Budak’tan 2012 Ekim Ayı Enflasyonu Değerlendirmesi

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, Ekim ayı enflasyonunu değerlendirdi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, 2012 Ekim ayı enflasyonu bir önceki aya göre TÜFE’de yüzde 1,96, ÜFE’de yüzde 0,17 oranında artış gösterdiğini, yıllık enflasyonun ise tüketici fiyatlarında yüzde 7,80 üretici fiyatlarında yüzde 2,57 olarak gerçekleştiğini kaydetti.

Budak yaptığı yazılı açıklamada, “TÜFE'de ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artış yüzde 6,81 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 3,31 ile konut, yüzde 2,06 ile ulaştırma gruplarında gerçekleşmiştir. Aylık olarak en yüksek artış gösteren seçilmiş maddelerin ilk sıralarını mevsimsel kaynaklı giyim ve ayakkabı ürünleri oluştururken, sonraki sıraları doğalgaz ve elektrik takip etmiştir. ÜFE’de ise aylık olarak en yüksek artış tütün alım fiyatı, muz ve limon seçilmiş maddelerinde gerçekleşmiştir. Sektörel bazda ÜFE’ye bakıldığında tarımda yüzde 0,02, sanayide yüzde 0,21 artış yaşanmıştır. Yıllık bazda tarımda yüzde 7,81, sanayide yüzde 1,59 artış meydana gelmiştir. Sanayinin alt sektörlerinde aylık olarak yüzde 3,15 ile giyim eşyasında, yüzde 1,38 ile ham petrol ve doğal gaz çıkarımında yıllık olarak da yüzde 15,73 ile tütün ürünlerinde ve yüzde 13,61 ile kömür madenciliğinde artışlar olmuştur” ifadelerine yer verdi.

Bölgede TÜFE oranının aylık yüzde 1,81, on aylık yüzde 5,97 ve yıllık bazda yüzde 7,47 olarak gerçekleştiğini belirten Budak, Batı Akdeniz Bölgesinin aylık ve yıllık bazda Türkiye ortalamasının altında kalırken, 10 aylık enflasyonda ortalamanın üstünde yer aldığını bildirdi. Budak açıklamasında şunları kaydetti: ”Batı Akdeniz Bölgesi, 26 bölge arasında aylık bazda 14., on aylık bazda 3. ve yıllık bazda 15. sırada yer almaktadır. Bölgemizde Mayıs ayından beri düşük seyirde devam eden aylık enflasyon, Eylül ayından itibaren yükselişe geçmiştir. TÜFE ve ÜFE’de enflasyonun beklentilerin altında kalması tarım fiyatlarının düşük kalması; geçen yıl Ekim ve Kasım ayında enflasyondaki sıçramanın yarattığı baz etkisi, enerji zamlarının Eylül ve Ekim ayları arasında paylaşılmış olması, ekonomik durgunluğun fiyatlar üzerinde baskı yapması, döviz kurunun yatay seyrinin sonucudur. TÜFE’de 2007 yılından bu yana genel olarak yüzde 4’ler düzeyinde gerçekleşen Ekim ayı aylık enflasyonu bu yıl tarım ürünleri fiyatları sayesinde yüzde 1,66 gibi oldukça düşük bir düzeyde gerçekleşmiştir. Tarım fiyatlarında mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığına bağlı olarak sebze ve meyve fiyatlarındaki düşüş rol oynamıştır. ÜFE’de aylık artış yüzde 0,17 ile sınırlı kalırken, tarım fiyatları yüzde 0,02, sanayi fiyatları yüzde 0,21 oranında artmıştır. Bir başka deyişle üretici fiyatlarında tarım sektörü meyve sebze fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak sıfır enflasyon yaşamaktadır. İmalat sanayi 2009 krizinden bu yana en düşük yıllık enflasyonu yüzde 1,68 oranıyla görmüştür.” Açıklamasında Aralık ayında ÜFE’de yıllık enflasyonun yüzde 1,5 gibi bir düzeyde, tarihi bir rekor olarak gerçekleştiğinin görüleceğini belirten ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Budak, küresel ekonomik konjonktür, iç ve dış talebin düşüklüğü, döviz kurunda yatay seyrin üretici enflasyonunu bugüne kadar görülmemiş bir düzeye düşürdüğünü belirtti.

Üretici enflasyonunun düşmesinin önümüzdeki aylarda enflasyonun düşük kalmasını da sağlayacağını vurgulayan Budak açıklamasında, “Bununla birlikte enflasyonun iç ve dış konjonktürün uygunluğu, iç talebin baskılanması sonucu düşmüş olduğu ve düşük enflasyonun ancak kabul edilebilir bir büyüme hızı ile anlam taşıyacağı unutulmamalıdır. Diğer taraftan enflasyondaki düşüşün kredi faiz oranlarına özellikle konut kredisi faizlerine yeterince yansımaması da üzerinde durulması gereken çok önemli bir konudur. Enflasyonun yüzde 7’ye indiği, gelecek yıl enflasyon beklentisinin daha da aşağı düştüğü bir dönemde yüzde 1,2 aylık konut kredisi faizi açıklanamaz. Dikkat edilmesi gereken bir başka önemli nokta sebze ve meyve üreticisinin durumudur. Tarım enflasyonunu sıfıra yaklaştıran bu kesimin ciddi bir gelir kaybına uğradığı açıktır. Dolayısıyla en azından sıfır faizli destek kredisi gibi önlemlerle üreticinin ayakta kalması sağlanmalıdır” sözlerine yer verdi .
Kaynak: İHA