Rutkay Aziz: ''tiyatrocu Değil Siyasetçi Olmak İstiyordum''
Ünlü sinema ve tiyatro sanatçısı Rutkay Aziz, Taner Barlas ile birlikte Özel Akdeniz Okulları’nda düzenlenen söyleşiye katıldı.
“Benim niyetim tiyatro yapmak değil, siyasete girmekti. Kendimi de bu anlamda yetiştiriyordum” diyen Rutkay Aziz, tiyatro ile nasıl tanıştığını da öğrencilerle paylaştı. Yargının siyasallaştığı üç tarihi olayı konu edinen; ‘Adalet Sizsiniz’ adlı oyunu sahnelemek üzere Adana’ya gelen Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu oyuncuları Rutkay Aziz ve Taner Barlas, Özel Akdeniz Okulları’nda düzenlenen söyleşide de öğrencilerle bir araya geldi. Öğrenciler tarafından okul girişinde çiçeklerle karşılanan Aziz ve Barlas, daha sonra minik hayranlarının sevgi gösterileri arasında söyleşinin yapılacağı salona geçti.
Aziz ve Barlas, ‘Kariyer Günü’ adı altında düzenlenen ve yoğun ilgi gösterilen etkinliğe ‘onur konuğu’ olarak katılarak, burada merak edilen soruları yanıtladı, onlara tiyatro konusunda bilgiler verdi. ‘Oturum Başkanlığı’nı Özel Akdeniz Okulları Eğitim Direktörü Esat Ergün’ün üstlendiği oturuma konuşmacı olarak katılan bir diğer isim de; tiyatro oyuncusu, yazar ve yönetmen Ümit Denizer oldu.
“TİYATRO ONURLU VE SOYLU BİR İŞTİR” Okula girdiğinde karşılaştığı tablonun kendisini heyecanlandırdığını dile getiren Rutkay Aziz, “Biliyorsunuz benim kızımın adı; Doğa. Öylesine güzelim bir doğadan okula giriliyor ki, etkilenmemek elde değil. Böylesi bir doğal güzelliğin ardından sınıflarına giren çocuklarımız, umuyorum ki çağdaşlık ve uygarlığın yolunda yetişir” dedi.
Tiyatro sahnesinin öyle sıradan bir sahne olmadığının altını çizen Aziz, tiyatronun çok onurlu ve soylu bir iş olmasının yanında tiyatrocunun dünya insanına karşı bir sorumluluk taşıdığını dile getirdi. Aziz, Sahneye çıkmadan önce yaşadığı heyecanı hiçbir zaman aşamadığını ve her zaman o heyecan ve coşkuyu da yaşamaya devam edeceğini anlattı.
“NİYETİM TİYATRO YAPMAK DEĞİL SİYASETE GİRMEKTİ” “Benim niyetim tiyatro yapmak değil, siyasete girmekti. Kendimi de bu anlamda yetiştiriyordum” diyen Rutkay Aziz, tiyatro ile nasıl tanıştığını da öğrencilerle paylaştı. Lisedeyken okulun ‘münazara kolu başkanı’ olduğu bilgisini veren Aziz, “Felsefe ve aynı zamanda da sosyoloji ve psikoloji dersine giren Reyhan Hocam tiyatroyu çok seviyordu ve adeta sevdalıydı tiyatroya. Sesim kalındı ve sahnelenecek oyunda ‘baba’ rolünü benim canlandırmamı istedi, ancak bunu ilk başta kabul etmedim. Reyhan Hocam da beni eğer rolü üstlenmezsem her 3 dersten de bırakacağını söyledi.
Bu üç dersten kalmak, yazın bitmesi demekti. Ben de mecburen kabul ettim. Sonra başrol oynayan çocuk kapris yapınca o rol de bana kaldı. Üstlendiğim rol benim de hoşuma gitti ve o oyunda ödül aldım. Sonrası da çorap söküğü gibi geldi. Reyhan Hocam sayesinde tiyatro ile tanıştım” ifadesini kullandı.
“SANAT BİR AYDINLANMA VE HAYATIN YANSIMASIDIR” Sanatın bir aydınlanma olduğu gibi hayatın bir yansıması olarak da öne çıktığını vurgulayan Taner Barlas da, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Hayatı, düzeni ve kişinin kendisini sorgulamasıdır sanat. Belki çok iyi bir eğitim alıp, üniversiteyi birincilikle bitirebiliriz ama sanat konusunda kendimizi geliştirmez, bu aydınlanmanın içinde olmazsak, kıyısından köşesinden sanata bulaşmazsak bir yanımız eksik kalır. Kendimizi ve yaşadığımız toplumu sorgulayamayız yeterince. Bu yüzden belki profesyonel yaşamda tiyatrocu ya da roman yazarı olamayabilirsiniz, ancak amatörde olsa sanatla uğraşmaya başladığınızda kendinizi bir değişim içinde göreceğiniz gibi düzeni ve kendinizi sorgulamaya başladığınızın farkına varacaksınız.” “YAZARLIK MERAKLA BAŞLAR, İNATLA SÜRER, SABIRLA DEVAM EDER” Tiyatro oyuncusu, yazar ve yönetmen Ümit Denizer de, yazarlığın bir formülü olduğunu ve buna da kendisinin kısaca; ‘MİS’ olarak formüle ettiğini vurguladı. Denizer, “MİS diye bir formülüm var. Buradaki ‘M’ merak, ‘İ’ inat, ‘S’ de sabır anlamına geliyor. İnsanı yazar yapan ‘MİS’tir. Her şey merakla başlar. Bugün kullandığımız her şey bir merak sonucu bulunmuştur ve meraksız bir hayat düşünülemez. Yazarlık da merakla başlıyor, inatla sürüyor ve sabırla devam ediyor. Eğer yazar olmak istiyorsanız, bu ‘MİS’ formülünü asla unutmayın” dedi.
