94 Yaşındaki Öğretmen Gerçekten 'Mürekkep Yalamış'

İzmir'deki en yaşlı 3 öğretmenden biri olan 94 yaşındaki matematik öğretmeni Hasan Tahsin Abakan, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde kendisini ziyarete gelen AK Parti İzmir İl Başkanlığı yöneticilerine 'mürekkep yalamak' deyimini anlattı.

AK Parti Sosyal İşlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Faika Altunay, İl Yönetim Kurulu Üyesi Emine Yenen, AK Parti Karşıyaka İlçe Başkan Yardımcısı Rabia Derya ve İl Sosyal İşler Komisyon Üyesi Safiye Gezer Laçin, öğretmenler günü münasebetiyle, İzmir'deki en yaşlı üç öğretmenden biri olan Hasan Tahsin Abakan'ı Karşıyaka Bostanlı'da bulunan evinde ziyaret etti. Ziyaret sırasında ilginç diyaloglar yaşandı.36 yıl boyunca Karşıyaka Lisesi'nde öğretmenlik yaptığını söyleyen Abakan, aslen Üsküplü olduğunu ve 1928'de Türkiye'ye geldiğini söyledi.

AK Partili yöneticilere 'Mürekkep yalamak ' deyimini hatırlatan Abakan, 'Mürekkep yalamanın ne olduğunu bilmezsiniz belki. Mucibe isminde br öğretmenim vardı. Mucibe hanım evlenmemiş, beni evladı gibi sevdi. Uslu bir çocuktum. Hocanın bana sevgisi benim hocaya itimadım ve sevgim işimizi kolaylaştırdı. Mucibe hanımın bir iki çırağı vardı ve kendisi de hafızdı. Benim sol elime kopya kalemine benzer bir kalemle eski harflerle bir şey yazdı. Sanırım yazdığı dua idi. Yazının üzerine şeker serpti ve şekeri ıslattı. Sonra 'hadi yala' dedi.

Yaladım; o kalemin kokusunu ve mürekkebin tadını hala unutamıyorum. Öyle başladık. Hocanın bu duası çok etkili oldu. 94 yaşını bitirmek üzereyim. Hala okuyorum. Hala matematik dersi veriyorum ' dedi.

ÖĞRETMENLERİN GREVİ YERİNE ÖĞRENCİLERİNE KOŞTU

1961-62 yıllarında Öğretmenler Sendikası diye bir sendika kurulduğunu hatırlatan Hasan Tahsin Abakan, okuldan birkaç genç öğretmenin buraya üye olduğunu, okula geldiğinde öğretmenler odasında birkaç öğretmen arkadaşının grevden bahsettiğini ve öğretmenlerin derslere girmeyeceklerini öğrendiğini kaydetti.

Abakan, 'Cumhuriyet Meydanı'ndan Konak Meydanı'na kadar maaş azlığı nedeniyle yürüyeceklerdi. Çocuklar gelmiş sınıfta beni bekliyorlardı. 'Ben gidiyorum arkadaşlar' dedim ve çıktım. Hiç kimse kımıldamadı. Sonra ne oldu bilmiyorum. Protestoya katılmadım. Benim vazifem çocukları eğitmek ' diye konuştu.

'ATATÜRK'Ü İKİ KEZ GÖRDÜM '

Mustafa Kemal Atatürk'ü iki defa gördüğünü belirten Abakan, konuyla ilgili hatıralarını şu şekilde anlattı:
'Bir defasında Kütahya'da iken okulu ziyarete geldi, yıl 1932 idi. Üst kata müdür odasına onu karşılamaya çıktık ve yanımızdan geçerek odaya girdi. İkincisi ise 1934'de İran şahı Rıza Pehlevi'nin Türkiye ziyareti sırasında, İstasyon Caddesi'nden kortej eşliğinde önümüzden geçtiler ve alkışladık. O dönem Mustafa Kemal, 'Gazi' diye bilinirdi. 'Atatürk' adı sonradan çıkarıldı. '

Kendisini orta dereceli bir talebe olarak gördüğünden dolayı 70 senelik öğretmenlik hayatında hep karşısında böyle bir çocuk varmış gibi hala ders anlatmaya çalıştığını ifade eden Abakan, genç öğretmenlere şu tavsiyelerde bulundu:
'Bilgili olmalılar, mütemadiyen bilgilerini tazelemeliler, kılık kıyafetlerine dikkat etmeliler. Korku ve tehdit ile değil, sevgi ile yaklaşmalılar. '

Abakan, yetiştirdiği öğrencilerinin zenginliğinden çok bilgisiyle övündüğünü, şu ana kadar mezun ettiği öğrencilerinden 60-70 tanesinin profesör olmasıyla iftihar ettiğini vurguladı.