Tbmm İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Üstün'ün Açıklaması
Çağrı Turgut - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, cezaevlerindeki açlık grevlerinin sonlandırılmasına ilişkin, Türkiye'de tüm demokratik kanalların açık olduğunu, herkesin her şeyi her yerde söyleyip talep edebildiğini belirterek, ''Dolayısıyla bu zamansız ve gereksiz açlık grevlerinin bitirilmesini baştan beri biz de söylüyorduk'' dedi.
Üstün, AA muhabirine açlık grevlerinin baştan beri zamansız ve gereksiz olduğunu söylediklerini ifade ederek, taleplerle ilgili gerekli adımların atıldığını kaydetti.
Taleplerin karşılanmasıyla ilgili süreçlerin devam ettiğini anımsatan Üstün, ''Gereksizdi çünkü Türkiye'de tüm demokratik kanallar açık, herkes her şeyi her yerde söyleyebiliyor, talep edebiliyor. Dolayısıyla bu zamansız ve gereksiz açlık grevlerinin bitirilmesini baştan beri biz de söylüyorduk. Bu konuda Bolu Cezaevi'ne gittik, mahkumları ziyaret ettik ve bu işten vazgeçmelerini söyledik'' şeklinde konuştu.
''İnsanlarımızın bırakın aylarca aç kalmasını, bir öğün dahi aç kalmasını arzu etmeyiz'' diyen Üstün, açlık grevinin sonlandırılmış olmasının kendilerini memnun ettiğini vurguladı.
-Açlık grevleriyle ilgili rapor-
Üstün, açlık grevleriyle ilgili hazırladıkları raporu geciktirdiklerini anlatarak, ''O raporu geciktirdik çünkü 'burada gördüklerimizi, tespitlerimizi kamuoyuna açıklarsak yürümekte olan süreçler zarar görür' düşüncesiyle hassas davrandık, o bakımdan açıklamadık, nazik davrandık, saygılı, hoşgörülü davrandık. O bakımdan raporun gecikmesinin sebebi buydu. Bundan sonra raporu hiç ele almayabiliriz de'' diye konuştu.
-Anadilde savunma hakkı tanıyan tasarı-
Üstün, kamuoyunda ''ana dilde savunma hakkı'' olarak tanımlanan sistemin demokratik açıdan önemli bir gelişme olduğunu belirterek, ''Kendisini mahkemede hangi dille daha iyi ifade edebileceğini beyan ediyorsa o dilde savunma hakkı getirilmektedir. Daha önceki düzenlemelerimizde hiç Türkçe bilmeyenlere devlet bir imkan getirmişti. Bir tercüman tutuyordu, o tercüman aracılığıyla ifadelerini alıyordu ama bu onun da üzerinde bir imkan ve alternatif getiriyor'' ifadelerini kullandı.
Üstün, düzenlemenin anadilde savunma hakkıyla sınırlı kalmadığını, evli hükümlü ve tutukluların aileleriyle görüşebilme imkanı da getirdiğini sözlerine ekledi.
Yayıncı: Kemal Kaymak
Kaynak: AA
Taleplerin karşılanmasıyla ilgili süreçlerin devam ettiğini anımsatan Üstün, ''Gereksizdi çünkü Türkiye'de tüm demokratik kanallar açık, herkes her şeyi her yerde söyleyebiliyor, talep edebiliyor. Dolayısıyla bu zamansız ve gereksiz açlık grevlerinin bitirilmesini baştan beri biz de söylüyorduk. Bu konuda Bolu Cezaevi'ne gittik, mahkumları ziyaret ettik ve bu işten vazgeçmelerini söyledik'' şeklinde konuştu.
''İnsanlarımızın bırakın aylarca aç kalmasını, bir öğün dahi aç kalmasını arzu etmeyiz'' diyen Üstün, açlık grevinin sonlandırılmış olmasının kendilerini memnun ettiğini vurguladı.
-Açlık grevleriyle ilgili rapor-
Üstün, açlık grevleriyle ilgili hazırladıkları raporu geciktirdiklerini anlatarak, ''O raporu geciktirdik çünkü 'burada gördüklerimizi, tespitlerimizi kamuoyuna açıklarsak yürümekte olan süreçler zarar görür' düşüncesiyle hassas davrandık, o bakımdan açıklamadık, nazik davrandık, saygılı, hoşgörülü davrandık. O bakımdan raporun gecikmesinin sebebi buydu. Bundan sonra raporu hiç ele almayabiliriz de'' diye konuştu.
-Anadilde savunma hakkı tanıyan tasarı-
Üstün, kamuoyunda ''ana dilde savunma hakkı'' olarak tanımlanan sistemin demokratik açıdan önemli bir gelişme olduğunu belirterek, ''Kendisini mahkemede hangi dille daha iyi ifade edebileceğini beyan ediyorsa o dilde savunma hakkı getirilmektedir. Daha önceki düzenlemelerimizde hiç Türkçe bilmeyenlere devlet bir imkan getirmişti. Bir tercüman tutuyordu, o tercüman aracılığıyla ifadelerini alıyordu ama bu onun da üzerinde bir imkan ve alternatif getiriyor'' ifadelerini kullandı.
Üstün, düzenlemenin anadilde savunma hakkıyla sınırlı kalmadığını, evli hükümlü ve tutukluların aileleriyle görüşebilme imkanı da getirdiğini sözlerine ekledi.
Yayıncı: Kemal Kaymak