Chp'li Haluk Koç'tan Gündeme İlişkin Değerlendirmeler…
CHP Parti Sözcüsü Haluk Koç, Başbakan Erdoğan'ın Darbe Komisyonu'na yazdığı cevaplarda kendini her şeyin mağduru gibi gösterdiğini fakat o süreçte burnunun dahi kanamadığını belirterek, komisyonun çalışmalarına ilişkin olarak, "CHP komisyonda geniş bir muhalefet şerhi yazacak" dedi.
CHP Parti Sözcüsü Haluk Koç, CHP Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı gerçekleştirerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hozat İlçe Emniyet Amiri Çağlar Şan'ın evinde ölü bulunduğunu belirten Haluk Koç, "Ölümün ardındaki gizlilik ve sis perdesi kendisini koruyor" diyerek, "CHP olarak bu intihar olayının ardındaki karanlığın araştırılmasını istiyoruz" diye konuştu
İçişleri Bakanı İdris Naim'e de bir takım sorular yönelten Koç, "Hozat'ta vatandaşlar ne zamandan beri fişleniyor? Fişlenme yıllara dayanıyorsa bedeli, Şan'a mı ödettirildi? Hozat'a gönderilen mülkiye müfettişi Kemal Çeber, daha önce Hozat'ta kaymakamlık yaptıysa bu hangi yıllardadır? Çeber döneminde fişlenme yapıldığı gerçek midir?" sorularına cevap verilmesi gerektiğini söyledi.
“MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIĞI KÜRSÜ DOKUNULMAZLIĞI İLE SINIRLI KALMALI”
CHP Parti Sözcüsü Haluk Koç, BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması üzerinden yürüyen tartışmayla ilgili olarak CHP'nin görüşünü aktardı. Koç, CHP'nin bu konudaki tavrının açık ve net olduğunu belirterek, Anayasa'nın 83'üncü maddesinin tamamen değiştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Koç, "Milletvekili dokunulmazlığı sadece kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı kalmalıdır" dedi.
“BAŞBAKAN'IN BU SÜREÇTE BURNU DAHİ KANAMAMIŞTIR”
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Haluk Koç, bir gazetecinin CHP'nin Darbe Komisyonu'nun hazırladığı rapora katılmadığını hatırlatarak önümüzdeki günlerde yeni bir komisyon kurulması yönünde CHP'nin teklifinin olup olmayacağını sorması üzerine, konun MYK'da değerlendirilmediğini söyledi.
Darbe Komisyonu'nun çalışmalarının Meclis İç Tüzüğü'nde yer almayan bir şekilde olduğuna vurgu yapan Koç, "Bu konuda bir önceki Sayın Genel Başkanımızın komisyona daveti sırasında yaptığı açıklama manidardır. Yine sayın Demirel'in yaptığı açıklamada aynı şekilde. Sayın Başbakan'ın kendini her şeyin mağduru olarak sunan açıklaması var. Oysa Sayın Başbakan'ın bu süreçte burnu dahi kanamamıştır. Bütün bunları tabii ki değerlendirecek ve CHP komisyonda geniş bir muhalefet şerhi yazacak, orada da görüşlerini göreceksiniz" diye konuştu.
“AK PARTİ'NİN GETİRDİĞİ ÖNERİ BİR TESLİMİYETTİR”
Haluk Koç, bir gazetecinin Anadilde Savunma Hakkı ile ilgili olarak CHP'nin görüşünü sorması üzerine, CHP'nin, getirilen maddenin anayasa aykırılığı noktasında, üçüncü madde başta olmak üzere net tavrını ortaya koyduğunu söyleyerek şunları kaydetti: "Bizim söylediğimiz şudur; CMK 202 bugün, bu çerçevede tartışılıyor. Bu açlık grevleri ve sonrasında gelişen olaylarda perde arkasında Başbakan'ın, BDP'lilerin daha önceki bir olayla ilgili fezlekelerini de gündeme getirerek esip, gürlemesi bir yana, perde arkasında BDP'nin illegal boyutuyla görüşmeler yapılarak, sürecin bir yere taşındığı ve daha sonra anadilde savunma mantığının kamu alanında da bir başka dili resmi dil olarak tanınmaya götürecek adımları attıklarını gösteriyorlar. Bunu 30 Eylül'deki AK Parti kongresinde ortaya koydukları çalışma raporunda da ifade etmişlerdi.
