İkinci Dünya Savaşı Sırasında Bergen

İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya'nın Aşağı Saksonya Eyaleti Lohheide beldesindeki Bergen-Belsen toplama kampında öldürülen sekiz Türk vatandaşı Perla Behar-Behar, Iso Cory, Jacques Nahoum, Dr. Jakob Jekutiel Neubauer, Max Neumann, Marco Ojalvo, Elyo Sarfati, Garabed Tachdijan için yaptırılan anıt, törenle açıldı.

Türkiye tarafından 1944-1945 yıllarında hayatını kaybeden beşi Musevi, ikisi Müslüman, biri de Ortodoks Ermeni kökenli olan sekiz Türk vatandaşının anısına yaptırılan bronz anıt levhanın açılışı, Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu tarafından gerçekleştirildi.

Anıtın açılış törenine Hannover Başkonsolosu Tunca Özçuhadar, Aşağı Saksonya Sosyal İşler, Kadın, Aile, Sağlık ve Uyum Bakanı Aygül Özkan, Eyalet Kültür Bakanlığı Müsteşarı Stefan Powol, Hannover ve Celle Belediye Başkanları, Eyalet Emniyet Müdürü, Aşağı Saksonya Liberal Yahudi Toplumu Başkanı, Türk Musevi Cemaati temsilcisi Daniel Altaras, Protestan ve Katolik Kilisesi temsilcileri, Türk sivil toplum örgütleri başkanları ve çok sayıda davetli katıldı.

Tören, yapımcı Güneş Çelikcan'ın 2. Dünya Savaşı sırasında Türk diplomatlarının fedakarca girişimleri sonucu Nazi zulmünden kaçarak Türkiye'ye sığınan Musevileri konu alan ''Türk Pasaportu'' filminden özet görüntülerle başladı.

-Anıtlar geçmişi hatırlatmanın yanında gelecekteki tehlikelere dikkati çeker-

Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Karslıoğlu, kamp kayıtlarına göre çeşitli Avrupa ülkelerinden getirilmiş 126 Türk vatandaşının Bergen-Belsen toplama kampında kaldığının öğrenildiğini söyledi.

Kampta 120 bin Musevi'nin öldürüldüğünü ancak Nazi döneminde bilgilerin yok edilmesiyle ancak 50 bin kişinin isimlerine ulaşılabildiğine kaydeden Karslıoğlu, ''Anıtı açmakla, vatandaşlarımızın burada yaşadığı acının hiçbir zaman unutulmamasına dikkati çekmek istedik'' dedi.

Anma programlarının ve anıtların geçmişi hatırlatmaktan ziyade, gelecekte olabilecek tehlikelere de işaret etmek açısından önemli olduğunu vurgulayan Karslıoğlu, ırkçılık ve ayrımcılığın getirdiği felaketleri hatırlatarak farklı din ve kültürlere karşı toleranslı olunması gerektiğini belirtti.

Büyükelçi Karslıoğlu, özellikle Bergen-Belsen toplama kampında öldürülen sekiz Türk vatandaşının nihai bilgilerine birkaç yıl önce ulaştıklarını belirterek, ''Avrupa'da bir çok büyükelçiliğimiz ve başkonsolosluğumuzun Nazilerin baskılarına ve tehditlerine rağmen burada Türk pasaportu taşıyan Musevi kökenli vatandaşlarımızı dünya tarihinde emsali görülmeyen büyük fedekarlıkla kurtardıklarını biliyoruz. Bu bölgeye Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden Türk vatandaşları habersiz olarak aileleriyle birlikte getirilip tutulmuşlardır'' değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin Almanya'ya karşı ilan ettiği savaş nedeniyle buradaki Türklerin rehine olarak tutulduklarının sonradan öğrenildiğini ifade eden Karslıoğlu, ''Türkiye'nin Almanya ile diplomatik ilişkilerinin 2 Ağustos 1944'de sona ermesinden sonra, iki ülke arasında varılan mutabakat gereğince kampta bulunan 105 Musevi Türk vatandaşı, 10 Nisan 1945'te İstanbul'a gönderildi. Pazarlık malzemesi yapılmak istenen bu insanlarımızdan sekizi bilinmeyen nedenlerle öldürüldü. Yapılan pazarlıklar neticesinde 105 Türk pasaportlu Yahudi kökenli vatandaşımız ise deniz yoluyla Türkiye'ye gönderildi'' dedi.

Büyükelçi Karslıoğlu ayrıca haberleşmenin çok kötü olduğu Nazi döneminde Türk pasaportu taşıyan vatandaşlardan ölenlerin tam sayısının bilinmediğini kaydetti.

-Türk Musevi Cemaati temsilcisi Daniel Altaras-

Türk Musevi Cemaati temsilcisi Daniel Altaras ise Nazi döneminde 6 milyon Musevi'nin öldürüldüğünü belirterek, Nazi katliamının kendileri için unutamayacakları bir travma olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bu konuda örnek bir tutum sergilediğini dile getiren Altars, anıt için de Türkiye'ye teşekkür ederek, ''15. yüzyılda Musevileri İspanya'dan kurtaran Türkiye, her zaman güvenli bir liman olmuştur. İkinci Dünya Savaşı'nda da ellerinden geldiği kadar Türk pasaportlu Yahudileri kurtarmak için çalışan Türk diplomatlarını da hiçbir zaman unutamayız'' ifadelerini kullandı.

-Uyum Bakanı Aygül Özkan-

Aşağı Saksonta Uyum Bakanı Aygül Özkan da anıtın açılmasına destek olanlara mensubu olduğu bakanlık adına teşekkür etti ve ''Anıtın açılışı, ırkçılık ve ayrımcılığa karşı bir bütünleşmedir'' dedi.

Üzerinde Türkçe, Almanca ve İngilizce ''Bergen-Belsen'de katledilen Musevi ve Musevi olmayan Türk vatandaşlarının aziz hatırasına'' yazılı bronz levhanın açılışı Musevi, Müslüman ve Hıristiyan din adamlarının okuduğu dualar eşliğinde gerçekleştirildi.

Öte yandan açılışı yapılan anıtın, 60 yıl önce kurulan Bergen-Belsen Müzesi'nde açılan 4. anıt olduğunu belirten müze müdürü Thomas Rehe,''Tüm guruplar adına 1999 yılında ilk anıtın açıldığı müzemizde 2003'te Polonya, 2005'te Hollanda ve bugün de Türkiye, Musevi vatandaşları adına anıt açmıştır'' diye konuştu.

Muhabir: Bremen / Cüneyt Karadağ

Yayıncı: Erdem Gültekin
Kaynak: AA