Yücel Fransız Ulusal Meclisi'nde Konuştu

Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, günümüzde yaşanan küresel sorunların çözümünde uluslararası girişimlere hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Yücel Fransız Ulusal Meclisi'nde Konuştu
Enver Yücel, farklı kültürlerden ve dinlerden gelen insanları, uyumlu kültürler arası ilişkileri arttırmak gibi ortak bir amaç çevresinde birleştirmeyi hedefleyen Aladdin Projesi kapsamında, Fransa Ulusal Meclisi'nde düzenlenen panelde bir konuşma yaptı. Yücel, "Günümüzde dünyamızın bugünkü toplantı konumuz gibi global sorunlara eğilen konularda düzenlenecek ciddi girişimlere hiç olmadığı kadar ihtiyacı vardır. Küreselleşen dünya ile birlikte sorunlar yalnızca bir yöreyi, bölgeyi ya da halkı değil küresel anlamda tüm insanları bir şekilde ilgilendirmeye başlamıştır" dedi.

Bu durumda yapılması gerekenin, kendi geleneğinde bir arada yaşama tecrübesi ve birikimi olan, özgürlük ve adalet mücadelesi vermiş, bu alanda başka toplumlara örnek olmuş milletlerin, küresel ölçek kazanan terör, hoşgörüsüzlük, ırkçılık, ötekine tahammülsüzlük gibi sorunların aşılması için el ele vermesi olduğunu söyleyen Yücel, bu manada projede sorumluluk üstlenenlere teşekkür etti.

Yücel, "Bugün Birleşmiş Milletler başta olmak üzere ülkeler ve toplumlar bu konuların çözümü için uğraş veriyorlar. Bu konulara değinen en önemli projelerden biri de hepimizin bildiği üzere eş başkanlığını ülkemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı Medeniyetler İttifakı projesidir" şeklinde konuştu.

Medeniyetler İttifakı projesine inanan bir isim olması nedeniyle Türkiye'de ilk medeniyet araştırmaları merkezini Bahçeşehir Üniversitesi'nde kurduğunu kaydeden Yücel, "Bu merkez önemli faaliyetler yaptı, yapmaya da devam ediyor" dedi.

Söz konusu merkezin en önemli projelerinden birinin, 20 bölümlük medeniyet belgesi olduğunu dile getiren Yücel, belgeselin 4 yıllık bir uğraş sonunda hazırlandığını söyledi.

Yücel, "Belgesel, şu sıralarda ARTE Fransa ve Almanya başta olmak üzere dünyanın önemli ülkelerinin televizyon kanallarında gösterilmeye ve medyada yorumlanmaya devam ediliyor. Biz objektif bir gözle medeniyetleri ele aldık ve bütün medeniyetlerin insanlığın ortak mirası olduğunu söyledik" dedi.

"BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ BİRLİKTE YAŞAMA KÜLTÜRÜNE KATKI SAĞLIYOR" Yücel, "Tarihte yaşanan acılar tekrar etmesin, acılar unutulmasın diye, Fransa'da yaşayan Yahudi halkına yapılmak istenen zulümden Türk diplomatların yardımıyla kurtulan Yahudilerin hikayesini anlatan bir belgesel yaptık. Bir hafta önce İsrail'deki film festivalinde ödül alan bu belgeseli sizlerle paylaşmak üzere buraya getirdim" diye konuştu.

Aladdin Projesi ile birlikte gerçekleştirilen "Üniversitesi Reformu" konferansı çerçevesinde, Türkiye yüksek öğretimine önemli katkılar sağlayan Yahudi bilim insanlarını Bahçeşehir Üniversitesi'ndeki bu konferansta gündeme getirdiklerini ifade eden Yücel, Bahçeşehir Üniversitesi'nin ayrıca, Balkanlar'da yakın geçmişte yaşananların tekrarlanmaması ve birlikte yaşam kültürünün sürdürülebilir olmasını hedefleyen "Balkan Köprüleri" projesine de katkı sağladıklarını söyledi.

İstanbul'un birlikte yaşam kültürünün adeta "laboratuvarı" olduğunu ve birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını hatırlatan Yücel, bu noktadan hareketle BAU Medeniyetlerin Sesi Korosu'nu kurduklarını kaydetti.

