Hanefi Bostan'dan Tayin Eleştirisi
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı M.Hanefi Bostan, Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen Kilis İl Temsilcisi Osman Boybeyi'nin Şanlıurfa'ya tayinini eleştirdi..
Yazılı bir açıklama yapan Bostan, ' Bilindiği üzere Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen Kilis İl Temsilcisi Osman Boybeyi, Bakanlık Müfettişi Cevdet Sezgin tarafından yapılan taraflı soruşturma sonucunda, 2010 yılı Temmuz ayında 1 yıl kademe ilerlemesi durdurma cezası ile cezalandırılarak, Şanlıurfa'ya tayin edilmiştir. Boybeyi halen Şanlıurfa'da sürgünde bulunmaktadır. Hiçbir makul gerekçesi olmayan soruşturmanın dayanağı olarak, Kilis İl Temsilcisi olarak Osman Boybeyi'nin bir siyasi parti toplantısınakatılmış olması gösterilmektedir. Ancak siyasi parti toplantılarına ve özellikle de iktidar partisi kongrelerine ve toplantılarına katılan yandaş sendikanın üyeleri veya temsilcileri ile diğer sendikaların üye ve temsilcileri için bu fiil suç olarak kabul edilmemektedir. İşte bu çifte standarda sağduyu sahibi bir insanın isyan etmemesi mümkün değildir. Bu aynı zamanda zulümdür. Dinimize göre zulme rıza küfürdür ' dedi
' Biz Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen olarak, sendikalar demokratik kitle örgütleri olduklarından, her siyasi parti toplantısına katılır, temsilci gönderir ve bir sivil toplum örgütü olarak toplantıda görüşlerini de açıklayabileceğini düşünüyoruz ' diye devam eden Bostan, ' Çünkü sendikaların yaptıkları iş ve işlemlerde muhatapları siyasi partiler ve bürokrasidir. Sendikalar ve sendikacılar için yasak olan; siyasi faaliyet yapmaktır. Siyasi partilerin toplantılarına katılmak yasak kapsamında değildir veböyle bir yasaklama sendikal faaliyeti engellemek anlamına gelecektir. Bu ise, Türk Ceza Kanunun 118 inci maddesine göre suçtur. Sendika temsilcilerinin siyasi partilerin toplantısına katılmaktan dolayı cezalandırılamayacağına dair Danıştay kararları da bulunmaktadır ' ifadelerini kullandı.
Bazı sendikaları yandaş davranmakla suçlayan Hanefi Bostan, ' Kaldı ki, yandaş sendikanın pek çok üyesi siyaset akademisine katılarak, diplomaları bizzat siyasiler tarafından verilmiştir. Yine yandaş sendikanın pek çok temsilcisi bölge milletvekilleri ile ortak açıklamalara imza atmıştır. Benzeri faaliyetleri hız kesmeden devam etmektedir. Nitekim en son örneklerinden biri de iktidar partisinin 24 Aralık 2011 tarihinde yapılan Pendik ilçe kongresine, Pendik İlçe Milli Eğitim vekil Şube Müdürü YıldırımDemirci katıldığı halde bugüne kadar herhangi bir kovuşturmaya tabi tutulmamasıdır. Bu çifte standart yaklaşım bir hukuk devleti olan ülkemize yakışmamaktadır. Bu anlayış ülkemizde yandaşlara başka hukuki normların uygulandığının çok net bir göstergesidir. Söz konusu Türk Eğitim Sen olunca, başkasına hak olarak görülen Türk Eğitim Sen'e yasak olarak değerlendirilmektedir. Bakanlık Müfettişi Cevdet Sezgin'in tavrını merakla bekliyoruz. Sayın Sezgin devlet memuru olan birisinin bu tür toplantıya katılması657 sayılı Kanun'un 125.maddesinde belirtilen disiplin suçu kapsamına girmemekte midir? Giriyorsa ne diye beklenmektedir? Yandaş sendikanın üyeleri ve temsilcileri bu tür suçlardan muaf oldu da bizim mi haberimiz yok? Eğer suç değilse Kilis il temsilcimiz neden hala Urfa'da sürgündedir? Sayın Milli Eğitim Bakanı ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinden bu konuda açıklama bekliyoruz ' dedi.
Kaynak: İHA
' Biz Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen olarak, sendikalar demokratik kitle örgütleri olduklarından, her siyasi parti toplantısına katılır, temsilci gönderir ve bir sivil toplum örgütü olarak toplantıda görüşlerini de açıklayabileceğini düşünüyoruz ' diye devam eden Bostan, ' Çünkü sendikaların yaptıkları iş ve işlemlerde muhatapları siyasi partiler ve bürokrasidir. Sendikalar ve sendikacılar için yasak olan; siyasi faaliyet yapmaktır. Siyasi partilerin toplantılarına katılmak yasak kapsamında değildir veböyle bir yasaklama sendikal faaliyeti engellemek anlamına gelecektir. Bu ise, Türk Ceza Kanunun 118 inci maddesine göre suçtur. Sendika temsilcilerinin siyasi partilerin toplantısına katılmaktan dolayı cezalandırılamayacağına dair Danıştay kararları da bulunmaktadır ' ifadelerini kullandı.
Bazı sendikaları yandaş davranmakla suçlayan Hanefi Bostan, ' Kaldı ki, yandaş sendikanın pek çok üyesi siyaset akademisine katılarak, diplomaları bizzat siyasiler tarafından verilmiştir. Yine yandaş sendikanın pek çok temsilcisi bölge milletvekilleri ile ortak açıklamalara imza atmıştır. Benzeri faaliyetleri hız kesmeden devam etmektedir. Nitekim en son örneklerinden biri de iktidar partisinin 24 Aralık 2011 tarihinde yapılan Pendik ilçe kongresine, Pendik İlçe Milli Eğitim vekil Şube Müdürü YıldırımDemirci katıldığı halde bugüne kadar herhangi bir kovuşturmaya tabi tutulmamasıdır. Bu çifte standart yaklaşım bir hukuk devleti olan ülkemize yakışmamaktadır. Bu anlayış ülkemizde yandaşlara başka hukuki normların uygulandığının çok net bir göstergesidir. Söz konusu Türk Eğitim Sen olunca, başkasına hak olarak görülen Türk Eğitim Sen'e yasak olarak değerlendirilmektedir. Bakanlık Müfettişi Cevdet Sezgin'in tavrını merakla bekliyoruz. Sayın Sezgin devlet memuru olan birisinin bu tür toplantıya katılması657 sayılı Kanun'un 125.maddesinde belirtilen disiplin suçu kapsamına girmemekte midir? Giriyorsa ne diye beklenmektedir? Yandaş sendikanın üyeleri ve temsilcileri bu tür suçlardan muaf oldu da bizim mi haberimiz yok? Eğer suç değilse Kilis il temsilcimiz neden hala Urfa'da sürgündedir? Sayın Milli Eğitim Bakanı ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinden bu konuda açıklama bekliyoruz ' dedi.