangi alanda çalışır, ne yetkisi vardır, nasıl çalışır?' bunlar sağlıklı bir şekilde tanımlamıyor. Sadece istihbaratçıların yargılanması değil, onların yetki ve sorumlulukları noktasında da müthiş boşluklar var. Ondan dolayı kapsamlı bir yasa değişikliğine ihtiyaç var. En önemlisi de tepkisel yasa yapmak, uzun vadede sağlıklı değildir. Yarın başka bir kriz çıkar, sizin yaptığınız değişiklik lehinize de aleyhinize de dönüşebilir. Ondan dolayı dört dörtlük, sağını solunu iyi düşünerek, uzun vadeli, soğukanlı bir şekilde kapsamlı bir yasa değişikliğine, yasa yapımına ihtiyaç var. Şu an krize dönük olarak yapılıyor. Uzun vade yerine, kısa vadede bir çözüm getirecek muhakkak. ' dedi.
'MİT GÖREVLİLERİ İÇİN KORUMA ANLAMINA GELİYOR '
Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Sinan Kılıçkaya ise 'Devletin bir takım şeyleri ortaya çıkacak, gizli görüşmeleri, şunlar bunlar ortaya çıkacak. Bunları korumamız gerekir ' kaygısıyla değişiklik yapıldığı kanaatine sahip olduğunu ifade etti. Başbakan'ın izni olmadan, MİT görevlilerinin soruşturulamayacağını, haklarında dava açılamayacak bir konuma geldiklerini dile getiren Kılıçkaya, bunun da bir anlamda MİT görevlileri için koruma anlamına geldiğine dikkat çekti.
'Arızi bir durumdur. Hukuka veya teamüllere çok uygun olarak bu işi çözmemiştir. ' diyen Kılıçkaya, şöyle konuştu: 'Bu işe askerler de dahil edilirse çok sağlıklı olmaz. Türkiye, geçmişi demokratik olağan şartlarda bir ülke değildir. Geçmişte demokrasi dışı bir sürü yöntem vardır. Türkiye, darbelerle karşılaşmış bir ülkedir. Bugün bunun hesabı sorulmak üzere. Bu, Türkiye demokrasisi açısından çok olumlu ve yerinde bir durum iken hesabın sorulmasına engel olacak tüm davranışlar yanlıştır. '
YENİ TEKLİF NEYİ ÖNGÖRÜYOR
AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel'in imzasını taşıyan kanun teklifi, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT Kanunu'nda değişiklik yapılmasını öngörüyor. Kanunun 26. maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle 'MİT mensuplarının veya başbakan tarafından özel bir görevi ifa etmek üzere görevlendirilenlerin, görevini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı' haklarında soruşturma yapılması tamamen başbakanın iznine bağlanıyor.
Teklife göre, MİT mensupları veya başbakanın özel bir görevi ifa etmek üzere görevlendirdiği kişilerin soruşturmasında Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri takdirde de başbakanın izni gerekecek. Mevcut MİT Kanunu'nun 'Cezai Takibat İzni' başlıklı bölümünde yer alan 26. maddede 'MİT mensuplarının görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan ötürü haklarında cezai takibat yapılması başbakanın iznine bağlıdır.' ifadeleri yer alıyor. Ancak yeni kanun teklifi, bu maddeyi genişleterek, 'başbakanın özel bir görevi ifa etmek üzere görevlendirdiği' kişileri de bu kapsama alırken, hem MİT mensuplarını hem de özel görevlendirilen kişileri özel yetkili savcıların ve ağır ceza mahkemelerinin kapsamı dışına alıyor.
1983 yılında çıkan MİT Kanunu'nun 26. Maddesi, görev suçları ile ilgili başbakanın izni şartını getiriyordu. Ancak 2005'te yürürlüğe giren CMK, özel yetkili savcılara izin şartı aramaksızın soruşturma yetkisi getirdi. Son yasa CMK olduğu için bu yasa uygulanıyordu. Değişiklikle, son hüküm haline gelecek olan 26. Madde uygulanacak. Öneri, salı günü TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşülecek.