Konuşmaların ardından Özel Akdeniz Okulları Yönetim Kurulu Başkan Vekili Aycan Akyürek, katkı ve katılımlarından dolayı Rutkay Aziz, Taner Barlas ve Ümit Denizer’e yönetim kurulu üyesi Sevinç Gen ile birlikte birer buket çiçek ve plaket vererek, teşekkür etti .
Kaynak: İHA
Aziz ve Barlas, ‘Kariyer Günü’ adı altında düzenlenen ve yoğun ilgi gösterilen etkinliğe ‘onur konuğu’ olarak katılarak, burada merak edilen soruları yanıtladı, onlara tiyatro konusunda bilgiler verdi. ‘Oturum Başkanlığı’nı Özel Akdeniz Okulları Eğitim Direktörü Esat Ergün’ün üstlendiği oturuma konuşmacı olarak katılan bir diğer isim de; tiyatro oyuncusu, yazar ve yönetmen Ümit Denizer oldu.
“TİYATRO ONURLU VE SOYLU BİR İŞTİR” Okula girdiğinde karşılaştığı tablonun kendisini heyecanlandırdığını dile getiren Rutkay Aziz, “Biliyorsunuz benim kızımın adı; Doğa. Öylesine güzelim bir doğadan okula giriliyor ki, etkilenmemek elde değil. Böylesi bir doğal güzelliğin ardından sınıflarına giren çocuklarımız, umuyorum ki çağdaşlık ve uygarlığın yolunda yetişir” dedi.
Tiyatro sahnesinin öyle sıradan bir sahne olmadığının altını çizen Aziz, tiyatronun çok onurlu ve soylu bir iş olmasının yanında tiyatrocunun dünya insanına karşı bir sorumluluk taşıdığını dile getirdi. Aziz, Sahneye çıkmadan önce yaşadığı heyecanı hiçbir zaman aşamadığını ve her zaman o heyecan ve coşkuyu da yaşamaya devam edeceğini anlattı.
“NİYETİM TİYATRO YAPMAK DEĞİL SİYASETE GİRMEKTİ” “Benim niyetim tiyatro yapmak değil, siyasete girmekti. Kendimi de bu anlamda yetiştiriyordum” diyen Rutkay Aziz, tiyatro ile nasıl tanıştığını da öğrencilerle paylaştı. Lisedeyken okulun ‘münazara kolu başkanı’ olduğu bilgisini veren Aziz, “Felsefe ve aynı zamanda da sosyoloji ve psikoloji dersine giren Reyhan Hocam tiyatroyu çok seviyordu ve adeta sevdalıydı tiyatroya. Sesim kalındı ve sahnelenecek oyunda ‘baba’ rolünü benim canlandırmamı istedi, ancak bunu ilk başta kabul etmedim. Reyhan Hocam da beni eğer rolü üstlenmezsem her 3 dersten de bırakacağını söyledi.
Bu üç dersten kalmak, yazın bitmesi demekti. Ben de mecburen kabul ettim. Sonra başrol oynayan çocuk kapris yapınca o rol de bana kaldı. Üstlendiğim rol benim de hoşuma gitti ve o oyunda ödül aldım. Sonrası da çorap söküğü gibi geldi. Reyhan Hocam sayesinde tiyatro ile tanıştım” ifadesini kullandı.
“SANAT BİR AYDINLANMA VE HAYATIN YANSIMASIDIR” Sanatın bir aydınlanma olduğu gibi hayatın bir yansıması olarak da öne çıktığını vurgulayan Taner Barlas da, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Hayatı, düzeni ve kişinin kendisini sorgulamasıdır sanat. Belki çok iyi bir eğitim alıp, üniversiteyi birincilikle bitirebiliriz ama sanat konusunda kendimizi geliştirmez, bu aydınlanmanın içinde olmazsak, kıyısından köşesinden sanata bulaşmazsak bir yanımız eksik kalır. Kendimizi ve yaşadığımız toplumu sorgulayamayız yeterince. Bu yüzden belki profesyonel yaşamda tiyatrocu ya da roman yazarı olamayabilirsiniz, ancak amatörde olsa sanatla uğraşmaya başladığınızda kendinizi bir değişim içinde göreceğiniz gibi düzeni ve kendinizi sorgulamaya başladığınızın farkına varacaksınız.” “YAZARLIK MERAKLA BAŞLAR, İNATLA SÜRER, SABIRLA DEVAM EDER” Tiyatro oyuncusu, yazar ve yönetmen Ümit Denizer de, yazarlığın bir formülü olduğunu ve buna da kendisinin kısaca; ‘MİS’ olarak formüle ettiğini vurguladı. Denizer, “MİS diye bir formülüm var. Buradaki ‘M’ merak, ‘İ’ inat, ‘S’ de sabır anlamına geliyor. İnsanı yazar yapan ‘MİS’tir. Her şey merakla başlar. Bugün kullandığımız her şey bir merak sonucu bulunmuştur ve meraksız bir hayat düşünülemez. Yazarlık da merakla başlıyor, inatla sürüyor ve sabırla devam ediyor. Eğer yazar olmak istiyorsanız, bu ‘MİS’ formülünü asla unutmayın” dedi.
Konuşmaların ardından Özel Akdeniz Okulları Yönetim Kurulu Başkan Vekili Aycan Akyürek, katkı ve katılımlarından dolayı Rutkay Aziz, Taner Barlas ve Ümit Denizer’e yönetim kurulu üyesi Sevinç Gen ile birlikte birer buket çiçek ve plaket vererek, teşekkür etti .