Tanık, Cübbeli Ahmet Hakkındaki İddialarında İfade Değiştirdi
Kamuoyunda ‘Cübbeli Ahmet Hoca’ olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün de sanıkları arasında bulunduğu davada dinlenen tanık, soruşturmayı önceden öğrendiğini ve Ünlü’yü uyarmak istediğini söyledi.
Tanık, daha önceki ifadesinde Ünlü’ye ait görüntüler olduğu yönündeki sözlerinin ise hayal ürünü olduğunu iddia etti. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 4. duruşması yapıldı. Duruşmaya, tutuklu sanıklar Ahmet Mahmut Ünlü, Barış Sezek ve Mahjuba Demirel ve aralarında Nejat Ergin’in de bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar katıldı.
Duruşmada Ünlü’nün 2011 yılında korumalığını yapan emekli polis memuru Hamit Duysak tanık olarak dinlendi. Emniyette verdiği bazı ifadeleri reddeden Duysak, “Emniyette verdiğim ifadede ders yapılan yere bayanların geldiğini ve elimde Cübbeli’ye ait özel kasetlerin olduğuna dair verdiğim ifadeler hayaldir.” dedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, “Kolay mı insanların hakkında böyle konuşmak? Burada insanlar yargılanıyor.” şeklinde tepki gösterdi.
Bu sırada söz alan Ünlü, hiçbir dönem koruma istemediğini belirtti.
Ünlü, “Ben aylık 10 bin lira nasıl vereyim? Öleceksem ölürüm. Cemaatten Fahri Can Polat bu korumanın hareketlerini beğenmemiş. Bu şikayeti bana ilettiler. Bunun üzerine ben de kendilerine ‘korumayı işe alan ben değilim. O yüzden ben çıkaramam’ dedim. Ama adamcağıza benim kendisini işten çıkardığımı söylemişler. Bana kızdığı için Hamit bunları söylemiş. Benim fiziki takibe alındığımı duymuş emniyetten Hamit. Takipte olduğumu söylemek için benimle görüşmek istemiş ancak görüşmedik.” dedi.
Hamit Duysak ise Ünlü’nün etrafındakileri de bu takibe karşı uyardığını belirterek, “Beni dikkate alsalardı bunların hiçbiri olmayacaktı.” diye konuştu.
Duruşmada avukatlar, basında da yer alan Ünlü’nün dosyasının sürüncemede bırakıldığı ve bu konudaki şikayetlerin dikkate alınmadığı şeklinde konuştu.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, emniyetten gelen raporu anlattı. Ekinci, “Yargılama devam ederken avukat Fatih Oğuz, Fas’a giderek mağdure bayanların ifade vermemesi için para verildiğini ifade eden bir ihbar mektubu var. Mahkemeye gelen hiçbir konuyu sümenaltı edemem. Bu konuda Organize Şube Müdürlüğü inceleme yaptı. ‘Avukat Fatih Oğuz’un Fas’a gittiğini, 18 Temmuz 2012’de Fas’taki mağdurelerin ifadelerinin alındığını ve aynı gün avukat Fatih Oğuz’a sekreteri Oya Kaya tarafından 17 Bin 696 Dolar para gönderildiğini tespit ettik’ şeklinde yazı geldi.” dedi.
Avukatlar, “Bu ihbar mektubunu niye değerlendirmeye alıyorsunuz?” diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Ekinci, “Kimse bizim umrumuzda değil. Medya servisi umurumuzda olmaz. Gazetede bir avukatın beyan verip mahkemenin davayı kasıtlı olarak sürüncemede bıraktığını söylüyor. Duygusal karar vermeyiz. Öyle olsa 4 ayda bir gün veririz.” diye konuştu.
Bu arada, emniyetin yazısında adı geçen avukat Fatih Oğuz ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmada görüşü sorulan savcı, tutuklu sanıklarının tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme duruşmaya ara verdi.Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan da duruşmayı takip etti. Ünlü’yü 12 Eylül döneminden beri tanıdığını söyleyen Okuyan, Ünlü’ye kendi yazdığı kitabı hediye etti.
Duruşmada Ünlü’nün 2011 yılında korumalığını yapan emekli polis memuru Hamit Duysak tanık olarak dinlendi. Emniyette verdiği bazı ifadeleri reddeden Duysak, “Emniyette verdiğim ifadede ders yapılan yere bayanların geldiğini ve elimde Cübbeli’ye ait özel kasetlerin olduğuna dair verdiğim ifadeler hayaldir.” dedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, “Kolay mı insanların hakkında böyle konuşmak? Burada insanlar yargılanıyor.” şeklinde tepki gösterdi.
Bu sırada söz alan Ünlü, hiçbir dönem koruma istemediğini belirtti.
Ünlü, “Ben aylık 10 bin lira nasıl vereyim? Öleceksem ölürüm. Cemaatten Fahri Can Polat bu korumanın hareketlerini beğenmemiş. Bu şikayeti bana ilettiler. Bunun üzerine ben de kendilerine ‘korumayı işe alan ben değilim. O yüzden ben çıkaramam’ dedim. Ama adamcağıza benim kendisini işten çıkardığımı söylemişler. Bana kızdığı için Hamit bunları söylemiş. Benim fiziki takibe alındığımı duymuş emniyetten Hamit. Takipte olduğumu söylemek için benimle görüşmek istemiş ancak görüşmedik.” dedi.
Hamit Duysak ise Ünlü’nün etrafındakileri de bu takibe karşı uyardığını belirterek, “Beni dikkate alsalardı bunların hiçbiri olmayacaktı.” diye konuştu.
Duruşmada avukatlar, basında da yer alan Ünlü’nün dosyasının sürüncemede bırakıldığı ve bu konudaki şikayetlerin dikkate alınmadığı şeklinde konuştu.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, emniyetten gelen raporu anlattı. Ekinci, “Yargılama devam ederken avukat Fatih Oğuz, Fas’a giderek mağdure bayanların ifade vermemesi için para verildiğini ifade eden bir ihbar mektubu var. Mahkemeye gelen hiçbir konuyu sümenaltı edemem. Bu konuda Organize Şube Müdürlüğü inceleme yaptı. ‘Avukat Fatih Oğuz’un Fas’a gittiğini, 18 Temmuz 2012’de Fas’taki mağdurelerin ifadelerinin alındığını ve aynı gün avukat Fatih Oğuz’a sekreteri Oya Kaya tarafından 17 Bin 696 Dolar para gönderildiğini tespit ettik’ şeklinde yazı geldi.” dedi.
Avukatlar, “Bu ihbar mektubunu niye değerlendirmeye alıyorsunuz?” diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Ekinci, “Kimse bizim umrumuzda değil. Medya servisi umurumuzda olmaz. Gazetede bir avukatın beyan verip mahkemenin davayı kasıtlı olarak sürüncemede bıraktığını söylüyor. Duygusal karar vermeyiz. Öyle olsa 4 ayda bir gün veririz.” diye konuştu.
Bu arada, emniyetin yazısında adı geçen avukat Fatih Oğuz ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmada görüşü sorulan savcı, tutuklu sanıklarının tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme duruşmaya ara verdi.Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan da duruşmayı takip etti. Ünlü’yü 12 Eylül döneminden beri tanıdığını söyleyen Okuyan, Ünlü’ye kendi yazdığı kitabı hediye etti.