MİT Kanunu'nda yapılması düşünülen değişikliği Cihan Haber Ajansı 'na değerlendiren Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, geçici bir krizden hareketle, tepkisel bir yasa değişikliği olması halinde, yarın yine değişiklik gerekeceğini söyledi. Daha kapsamlı yasa değişikliğine ihtiyaç bulunduğunun altını çizen Laçiner, şöyle devam etti:
'Daha doğrusu, kapsamlı bir yasaya ihtiyaç var. Bir değil, bir çok yasaya ihtiyaç var. Çünkü bir çok açık var. İfratla tefrit arasında dolaşılmaması lazım. Kızgınlıkla, anlık duygularla yasa yapılmaz. Krizden çıkmak için geçici bir pansuman önlem olarak değişiklik yapılabilir ama uzun vadede bu işlerin çok daha kapsamlı, derli toplu yapılması gerekir. '
Yasanın demokratik olması gerektiğini vurgulayan Laçiner, Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek olmadığını belirterek, bunun Batıda örnekleri bulunduğunu ifade etti. 'Belli kısımlara tanınacak ayrıcalıkların bir sınırı var. Haklar, görevler, bunlar çok net bir şekilde sınırlarının belirlenmesi gerekiyor. ' diyen Laçiner, 'Bizim mevcut yasalarımız, 'istihbarat hangi alanda çalışır, ne yetkisi vardır, nasıl çalışır?' bunlar sağlıklı bir şekilde tanımlamıyor. Sadece istihbaratçıların yargılanması değil, onların yetki ve sorumlulukları noktasında da müthiş boşluklar var. Ondan dolayı kapsamlı bir yasa değişikliğine ihtiyaç var. En önemlisi de tepkisel yasa yapmak, uzun vadede sağlıklı değildir. Yarın başka bir kriz çıkar, sizin yaptığınız değişiklik lehinize de aleyhinize de dönüşebilir. Ondan dolayı dört dörtlük, sağını solunu iyi düşünerek, uzun vadeli, soğukanlı bir şekilde kapsamlı bir yasa değişikliğine, yasa yapımına ihtiyaç var. Şu an krize dönük olarak yapılıyor. Uzun vade yerine, kısa vadede bir çözüm getirecek muhakkak. ' dedi.
'MİT GÖREVLİLERİ İÇİN KORUMA ANLAMINA GELİYOR '
Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Sinan Kılıçkaya ise 'Devletin bir takım şeyleri ortaya çıkacak, gizli görüşmeleri, şunlar bunlar ortaya çıkacak. Bunları korumamız gerekir ' kaygısıyla değişiklik yapıldığı kanaatine sahip olduğunu ifade etti. Başbakan'ın izni olmadan, MİT görevlilerinin soruşturulamayacağını, haklarında dava açılamayacak bir konuma geldiklerini dile getiren Kılıçkaya, bunun da bir anlamda MİT görevlileri için koruma anlamına geldiğine dikkat çekti.
'Arızi bir durumdur. Hukuka veya teamüllere çok uygun olarak bu işi çözmemiştir. ' diyen Kılıçkaya, şöyle konuştu: 'Bu işe askerler de dahil edilirse çok sağlıklı olmaz. Türkiye, geçmişi demokratik olağan şartlarda bir ülke değildir. Geçmişte demokrasi dışı bir sürü yöntem vardır. Türkiye, darbelerle karşılaşmış bir ülkedir. Bugün bunun hesabı sorulmak üzere. Bu, Türkiye demokrasisi açısından çok olumlu ve yerinde bir durum iken hesabın sorulmasına engel olacak tüm davranışlar yanlıştır. '
YENİ TEKLİF NEYİ ÖNGÖRÜYOR
AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel'in imzasını taşıyan kanun teklifi, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT Kanunu'nda değişiklik yapılmasını öngörüyor. Kanunun 26. maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle 'MİT mensuplarının veya başbakan tarafından özel bir görevi ifa etmek üzere görevlendirilenlerin, görevini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı' haklarında soruşturma yapılması tamamen başbakanın iznine bağlanıyor.
Teklife göre, MİT mensupları veya başbakanın özel bir görevi ifa etmek üzere görevlendirdiği kişilerin soruşturmasında Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri takdirde de başbakanın izni gerekecek. Mevcut MİT Kanunu'nun 'Cezai Takibat İzni' başlıklı bölümünde yer alan 26. maddede 'MİT mensuplarının görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan ötürü haklarında cezai takibat yapılması başbakanın iznine bağlıdır.' ifadeleri yer alıyor. Ancak yeni kanun teklifi, bu maddeyi genişleterek, 'başbakanın özel bir görevi ifa etmek üzere görevlendirdiği' kişileri de bu kapsama alırken, hem MİT mensuplarını hem de özel görevlendirilen kişileri özel yetkili savcıların ve ağır ceza mahkemelerinin kapsamı dışına alıyor.
1983 yılında çıkan MİT Kanunu'nun 26. Maddesi, görev suçları ile ilgili başbakanın izni şartını getiriyordu. Ancak 2005'te yürürlüğe giren CMK, özel yetkili savcılara izin şartı aramaksızın soruşturma yetkisi getirdi. Son yasa CMK olduğu için bu yasa uygulanıyordu. Değişiklikle, son hüküm haline gelecek olan 26. Madde uygulanacak. Öneri, salı günü TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşülecek.