'Ehl-i Beyt Sevgisi ve İslam Kardeşliği'' paneli
Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Yılmaz Kılınç, Alevi ve Sünnilerin İslam kardeşi olduğunu söyledi.
Kılınç, Merdan Ahlak Kültür ve Çevre Derneği tarafından Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde düzenlenen, ''Ehl-i Beyt Sevgisi ve İslam Kardeşliği'' panelinde, ''Müminler birbirinin kardeşidir'' sözünü anımsatarak, mesleği muhabbet olanların hakikatte kardeşliğe, birliğe ve berberliğe taraftar olduklarını belirtti.
''Aleviliğin mesleği muhabbettir'' diyen Kılınç, muhabbetin gereğinin muhabbet ettiğine benzemek olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
''Mesleğimiz madem muhabbet, o zaman başta Hz. Ali'ye ve 12 imama benzeyeceğiz demektir. Hz. Peygamber, Al-i Beyt'e karşı ümmetinin yani Müslümanların muhabbetini ve sevgisini istemiş. 'Size iki şey bırakıyorum, onlara temessük etseniz, necat bulursunuz. Biri kitabullah, biri Al-i Beytim' diyerek, Aleviler bu ölçülerle ehl-i sünnettirler ve ehl-i sünnet olan herkesi kardeş bilmek imanlarının gereğidir.''
Kılınç, Müminlerin birbirinin kardeşi olduğunu Allah ve peygamber için insanların birbirlerini sevmesi gerektiğini vurgulayarak, hak ve hakikat için birlik ve beraberlik kurulması gerektiğine dikkati çekti.
-''Aleviliği yanlış göstermeye çalışıyorlar''-
Kılınç, kendi yanlış düşünce ve yaşayışlarına göre Aleviliği göstermeye çalışanların Aleviliğe hakaret ettiğini aktararak ''Aleviliği yanlış göstermeye çalışıyorlar. Alevilik, İslamiyet'in içindedir ve Aleviler haşa dinsiz ve inançsız değildirler'' dedi.
''Alevi veya Sünni aileden gelip sonra dinsiz olanlar ve Aleviliği kasıtlı olarak dinsizlik gibi göstermek isteyenler bizim dışımızdadır, bizden değildirler'' diyen Kılınç, şöyle konuştu:
''Alevi ve Sünni İslam kardeşidirler. Hz. Ali'nin dini İslam'dır ve Al-i Beyti'nin de dini İslam'dır. Hacı Bektaş-ı Veli'nin, Yunus Emre'nin ve Aşık Veysel'in de dini İslam'dır. Al-i Beyt demek sünnet demektir. Her iki grup kitap ve sünneti ölçüde esas alıyor.''
Alevi ve Sünnilerin Allah ve peygambere giden yolda birleştiğini vurgulayan Kılınç, bu yolu saptırmaya çalışanların ise yanlış yolda olduğunu kaydetti.
İlahiyatçı Yazar Ali Rıza Güneş ise Kabe'nin adının ''Beytullah'' olmasından hareketle bütün Müslümanların ''Ehl-i Beyt'' olduğunu ifade etti.
Panel, Tasavvuf Musikisi konseri, aşure ikramı ve akademisyenlere plaket töreniyle son buldu.
Muhabir: İsmail Hakkı Demir
Yayıncı: Sevil Çelik
Kaynak: AA
''Aleviliğin mesleği muhabbettir'' diyen Kılınç, muhabbetin gereğinin muhabbet ettiğine benzemek olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
''Mesleğimiz madem muhabbet, o zaman başta Hz. Ali'ye ve 12 imama benzeyeceğiz demektir. Hz. Peygamber, Al-i Beyt'e karşı ümmetinin yani Müslümanların muhabbetini ve sevgisini istemiş. 'Size iki şey bırakıyorum, onlara temessük etseniz, necat bulursunuz. Biri kitabullah, biri Al-i Beytim' diyerek, Aleviler bu ölçülerle ehl-i sünnettirler ve ehl-i sünnet olan herkesi kardeş bilmek imanlarının gereğidir.''
Kılınç, Müminlerin birbirinin kardeşi olduğunu Allah ve peygamber için insanların birbirlerini sevmesi gerektiğini vurgulayarak, hak ve hakikat için birlik ve beraberlik kurulması gerektiğine dikkati çekti.
-''Aleviliği yanlış göstermeye çalışıyorlar''-
Kılınç, kendi yanlış düşünce ve yaşayışlarına göre Aleviliği göstermeye çalışanların Aleviliğe hakaret ettiğini aktararak ''Aleviliği yanlış göstermeye çalışıyorlar. Alevilik, İslamiyet'in içindedir ve Aleviler haşa dinsiz ve inançsız değildirler'' dedi.
''Alevi veya Sünni aileden gelip sonra dinsiz olanlar ve Aleviliği kasıtlı olarak dinsizlik gibi göstermek isteyenler bizim dışımızdadır, bizden değildirler'' diyen Kılınç, şöyle konuştu:
''Alevi ve Sünni İslam kardeşidirler. Hz. Ali'nin dini İslam'dır ve Al-i Beyti'nin de dini İslam'dır. Hacı Bektaş-ı Veli'nin, Yunus Emre'nin ve Aşık Veysel'in de dini İslam'dır. Al-i Beyt demek sünnet demektir. Her iki grup kitap ve sünneti ölçüde esas alıyor.''
Alevi ve Sünnilerin Allah ve peygambere giden yolda birleştiğini vurgulayan Kılınç, bu yolu saptırmaya çalışanların ise yanlış yolda olduğunu kaydetti.
İlahiyatçı Yazar Ali Rıza Güneş ise Kabe'nin adının ''Beytullah'' olmasından hareketle bütün Müslümanların ''Ehl-i Beyt'' olduğunu ifade etti.
Panel, Tasavvuf Musikisi konseri, aşure ikramı ve akademisyenlere plaket töreniyle son buldu.
Muhabir: İsmail Hakkı Demir
Yayıncı: Sevil Çelik