Göktürk-2 Çin’e Uğurlandı

Türkiye’nin milli kaynaklarıyla geliştirdiği ilk milli yer gözlem uydusu GÖKTÜRK-2, 16 Aralık’ta Jiugaan Uzay Üssü’nden fırlatılmak üzere Çin’e gönderildi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "2023 vizyonu çerçevesinde inşallah Türkiye fırlatma için uydularını uğurlama töreni yapmayacak, doğrudan doğruya bu ülkede fırlatma törenleri yapılacak. 10 yıla varmadan Türkiye kendi uydularını sadece üreten değil, aynı zamanda fırlatan ülkelerden birisi olacaktır. Kendimiz izin uydu ürettiğimiz ve fırlattığımız gibi başka ülkeler için de uydu üretebilen ve uydu fırlatan bir ülke haline gelmiş olacağız” dedi.

Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın uydu görüntü ihtiyacını karşılamak için yürütülün GÖKTÜRK-2 için TAİ’de uğurlama töreni düzenlendi.

Törene Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altınbaşak, Genelkurmay Başkanlığı’nı temsilen Tümgeneral Tayyar Süngü, Hava Tuğgeneral Mustafa Avcı, Hava Tuğgeneral İdris Aksoy, bürokratlar ve askeri yetkililer katıldı.

2,5 m Çözünürlüklü Görüntüleme Amaçlı Bilimsel Araştırma ve Teknoloji Uydusu Geliştirme Projesi (GÖKTÜRK-2) Destekleme Sözleşmesi; Milli Savunma Bakanlığı, TÜBİTAK Başkanlığı ve TÜBİTAK UZAY-TUSAŞ İş Ortaklığı arasında 13 Nisan 2007 tarihinde imzalanmış ve 1 Mayıs 2007 tarihinde yürürlüğe girmişti. Dünyanın herhangi bir noktasından görüntü alabilecek olan GÖKTÜRK-2, Türkiye ve bölgesiyle ilgili aldığı görüntüleri anında Türkiye’ye iletebilecek. GÖKTÜRK-2 Projesi kapsamında; uzay ve uydu sistemlerine yönelik teknoloji, uzman insan gücü ve alt yapı geliştirilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının gözlem ve araştırma ihtiyaçlarının milli imkan ve kabiliyetlerle karşılanması hedefleniyor.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, “Çağımızda ülkeler arası yarış alanlarından birisi de uzaydır. Günümüzde gelişmiş ülke ile gelişmekte olan ülkeler arasındaki ülkelerden birisi de uzayı ne kadar kullandığı ile bağlıdır. Uzayı en çok Kullanan ülke en gelişmiş ülkedir. Bu ülkeler arasında giderek artan bir rekabet bir uzay liginin oluşması sonucunu doğurmuştur, Türkiye’de bu ligde yer almıştır, bu çalışmalar ve bundan sonraki çalışmalarla. Günümüzde milli uzay sistem ve teknolojilerine sahip olunması ulusal güvenliğimiz için hayati bir öneme haizdir. Türkiye’nin ulusal çıkarları doğrultusunda güvenliğinin tam anlamıyla sağlanabilmesi için uzay sistemlerinin de kullanılması gerekmektedir. Bu esere katkı veren hem Çorum’dan hem Kayseri’den, hem Ankara’dan hem Eskişehir’den var, işte ülkenin milli gücü budur. Belirlenen yol haritasına uygun olarak GÖKTÜRK-2 Projesi başlatıldı ve uydu başarı ile fırlatılmaya hazır hale getirildi.