Başbakan ne kadar esip gürlerse gürlesin, perde arkasında her türlü tavizi veren bir mantık yatıyor. CHP İnsan Hakla Sözleşmesi'nin 6. maddesi, 3'ncü bendindeki kavramı CMK 202'ye monte edecek bir öneriyi de getiriyor. AK Parti'nin getirdiği öneri bir teslimiyettir. Perde arkasında yapılan pazarlıklarda bunlar var. Oslo protokolünde bunlar var. Bunlar bu kürsüden 9 madde olarak açıklandı, izledikleri stratejinin kilometre taşları orada ifade edildi. Şimdi hepsini uyguluyor. "
Kaynak: İHA
İçişleri Bakanı İdris Naim'e de bir takım sorular yönelten Koç, "Hozat'ta vatandaşlar ne zamandan beri fişleniyor? Fişlenme yıllara dayanıyorsa bedeli, Şan'a mı ödettirildi? Hozat'a gönderilen mülkiye müfettişi Kemal Çeber, daha önce Hozat'ta kaymakamlık yaptıysa bu hangi yıllardadır? Çeber döneminde fişlenme yapıldığı gerçek midir?" sorularına cevap verilmesi gerektiğini söyledi.
“MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIĞI KÜRSÜ DOKUNULMAZLIĞI İLE SINIRLI KALMALI”
CHP Parti Sözcüsü Haluk Koç, BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması üzerinden yürüyen tartışmayla ilgili olarak CHP'nin görüşünü aktardı. Koç, CHP'nin bu konudaki tavrının açık ve net olduğunu belirterek, Anayasa'nın 83'üncü maddesinin tamamen değiştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Koç, "Milletvekili dokunulmazlığı sadece kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı kalmalıdır" dedi.
“BAŞBAKAN'IN BU SÜREÇTE BURNU DAHİ KANAMAMIŞTIR”
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Haluk Koç, bir gazetecinin CHP'nin Darbe Komisyonu'nun hazırladığı rapora katılmadığını hatırlatarak önümüzdeki günlerde yeni bir komisyon kurulması yönünde CHP'nin teklifinin olup olmayacağını sorması üzerine, konun MYK'da değerlendirilmediğini söyledi.
Darbe Komisyonu'nun çalışmalarının Meclis İç Tüzüğü'nde yer almayan bir şekilde olduğuna vurgu yapan Koç, "Bu konuda bir önceki Sayın Genel Başkanımızın komisyona daveti sırasında yaptığı açıklama manidardır. Yine sayın Demirel'in yaptığı açıklamada aynı şekilde. Sayın Başbakan'ın kendini her şeyin mağduru olarak sunan açıklaması var. Oysa Sayın Başbakan'ın bu süreçte burnu dahi kanamamıştır. Bütün bunları tabii ki değerlendirecek ve CHP komisyonda geniş bir muhalefet şerhi yazacak, orada da görüşlerini göreceksiniz" diye konuştu.
“AK PARTİ'NİN GETİRDİĞİ ÖNERİ BİR TESLİMİYETTİR”
Haluk Koç, bir gazetecinin Anadilde Savunma Hakkı ile ilgili olarak CHP'nin görüşünü sorması üzerine, CHP'nin, getirilen maddenin anayasa aykırılığı noktasında, üçüncü madde başta olmak üzere net tavrını ortaya koyduğunu söyleyerek şunları kaydetti: "Bizim söylediğimiz şudur; CMK 202 bugün, bu çerçevede tartışılıyor. Bu açlık grevleri ve sonrasında gelişen olaylarda perde arkasında Başbakan'ın, BDP'lilerin daha önceki bir olayla ilgili fezlekelerini de gündeme getirerek esip, gürlemesi bir yana, perde arkasında BDP'nin illegal boyutuyla görüşmeler yapılarak, sürecin bir yere taşındığı ve daha sonra anadilde savunma mantığının kamu alanında da bir başka dili resmi dil olarak tanınmaya götürecek adımları attıklarını gösteriyorlar. Bunu 30 Eylül'deki AK Parti kongresinde ortaya koydukları çalışma raporunda da ifade etmişlerdi.
Başbakan ne kadar esip gürlerse gürlesin, perde arkasında her türlü tavizi veren bir mantık yatıyor. CHP İnsan Hakla Sözleşmesi'nin 6. maddesi, 3'ncü bendindeki kavramı CMK 202'ye monte edecek bir öneriyi de getiriyor. AK Parti'nin getirdiği öneri bir teslimiyettir. Perde arkasında yapılan pazarlıklarda bunlar var. Oslo protokolünde bunlar var. Bunlar bu kürsüden 9 madde olarak açıklandı, izledikleri stratejinin kilometre taşları orada ifade edildi. Şimdi hepsini uyguluyor. "