Chp Genel Başkan Yardımcısı Koç'un Basın Toplantısı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili Başbakan'ın partisindeki milletvekilleri kızdırdığını ifade ederek, "Gruptan değişik seslerin yükseldiğini görüyoruz, duyuyoruz" dedi.
CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında Başbakan Erdoğan ve hükümeti eleştiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Başbakan’ın kılık kıyafetli ilgili yönetmeliğe atıf yapmasını hatırlatarak, aslında Başbakan’ın dilinin altında bir bakla olduğunu ve Başbakan’ın asıl derdinin Atatürk olduğunu söyledi.
“Başbakan’ın derdi Mustafa Kemal Atatürk. Atatürk’e sataşamadığı için, İsmet Paşa üzerinden dolaşarak Atatürk’e laf söylemenin ucuzluğu içinde günlerini geçiriyor” diyen Haluk Koç, “Ne bu kin, ne bu nefret, ne bu öfke. Kürt sorunu duruyor ortada, ciddi bir terör sorunu Türkiye’yi bunaltmış durumda, Başbakan’ın aklı fikri 70-80 yıl geride. Başbakan karanlıktan aydınlığa çıkartanlara düşman. Türkiye’nin ulusal egemenliğini dünyaya ilan edenlere düşman. Başbakan’ın kafa arkasındaki tortular bunlar" dedi.
Dokunulmazlıkların gündeme getirilmesine değinen Haluk Koç, "Başbakan taşıdı diye dokunulmazlıklar gündeme gelmedi. Uzun yıllardır dokunulmazlıklar tartışılıyor. 2002 seçimlerinden önceydi, bir televizyon programında Deniz Baykal ve Recep Tayip Erdoğan karşı karşıya gelmişlerdi. Temel konu dokunulmazlıkların kaldırılmasıydı. Başbakan’ın ağzından verilmiş bir söz vardı, ‘dokunulmazlıklar sadece kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı kalmalı’. 2002 yılının seçim kampanyasında Kahramanmaraş ve İçel’de Başbakan’ın yaptığı bir konuşma var, ‘biz dokunulmazlıkları sadece kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı kılmak istiyoruz’. Seçimler oldu, CHP bunu gündeme getirdiğinde ‘1 yıl bunu erteliyoruz’ dediler. Bütün bu süreçlerden geçiyoruz ve bugüne geliyoruz. Daha sonraki dönemlerde biz 'kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı kalsın' dedikçe, Başbakan dokunulmazlıklara dokundurtmadı. Başbakan’ın bu tavrı çakma milliyetçi rolüne soyunana kadar devam etti. Başbakan, kamuoyunu tatmin etmek bakımından bu milliyetçi oyların peşine düşünce BDP’ye savaş açtı, Oslo’yu ve Habur’u unutturmaya çalıştı, ama partisindeki milletvekillerini kızdırdı. Gruptan değişik seslerin yükseldiğini görüyoruz, duyuyoruz" şeklinde konuştu.
Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın uçağının Irak'a sokulmaması ile ilgili açıklama yapan Koç, "TC’nin Enerji Bakanı’nın uçağı Irak’a sokulmuyor. Resmi uçak bu. Ortadoğu’nun Fatih’i rolüne soyunmuş durumdaydılar, Ortadoğu’nun şamar oğlanı haline geldiler. Enerji Bakanı açıklama yapıyor 'biz kırgın, küskün değiliz. Irak Enerji Bakanını Boğaz'a davet ediyorum, balık yeriz’ diyor" ifadelerini kullandı .
Kaynak: İHA
“Başbakan’ın derdi Mustafa Kemal Atatürk. Atatürk’e sataşamadığı için, İsmet Paşa üzerinden dolaşarak Atatürk’e laf söylemenin ucuzluğu içinde günlerini geçiriyor” diyen Haluk Koç, “Ne bu kin, ne bu nefret, ne bu öfke. Kürt sorunu duruyor ortada, ciddi bir terör sorunu Türkiye’yi bunaltmış durumda, Başbakan’ın aklı fikri 70-80 yıl geride. Başbakan karanlıktan aydınlığa çıkartanlara düşman. Türkiye’nin ulusal egemenliğini dünyaya ilan edenlere düşman. Başbakan’ın kafa arkasındaki tortular bunlar" dedi.
Dokunulmazlıkların gündeme getirilmesine değinen Haluk Koç, "Başbakan taşıdı diye dokunulmazlıklar gündeme gelmedi. Uzun yıllardır dokunulmazlıklar tartışılıyor. 2002 seçimlerinden önceydi, bir televizyon programında Deniz Baykal ve Recep Tayip Erdoğan karşı karşıya gelmişlerdi. Temel konu dokunulmazlıkların kaldırılmasıydı. Başbakan’ın ağzından verilmiş bir söz vardı, ‘dokunulmazlıklar sadece kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı kalmalı’. 2002 yılının seçim kampanyasında Kahramanmaraş ve İçel’de Başbakan’ın yaptığı bir konuşma var, ‘biz dokunulmazlıkları sadece kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı kılmak istiyoruz’. Seçimler oldu, CHP bunu gündeme getirdiğinde ‘1 yıl bunu erteliyoruz’ dediler. Bütün bu süreçlerden geçiyoruz ve bugüne geliyoruz. Daha sonraki dönemlerde biz 'kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı kalsın' dedikçe, Başbakan dokunulmazlıklara dokundurtmadı. Başbakan’ın bu tavrı çakma milliyetçi rolüne soyunana kadar devam etti. Başbakan, kamuoyunu tatmin etmek bakımından bu milliyetçi oyların peşine düşünce BDP’ye savaş açtı, Oslo’yu ve Habur’u unutturmaya çalıştı, ama partisindeki milletvekillerini kızdırdı. Gruptan değişik seslerin yükseldiğini görüyoruz, duyuyoruz" şeklinde konuştu.
Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın uçağının Irak'a sokulmaması ile ilgili açıklama yapan Koç, "TC’nin Enerji Bakanı’nın uçağı Irak’a sokulmuyor. Resmi uçak bu. Ortadoğu’nun Fatih’i rolüne soyunmuş durumdaydılar, Ortadoğu’nun şamar oğlanı haline geldiler. Enerji Bakanı açıklama yapıyor 'biz kırgın, küskün değiliz. Irak Enerji Bakanını Boğaz'a davet ediyorum, balık yeriz’ diyor" ifadelerini kullandı .