Aydemir; “Gençler, 18 Yaşında Milletvekili Olabilir Mi, Olamaz Mı?”

Aydın Gençler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aydemir, “Bugün Türkiye’de milletvekili olabilecek, yüksek niteliklere sahip 18 yaşında birçok genç vardır ve 18 yaşında milletvekili olunabilen ülkelerdeki çağdaşlarından hiçbir eksiklikleri bulunmamaktadır” dedi.

Aydemir; “Gençler, 18 Yaşında Milletvekili Olabilir Mi, Olamaz Mı?”
Gençlerin 18 yaşında milletvekili olması yönündeki tartışmaların ardından Türkiye genelinden 40’a yakın gençlik derneğinin girişimiyle kurulan “Vekilolursak.biz” platformunun yayınladığı manifesto hakkında bilgiler veren Mehmet Aydemir, gençlerin dışlanarak yapılan bu tartışmalardan rahatsızlık duyduklarını söyledi.

Yapılan tartışmaların gençlerin “beceriksiz, cahil, işe yaramaz” insanlar olarak sunulması noktasına kadar geldiğine işaret eden Aydemir, “Gençler, siyasi partilerin ateşli çekişmeleri içerisinde bir kez daha itibarsızlaştırılıyor. Askeri idare, 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren toplumu büyük bir baskı altına aldı. Siyasi partileri, kitle örgütlerini, dernekleri, vakıfları, gazeteleri, dergileri kapattı, yöneticilerini ve gençleri hapishanelere attı. Binlerce genç işkencelerden geçti, hatta yaşları büyütülerek idam edildi. Süreç içerisinde siyasi partiler, sendikalar ve siyasetçiler haklarını ve itibarlarını geri alabildiler. Askeri darbeye kadar giden sürecin tek suçlusu ‘gençler’ olarak kaldı ve gençler kendilerini savunamadı bile. Askeri idare toplumsal kurguyu ve eğitim sistemini kökünden değiştirdi, ‘korku toplumu’ oluşturuldu, eğitim ve sınav sistemi gençleri ezberciliğe sürükledi. Eğitim sistemi ilkokuldan itibaren test eğitimine dönüştü. Bu sistem gençleri araştırmacılıktan uzaklaştırdı, sadece ev ve okul arasında yaşayan sınavlara girip çıkan robotlar haline getirdi. Gençler, 1990’lı yıllara geldiğinde kendi sorunlarını ve beklentilerini dahi dile getiremeyen, ülke sorunlarına ve dünya sorunlarına yabancılaşan bireyler haline dönüştü. Askeri idare yapmak istediğini başardı. 1950’li 1960’lı ve 1970’li yıllarda umutları yükselten ve toplumun en güvenilen kesimi olan gençlere, 2012 yılında “işe yaramaz” damgası vurulmaya çalışılıyor. Bu kabul edilemez bir durumdur” diye konuştu.

Sadece siyasi yaşama değil, yaşamın her alanında gençlerin katılımda sorunlar olduğuna değinen Aydemir, “Gençlerin yaşamındaki en büyük engel genç olmaları. Gençlerin toplumsal yaşam içerisinde daha aktif bir şekilde var olabilmesi için ‘genç’ kavramını aşması gerekiyor. Düşüncelerine tecrübesiz ve birikimsiz oldukları ya da ‘olgunlaşmadıkları’ için değer verilmiyor, karar alma mekanizmalarına dâhil edilmiyorlar ya da çok zorlanıyorlar. Gençlerin toplumsal, ekonomik ve siyasal yaşama aktif katılım konusunda çok ciddi sorunları var. Türkiye’nin yaş ortalaması 25 civarında. Nüfusun yüzde 30’a yakını 15-29 yaş grubunda… Bugünden bakıldığında bugünün gençleri gelecekte daha fazla sorunla yüzleşmek zorunda kalacak gibi görünüyor. Yetişkinler ise gençlerden ‘çok umutlu’ onlara ‘miras’ olarak bırakacakları sorunları büyük bir kararlılık içinde çözmelerini ve daha güçlü bir Türkiye oluşturmalarını bekliyorlar. Oysa Türkiye’de gençliğin adı dahi yok. 18 yaşın altındakiler çocuk, üstündekiler yetişkin. Milletvekili seçilme yaşının 18 olması bir başlangıç olması açısından olumlu fakat tek başına yeterli değil. Seçilme yaşının 18 olması gençlerin askeri darbe sürecinde kaybettikleri itibarlarının onlara iade edilmesi sürecine dönüşebilmeli” ifadelerini kullandı.

“Öncelikle askeri idarenin bakış açısını tam manasıyla yansıtan, gençlikle ilgili anayasanın 58. maddesinin değiştirilmesi gerekmektedir” diyen Aydemir, şunları söyledi: “Anayasanın bu maddesi gençlerin kendisini potansiyel bir tehdit ve sorun olarak görmekte ve sözde gençleri koruma anlayışı taşımaktadır. Gençlerin; değişen dünya ve yaşam koşullarına ayak uydurabilmesi, aktif vatandaşlar olarak toplumsal, ekonomik ve siyasal yaşama katılabilmeleri için bilgi ve becerilerinin gelişimine yönelik eğitim imkânlarının artması ve çeşitlenmesi gerekmektedir. Diğer taraftan da gençlikle ilgili konuların ele alınış biçiminde büyük bir anlayış değişimine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu anlayış değişimi için de seçilme yaşının 18 düşürülmesiyle birlikte, Anayasa’nın 58. Maddesinin devletin ‘Gençlerin gelişimini, ekonomik, siyasal ve toplumsal yaşama aktif olarak katılımını’ güvence altına alacak bir biçimde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Siyaset herkes için bir eğitim alanıdır. Siyaseti gündelik görmemek gerekir. Erken yaşlarda siyasete katılım gençlerin gelişimine çok büyük katkılar sağlayacaktır. Siyasetin içerisinde aktif olarak yer alan gençlerin beşeri ilişikleri, sorun çözme ve iletişim becerileri gelişir, takım çalışmasını ve yardımlaşmayı ve işbirliğini öğrenir, yeni yaşam deneyimleri kazanır, farklı tecrübelere sahip insanlarla tanışma imkânı bulur, değişik kurumları tanır, toplumu ve dünyayı daha iyi kavrar, değer yargıları gelişir ve özgüveni artar. Gençlerin siyasal yaşama erken yaşlarda katılmaları teşvik edilmeli ve partilere üye olma yaşı derneklerde olduğu gibi 16’ya indirilmelidir.

Seçilme yaşıyla ilgili tartışmalar çok yanlış bir noktadan başlamış ve konu sadece milletvekili seçimine endekslenmiştir. Bizler bu tartışmaları gençlerin tanınmamasına ve Türkiye’nin insan kaynağı zenginliğinin yeterince farkında olunmamasına bağlıyoruz. Bugün Türkiye’de milletvekili olabilecek, yüksek niteliklere sahip 18 yaşında birçok genç vardır ve 18 yaşında milletvekili olunabilen ülkelerdeki çağdaşlarından hiçbir eksiklikleri bulunmamaktadır. Bu duygu ve düşüncelerle tüm siyasi partileri gençlik üzerine tekrar düşünmeye, kararlarını gözden geçirmeye ve gençlerin itibarı için büyük bir uzlaşma oluşturmaya davet ediyoruz”
Kaynak: İHA