Mersin'de Maddi İmkansızlıklara Rağmen İlköğretim ve Liseyi Dışardan Bitirdikten Sonra 2008 Yılında Girdiği Öss'de Türkiye 866.'sı Olan Ali Taşar, Bu Kez De Kendisini Denemek İçin Girdiği Kpss'de Türkiye 49.'su
Mustafa Çiftçi / Mesut İnce - Hastalık ve yoksulluğun neden olduğu imkansızlıklara rağmen ilköğretim ve liseyi dışardan bitirdikten sonra 2008 yılında girdiği ÖSS'de Türkiye 866.'sı olan Ali Taşar , bu kez de kendisini denemek için girdiği KPSS'de Türkiye 49.'su oldu.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Erdemli ilçesine bağlı Kumkuyu beldesinde yaşayan 8 nüfuslu ailenin en büyük oğlu Ali Taşar, beldedeki ilköğretim okulunun 7. sınıfında okurken, babası Ahmet Taşar bağırsak ülserine yakalandı. Hasta baba, en büyük oğlu Ali ile okula giden diğer 3 çocuğunu da okuldan almak zorunda kaldı. Eskisi gibi çalışamayan, birkaç gün çalışıp aylarca yatmak zorunda kalan babanın bu durumu karşısında ailenin geçimini evin en büyük çocuğu Ali Taşar üstlendi.
Bir süre sonra babasının okuldan aldığı diğer 3 kardeşinin de yeniden okullu olmasını sağlayan Taşar, aradan 4 yıl geçtikten sonra ''açık öğretim okulu'' aracılığıyla hem ilköğretim hem de liseyi dışarıdan bitirip, 2008 yılında ilk kez girdiği ÖSS'de, İçel 21.'si ve Türkiye genelinde de 866. oldu.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. sınıfta öğrenimi sürdürürken, bu yıl sadece kendisini denemek amacıyla KPSS'ye giren Taşar, bu kez de Türkiye 49.'su oldu.
Bir yandan konferanslara konuşmacı olarak katılıp, üniversite adaylarına yol gösteren ve başarısı bir kitaba da konu olan Taşar, kardeşlerine de en büyük örnek oldu.
Başarı hikayesi AA'nın haberleriyle kamuoyuna duyurulan Taşar'ın kendisi gibi açık öğretimden ortaokulu ve liseyi bitiren kardeşi Dilek, bu yıl Dumlupınar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde eğitime başladı.
Diğer kardeş Toprak da, Dumlupınar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü kazandı.
-''Başarının anahtarını istiyorlar''-
Ali Taşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayat boyunca küçük yaştan itibaren karşısına çok kez sıkıntılar çıktığını, ancak mücadeleden vazgeçmediğini söyledi.
Açık öğretimin çeşitli engeller karşısında okulunu tamamlayamayanlar için büyük bir fırsat olduğunu belirten Taşar, şunları söyledi:
''Açık öğretime ilköğretim 7. sınıfta kaydımı yaptırdıktan sonra gündüz bağ işlerinde çalışıp ve arıcılık yaparak evin geçimine katkı sağlarken, geceleri ise ders çalışıyordum. Hiç sene kaybım olmadan ilköğretimi, ardından da liseyi bitirdim. Hiç dershaneye de gitmedim. ÖSS'ye girdim ve başarıyı yakaladım. Başarım kardeşlerime de örnek oldu. Onların üniversiteyi kazanmaları, beni daha da mutlu eti. Yaşadığım zorluklara rağmen 'inadına başarı' için çalıştım. Sosyal paylaşım sitelerinden, bloglardan numaramı bulup beni arayanlar oluyor ve başarının anahtarını istiyorlar. İlkokul veya lisede eğitimini bırakanlar arayıp formül istiyorlar. Onlara başarıyı nasıl yakalayabileceklerini anlatıyorum. Ülkemdeki insanların eğitimli olabilmesi için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.''
Başarıyı ''bulaşıcı bir hastalık'' olarak tanımlayan Taşar, ''2008 yılında üniversitede derece yaptım. Acaba yine yeni bir derece yapabilir miyim diye kendimi test etmek için KPSS'ye girdim. Kendimi çok zorlamadan, birkaç haftalık bir çalışmayla başarıyı göğüsledim. Başarı bulaşıcı bir hastalık. İnsan başardıkça daha mutlu oluyor'' diye konuştu.
Yayıncı: Tevfik Işık
Kaynak: AA
Bir süre sonra babasının okuldan aldığı diğer 3 kardeşinin de yeniden okullu olmasını sağlayan Taşar, aradan 4 yıl geçtikten sonra ''açık öğretim okulu'' aracılığıyla hem ilköğretim hem de liseyi dışarıdan bitirip, 2008 yılında ilk kez girdiği ÖSS'de, İçel 21.'si ve Türkiye genelinde de 866. oldu.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. sınıfta öğrenimi sürdürürken, bu yıl sadece kendisini denemek amacıyla KPSS'ye giren Taşar, bu kez de Türkiye 49.'su oldu.
Bir yandan konferanslara konuşmacı olarak katılıp, üniversite adaylarına yol gösteren ve başarısı bir kitaba da konu olan Taşar, kardeşlerine de en büyük örnek oldu.
Başarı hikayesi AA'nın haberleriyle kamuoyuna duyurulan Taşar'ın kendisi gibi açık öğretimden ortaokulu ve liseyi bitiren kardeşi Dilek, bu yıl Dumlupınar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde eğitime başladı.
Diğer kardeş Toprak da, Dumlupınar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü kazandı.
-''Başarının anahtarını istiyorlar''-
Ali Taşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayat boyunca küçük yaştan itibaren karşısına çok kez sıkıntılar çıktığını, ancak mücadeleden vazgeçmediğini söyledi.
Açık öğretimin çeşitli engeller karşısında okulunu tamamlayamayanlar için büyük bir fırsat olduğunu belirten Taşar, şunları söyledi:
''Açık öğretime ilköğretim 7. sınıfta kaydımı yaptırdıktan sonra gündüz bağ işlerinde çalışıp ve arıcılık yaparak evin geçimine katkı sağlarken, geceleri ise ders çalışıyordum. Hiç sene kaybım olmadan ilköğretimi, ardından da liseyi bitirdim. Hiç dershaneye de gitmedim. ÖSS'ye girdim ve başarıyı yakaladım. Başarım kardeşlerime de örnek oldu. Onların üniversiteyi kazanmaları, beni daha da mutlu eti. Yaşadığım zorluklara rağmen 'inadına başarı' için çalıştım. Sosyal paylaşım sitelerinden, bloglardan numaramı bulup beni arayanlar oluyor ve başarının anahtarını istiyorlar. İlkokul veya lisede eğitimini bırakanlar arayıp formül istiyorlar. Onlara başarıyı nasıl yakalayabileceklerini anlatıyorum. Ülkemdeki insanların eğitimli olabilmesi için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.''
Başarıyı ''bulaşıcı bir hastalık'' olarak tanımlayan Taşar, ''2008 yılında üniversitede derece yaptım. Acaba yine yeni bir derece yapabilir miyim diye kendimi test etmek için KPSS'ye girdim. Kendimi çok zorlamadan, birkaç haftalık bir çalışmayla başarıyı göğüsledim. Başarı bulaşıcı bir hastalık. İnsan başardıkça daha mutlu oluyor'' diye konuştu.
Yayıncı: Tevfik Işık