GÖKTÜRK ailesinin yeni üyeleri ile uzay teknolojisindeki yerlilik oranımız da artacaktır. Ayrıca, ülkemizin kendi ihtiyaçları ve ticari olarak başka kullanıcılar için de üreteceği uyduları kendi topraklarımızdan fırlatmaya yönelik Uydu Fırlatma Sistemi Projesi planlandı ve uzaya barışçı amaçlarla çıkış için ülkemizden de bir kapının aralanması çalışmalarına başlandı. Uzaya yönelik bu çalışmalar Türkiye’nin uzayda söz sahibi ülkeler arasında girmesini de sağlayacaktır” dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ise 7.5 metre görüntü çözünümüne sahip ilk milli yer gözlem uydusu RASAT’ı 2011 yılının sonlarında başarıyla uzaya gönderdiklerini hatırlatarak, o başarının üzerine yeni başarılar eklemek zorunda olduklarını dile getirdi. Ergün şunları kaydetti: "Bugüne kadar RASAT uydusundan aldığımız görüntülerle Türkiye’nin yüzde 98’inin görüntüsünü aldık. Şimdi 2.5 metre gibi yüksek çözünürlüklü bir uydu olan GÖKTÜRK-2 uydusunu uzaya göndermeye hazırız. Dünyanın her yerinden görüntü alma imkanına sahip olacağız. Aralık ayı içinde Çin’den uzaya fırlatılmış olacak ve Aralık sonuna kadar da uydumuzdan ilk görüntüleri almaya başlayacağız. Bu uydu özellikle askeri alanda çok önemli vazifeler görecektir. Sivil alanda da önemli işlevler görecek. Bu proje ile birlikte milli modüller ve yazılımlar kullanarak artık yüksek çözünürlüğü sahip bir uydunun görüntüleme, görüntü depolama ve görüntü indirme işlevlerini yapabilecek teknolojileri sahip bulunuyoruz. Uydu teknolojilerinde önümüzdeki dönem için hedefimiz gelişmiş ülkelerdeki uydularda olduğu gibi 1 metre ve 1 metrenin altında 20 santimetreye kadar çözünürlüğe sahip uydular geliştirmek ve bunları fırlatmak olacaktır. Kompleksler sona eriyor, özgüven daha da ön plana çıkıyor. Toplum, devlete ve insanına çok daha büyük bir ümit ve heyecan taşımaya başlıyor. Son 10 yılda özellikle savunma teknolojileri konusunda attığımız adımlar gurur verici bir seviyeye ulaşmış durumdadır. Artık milli tankını, milli piyade tüfeğini, toplarını, füzelerini, insansız hava araçlarını, uydularını yapabilen bir Türkiye vardır. Türkiye artık yoluna daha yüksek hedeflerle devam eden bir ülkedir. Ülkemizde günü kurtarmaya değil, geleceği kurmaya odaklanmış bir yönetim anlayışı mevcuttur. Artık bu topraklarda ve bu toplumda, bu millette var olan gizli enerji açığa çıkmaya başlamıştır, bizi çok daha iyi günler beklemektedir. Artık GÖKTÜRK-2’nin ardından yer gözlem uydularında olduğu gibi haberleşme uydularında da önemli mesafeler alacağımız projelerimiz yakında hayata geçecektir. 2023 vizyonu çerçevesinde inşallah Türkiye fırlatma için uydularını uğurlama töreni yapmayacak, doğrudan doğruya bu ülkede fırlatma törenleri yapılacak. 10 yıla varmadan Türkiye kendi uydularını sadece üreten değil, aynı zamanda fırlatan ülkelerden birisi olacaktır. Kendimiz izin uydu ürettiğimiz ve fırlattığımız gibi başka ülkeler için de uydu üretebilen ve uydu fırlatan bir ülke haline gelmiş olacağız.”

“Bugün Türkiye Avrupa’da yaşanan çok önemli sıkıntılara rağmen ekonomik istikrarını korumayı başarmış bir ülke” diyen Bakan Ergün, “2012 yılında hızımızı planlı bir şekilde düşürmemize rağmen yenide Avrupa’nın en hızlı büyüyen ekonomisiyiz. İşte Türkiye’nin kredi notu ile ilgili önemli bir tespit yapıldı ve bir yükseltilmeye gidildi. Geç kalınmış bir karar olsa da bu kararla birlikte uluslararası yatırımcılar açısından Türkiye daha cazip bir ülke haline gelmiş olacaktır. Kamu maliyesinde ve finans sektöründe oluşturduğumuz istikrarlı yapının reel sektöre de çok olumlu bir şekilde yansıdığını, üretimin, ihracatın, yatırımların ve istihdamın arttığını görüyoruz. Ancak biz bulunduğumuz seviyeyi ülkemizin potansiyelini düşündüğümüz zaman Türkiye gibi bir ülke için asla yeterli görmüyoruz” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin ilk yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydusunun her şeyin planlandığı gibi gitmesi durumunda Aralık ayı sonunda uzaya fırlatılacağını belirten TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altınbaşak, “Uzay teknolojileri bakamından iyi bir noktadayız. TÜBİTAK olarak 10 yıldır bu alana kilitlendik. Bugün GÖKTÜRK-2 ile TUSAŞ ile birlikte önemli bir adım atıyoruz. Yerli kullanımımız yüzde 80’lere yakın. Biz bu oranı daha da yukarıya çıkartmayı hedefliyoruz. Türkiye yer gözlem uydusu problemini çözmüştür. Türkiye kendi imkanları ile yerli yer gözlem uydusu yapma konusunda artık çok rahat, ana parametreleri çözmüştür. Uydu deyince sadece yer gözlem uydusunu algılamamak lazım. Kendimizi yakın dönemde geliştirmemiz gereken iki alan daha var. Bunlardan birisi haberleşme uydusu. Gideceğimiz mesafe var. Orada yer gözlem uydusunda olduğu kadar rahat değiliz. Biraz daha mesafe kat etmemiz gerekiyor. İkincisi, fırlatma yeteneğimiz. Bu uyduyu Çin’den fırlatıyoruz, neden buradan fırlatmıyoruz. İşte Türkiye bu teknolojiye sahip olmak istiyor” dedi.

Uydunun fırlatılmak üzere 12-16 Kasım tarihleri arasında Çin’e nakledileceğini ifade eden TUSAŞ Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı ise, “Başta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin uydu görüntü ihtiyaçları olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarının gözlem ve araştırma ihtiyaçlarının karşılanmasını öngören bu proje ile uzay alanında teknoloji, uzman insan gücü ve altyapı geliştirilmesi ve azami seviyede milli imkan ve kabiliyetlerin kullanılması amaçlanmıştır. TUSAŞ’ta kurulmuş olan Isı Vakum Test Tesisi, projenin önemli kazanımlarından birisi olup yerli yan sanayimizin katkısı ile gerçekleşmiştir. Bu boyutta milli olarak gerçekleştirilen ilk örnek olup, yan sanayimizin de önemli bir kabiliyet kazanmasına vesile olmuştur” diye konuştu.

Konuşmaların ardından anı sertifikası imzalanırken, basına kapalı olarak temiz odada temsili olarak uydunun kapama işlemi tamamlandı .
Kaynak: İHA