Cumhurbaşkanı Gül, Monako Prensi 2. Albert Onuruna Akşam Yemeği Verdi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Monako Prensi 2. Albert’in babasının başlattığı deniz memelilerinin korunmasına ilişkin ACCOBAMS anlaşmasına Türkiye’nin de katılmak üzere olduğunu dile getirerek, “Bununla ilgili hükümetimiz bu antlaşmayı Meclis’e sunmuştur.Yarın da birinci gündem maddesi olarak yerini alacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, davetlisi olarak Türkiye’ye resmi ziyaret gerçekleştiren Monako Prensi 2. Albert onuruna Çankaya Köşkü’nde akşam yemeği verdi. Gül’ün, 2. Albert onuruna verdiği akşam yemeğine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, yabancı devletlerin büyükelçileri, işadamları ve çok sayıda davetli katıldı.

Yemekte bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, Monako Prensi 2. Albert’i ve beraberindeki heyeti Türkiye’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Monako’dan Türkiye’ye devlet başkanı düzeyinde gerçekleştirilen ilk ziyaret olduğunu belirten Gül, Albert’in, Türkiye’ye yaptığı ziyaretin tarihi bir değer olduğunu ifade etti.

2009 yılında İstanbul’da gerçekleştirilen Su Formu toplantısında Monako Prensi 2. Albert’i Türkiye’ye davet ettiğini ve hazırlıkların o gün başladığını kaydeden Gül, “Olimpik düzende bir sporcu ve yer kürenin çok zorlu noktalarına seyahat eden bir kişi ve devlet başkanı olarak ülkenizin dünyadaki muteber konumu pekiştirmek yönündeki gayretlerinizi çok takdir ediyoruz. Monako tahtına çıktığınız 2005 yılından beri yaptığınız bütün gayretler ülkenizi her taraftan çoktan görünür hale getirmiştir. Monako prensliği bugün turizm, finans, sürdürüle bilir kalkınma ve spor gibi alanlarda öncü kurumlardandır. Kadim tarihinden aldığı güçle alteslerinin dirayetli liderliğinde de ülkeniz giderek çok daha geleceğe güvenle bakmaktadır” diye konuştu.

Akdeniz’in Türkiye ile Monako’yu buluşturan ortak bir medeniyet beşiği olduğunu ve Türkiye ile Monako arasındaki ilişkilerin 2008 yılında büyükelçilik seviyesine çıkartıldığını dile getiren Gül, Monako Prensi 2. Albert’in bunda çok büyük katkısının olduğunu söyledi.

Dostane ilişkilerin bugünkü seviyesine ulaşmasında Altesleri’nin vizyonel dış politika anlayışının çok büyük katkısı olduğunu belirten Gül, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye-Monako ilişkilerin bir dönem noktasını oluşturan ziyaretiniz ülkelerimiz arasında çevre, sürdürüle bilir kalkınma, yenilene bilir enerji gibi alanlarda yeni bir işbirliği alanları da oluşturmaktadır. Altesleri’nin çevre konusuna verdiği önemi bütün dünya çok büyük takdirle izlemektedir. Kendisi Prens 2. Albert Vakfı’nın faaliyetleri çok büyük bir dikkatle takip edildiği gibi bende doğrusu yakından bilgilendirildim.” Monako Prensi 2. Albert’in babasının başlattığı deniz memelilerin korunmasına ilişkin ACCOBAMS anlaşmasına Türkiye’nin de katılmak üzere olduğunu dile getiren Gül, “Bununla ilgili hükümetimiz bu antlaşmayı Meclis’e sunmuştur. Yarın da birinci gündem maddesi olarak yerini alacaktır. Aslında biyo çeşitliliğin muhafazası konumunda en önemli belgelerden birisi olmuştur. Dolayısıyla buna taraf olmak bizim içinde büyük bir mutluluktur” dedi.