Yücel, "Ama daha yapılacak çok, ama çok iş var. En önemlisi ise, bana göre, geleceğe yatırım, yani çocuklarımıza ve gençlerimize yatırım. Onun da en önemlisi eğitim ve öğretim. Ben bir eğitim girişimcisiyim. Eğitimin, bireyin ve toplumların hayatında neleri değiştirdiğini ve değiştirebileceğini biliyorum" ifadelerini kullandı. Yücel konuşmasına şöyle devam etti: "Gelecekte medeniyetlerin çatışmasını değil, barışını istiyorsak, yeni nesillere nasıl birlikte barış içinde yaşanırı öğretmeliyiz. Ayrıştırıcı tohumlar ekmeyi bırakmalıyız. Kültür ve medeniyetlerin birbirinden etkilendiği, birbirini tamamladığı, birinin diğerinden üstün olmayacağını kavratmalıyız. Daha doğrusu kitaplarımızdan rencide edici içerikleri çıkarmalıyız. Artık küçük bir köy haline gelen bu dünyada barışın tesisi ancak farklılıklarını gerçekten bir zenginlik olarak kabul eden, ama insan özgürlüğü, insan onuru, adalet gibi evrensel değerleri bütün insanlığın ortak kazanımları olarak benimseyecek yeni nesiller meydana getirmektir. Bu da ancak ve ancak eğitimle gerçekleşir. İşte bu yüzden gelin çocuklarımıza birbirini önyargısız olarak tanımalarına imkan sağlayacak fırsatlar yaratalım. Onları buluşturalım, eğitim için, iş için, sanat için bir araya gelmelerini sağlayacak ortamlar yaratalım. Ancak bu şekilde insanlığın ortak dilini öğrenebilmelerini sağlar, ön yargıları, yanlış anlamaları, peşin fikirleri ortadan kaldırabiliriz." Yücel, "İşte tam olarak da bu konulara değinebileğini düşündüğüm Dünya Eğitim Fakültesi Dekanları Birliği'nin kurulmasını ön gördüm. Eğitim ve öğretimin olmazsa olmazı, öğretmenleri yetiştiren dünya eğitim fakülteleri bir araya gelsin istedim. Bu önerimin kabul görüyor olması ve ilk girişimi bir ay önce Santa Barbara'da yapılan bir toplantıda, böyle bir birliğe duyulan ihtiyaç ortaya çıktı ve bu doğrultuda çalışmalar başlatıldı" dedi.

Fransız filozufu Jean Jasques Ruousseau'dan alıntı yapan Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Yücel, sürekli barışın gerçekleşmesi için ülkeler arasında karşılıklı işbirliği ve bunu gerçekleştirecek uluslar arası bir federasyon oluşturulması gerektiğine vurgu yaptı.

Yücel, "Yine Fransız filozofları ve oryantalistleri arasında doğunun irfanına, bilimine ve düşüncesine saygı duyan çok önemli düşünürler ve araştırmacıların varlığını biliyoruz. Louis Massignon, Henry Corbin gibi düşünürler düşüncenin, din ve bilimin insanlığın ortak hazinesi olduğunu, doğunun ve batının milletlerinin bu ortak hazineden olabildiğince istifade etmesi gerektiğini vurgulamışlardır. Biz bu filozof ve araştırmacıların eserlerinde hoşgörü ve bir arada yaşama tecrübesinin en güzel örneklerinin nasıl ortaya konulduğunu biliriz" şeklinde konuştu.

"GEL, GEL, NE OLURSAN OL YİNE GEL" Bütün insanlığın sevgisine ve ilgisine ve Fransız filozoflarının da hayranlığına neden olan Türk bilge ve düşünürü Mevlana'nın ünlü dizelerini dile getiren Yücel konuşmasına şöyle devam etti: "Gel, gel, ne olursan ol yine gel. İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel. Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir. Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel.

Daha yaşanabilir bir dünya için biz iş adamı ve girişimcilere, en az politikacılar kadar, büyük görevler düştüğüne inanıyorum. Tarihçilerin karar vermeleri gereken konularda, sadece politik çıkar elde etmek için oy çokluğu ile kararlar alan siyasetçileri çocuklarımızın zihinlerinde ön yargılar oluşturdukları için tarih affetmez.

Sözlerimi, ünlü şahir Nazım Hikmet'in 'Davet' şiirinden bir dize ile sonlandırmak istiyorum: Yaşamak, bir ağaz gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine... "
Kaynak: İHA