Ünsal: 'Asım’ın Nesli Adam Gibi Gitti'

İl Başkanı Ünsal, mesajında, "M. Akif Ersoy’un sadece bir şair değildir. Şairliğinin ötesinde bir fikir adamı, alim, çok iyi bir sporcu, bir aksiyoner, mücadele ve dava adamıdır. Ömrü boyunca inandığı hak davasından asla şaşmamıştır. Akif’i Akif yapan bu dava mücadele adamı olmasıdır. Bu özelliklerinin yanında sadece şair yönünün ve hekim yönünün ön plana çıkartılması, kendisine haksızlık etmiş oluruz" dedi.

BBP İl Başkanı Ünsal, "Metafizik arayışların ıstırabını katan Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı, Müslüman Türk nesillerine aktarılan 'şeref levhası' hükmündedir. En zor şartların, çözülmenin ve umutsuzluğun hâkim olduğu bir dönemde millî mücadele ruhunun canlanmasına ömrünü adamıştır. O, milletin kendisidir. Asım'ın nesli adam gibi gitti. Mehmet Akif, hayatının her anıyla tam bir örnek insandır, destan adamdır. Hayatının her anını büyük bir sadelik ve tevazuyla yaşamış bir insanı her zamankinden fazla anlamaya, tanımaya muhtacız" diye konuştu.

Akif'in çileli hayatından bahsedilmediğini dile getiren Ünsal, "Akif’in hayatı nedense es geçilir; çektiği ızdırap ve çileler, vatanını terk etmek zorunda bırakılmış karşımızda bir Akif var. Peki Akif’e bunlar neden reva görülmüştür? 27 Aralık 1936 Pazar günü dünyamızdan ayrıldı. 1986 yılına kadar resmen hiç anılmadı. Ölümünde, resmi hiçbir kişi cenazesinde yoktu. Hatta cenazesine katılanlara soruşturma bile açıldı. Sessiz ve sedasız cenazesi olarak kaldırılmak istenmiştir. Akif kimsesiz değildi. Asım'ın nesli duyar duymaz, elinde bir bayrakla cenazeye koştu. Yine o anda yüzlerce genç üniversiteli peydah oldu. Üniversite’nin büyük sancağına tabutu sardılar. Al sancakla siyah Kâbe örtüsüne sarılan tabut, üniversite gençliğinin bir ürperme manzarası alan elleri üstünde gitti. Âkif’in Mısır’a gidişi de hazindir. 1925 yılından, 1936 yılının Haziran ayına kadar, yaklaşık on iki yıl, adeta “gönüllü sürgün” olarak bin bir zorlukla hayatını geçirmiştir. Milletvekilliği yapmasına rağmen ona maaş bağlanmamıştır" şeklinde konuştu.