Albert’in ziyaretini Türkiye ve Monako arasında ilişkileri her alanda güçlendireceğine inandığını dile getiren Gül, ziyareti sırasında heyette bulunan işadamlarının Türkiye’yi daha yakında görebileceğini kaydetti.

Monte Carlo’da Türk günleri etkinliğinin düzenlendiğini ve Prens Albert’in Türkiye’de de aynı şekilde Monte Carlo’yu en iyi şekilde tanıtacak günleri düzenlemesini ümit ettiğini ifade eden Gül, “Bununla ilgili her türlü kolaylığı göstereceğiz. Turizm iki ülke arasındaki ilişkiler için ayrı bir alandır. Türkiye’nin turizm potansiyeli bizzat bilen bir kişisiniz. Her zaman sizi ve resmi veya gayri resmi turizm amaçlı Türkiye’de ağırlamaktan hep memnun olacağımı dile getirmek isterim” diye konuştu.

Monako Prensi 2. Albert ise yaptığı konuşmada, 2009 yılında İstanbul’da düzenlenen Dünya Su Formu dolayısıyla Cumhurbaşkanı Gül ile görüştüğünü ve burada kendisini resmi bir ziyarete davet ettiğini ifade etti.

Karşılıklı programların yoğunluğundan dolayı bu ziyaretin üç yıl sonra gerçekleştirilebildiğini kaydeden Albert, “Nihayet ülkenizle ve müstesna bir ev sahipliğini daima sergileyen en yüce makamlarınızla buluşmaya çok büyük bir memnuniyetle geldim. Hem sıcak ve dostane sözleriniz için, hem de geldiğimizden beri görüştüğümüz tüm değerli şahsiyetlerin bize ayırdıkları zaman ve dostça yaklaşımları için size şükranlarımı sunarım. Şimdiden biliyorum ki bu ziyaretim büyük bir başarıyla taçlanacaktır” diye konuştu.

Ziyareti kapsamında yarın Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine “İklim değişikliği meselesi ve Enerji” konulu bir konuşma yapacağını belirten Prens Albert, davetin kendisine iletildiğinde, çevre kaygılarının Türk halkı için ne kadar büyük önem taşıdığını idrak ettiğini dile getirdi.

Türkiye ile Monako Prensliği arasındaki işbirliği, ekonomik alanda da gelişmesi gerektiğine vurgu yapan Albert, “Yarından itibaren, ülkemin Ekonomik Kalkınma Odası’nın üyelerinden oluşan önemli bir heyetin, İstanbul Ticaret Odası sorumlularıyla görüşecek olması dolayısıyla çok mutluyum. Bu görüşmelerin Türkiye ile Monako orasındaki ekonomik ve ticari ilişkilere güç takmasını bekliyoruz. Güç katmaktan söz ediyorum, çünkü 2011 yılında Türkiye’nin zaten Monako Prensliği ithalatında 5. Sırada yer aldığını belirtmekten sevinç duyuyorum. Kaldı ki, kimi Türk vatandaşları, Monako Prensliği’nde çok çeşitli alanlarda ve sıklıkla da geleceğin teknolojilerine yönelik mükemmel faaliyetler yürütmektedirler.Ekonomi çevresinin ötesinde, Sayın Cumhurbaşkanı ülkemin ülkenizle çok çeşitli alanlarda işbirliği yapmaya hazır olduğunu da ayrıca belirtmeliyim. Bu alanlar örneğin kültürel alışverişler, spor yada turizm olabilir. Bu resmi ziyaretin arkası da gelecek ve Türkiye ile Monako arasında yepyeni ilişkilerin gelişmesinin kapısını açacaktır” diye konuştu.

Türkiye-Monako arasındaki dostluk ilişkilerinin köklü olduğunu dile getiren Albert, Türkiye’nin dünyanın bu bölgesinde ortak bir açılım ve uyum vizyonunu destekleyici nitelikte girişimleri buluşturmaya büyük önem verdiklerini söyledi.

Kaynak: İHA