Bakan Çağlayan: Yağ satarım bal satarım
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, altın ihracatına ilişkin eleştirilere,''Böyle bir ortamda ben yağ satarım, bal satarım, altın da satarım, her şeyi de satarım'' karşılığını verdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Ekonomi Bakanlığı'nın bütçesi görüşüldü. Bakan Çağlayan, komisyonda milletvekillerinin eleştiri ve sorularını cevaplandırdı.
Çağlayan, altın ihracatıyla ilgili bir soru üzerine, 236 gümrük bölgesinde 20 binden fazla ürün çeşidinin ihracatını yaptıklarını söyledi.
Altının da 20 bin ürün çeşidinden birisi olduğunu belirten Çağlayan, ''Yastık altındaki altının bu ihracattan doğan talepten dolayı piyasaya ne kadar çıktığı konusunda da sizi düşünmeye teşvik etmek istiyorum. Ben piyasadan geldim. Bir şeyin talebi varsa bunu arz ederseniz malı götürürsünüz. Yapmazsanız sınıfta kalırsınız. Eğer Türkiye bu altını vermeseydi, başka ülkeler verecekti'' diye konuştu.
Çağlayan, altını alanın da satanın da bu faaliyetleri ''spor olsun'' diye yapmadığını ifade ederek, ''Bunun kilogramında, sektörün kendi ifadesi 'hamamda bile 2,5-3 dolarlık bir kar ettiğini' ifade ediyor. Böyle bir ortamda ben yağ satarım, bal satarım, altın da satarım, her şeyi de satarım'' diye konuştu.
Türkiye'de ihracatın ithalatı karşılama oranının çok net belli olduğunu vurgulayan Çağlayan, bugün itibariyle ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 62,4 olduğunu bildirdi.
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin geçen yıl dünyanın en yüksek hurda ithalatını yapan ülke olduğunu belirterek, sektörün yeniden yapılandırılmasının Türkiye'nin bazı uluslararası anlaşmaları içerisinde kolay olmayacağını söyledi.
Çağlayan, Gümrük Birliği anlaşmasına imza atanların almış oldukları hatalı kararlara rağmen, bu anlaşmanın, Türk sanayisini rekabetçi bir yapıya ulaşmasını sağladığını belirtti.
Çağlayan, Türkiye'nin 241 milyar dolarlık ithalatının yüzde 40'ının Türkiye'de hiç üretilmeyen veya çok kısıtlı üretilen ürünlerin bedeli olduğunu ifade ederek, ''Türkiye demir çelik sektöründe olduğu gibi adeta sanayi üretiminde 'madde bağımlısı' haline gelmiştir'' dedi.
Bölgesel teşviklerle ilgili eleştiriler konusunda da Çağlayan, bölgesel teşvikin yeni teşvik sisteminin 4 uygulamasından biri olduğunu söyledi.
Çağlayan, ''Benim derdim stratejik yatırımlar, beni mutlu edecek stratejik yatırımlardır'' dedi.
Türkiye'nin artık kapasite fazlalığının olduğunu, katma değer yaratmayan sektörleri desteklemeyeceklerini belirten Çağlayan, teşviklere 800 adet başvuru geldiğini, hepsinin incelenmesi için talimat verdiğini anlattı.
Çağlayan, mevcut teşvik sistemi nerede bitiyorsa, orada bitireceklerini ifade ederek, ''5084'ü uzatmayacağız arkadaşlar'' dedi.
''Bölgesel asgari ücret'' önerisi ile ilgili bir soru üzerine de Çağlayan, işverenin hakkı kadar işçinin hakkını da düşünmek zorunda olduğunu belirtti.
Çağlayan, bölgesel asgari ücreti Doğu ve Güneydoğu'da yatırımları cazip kılacak bir sistem olması için önerdiğini belirterek, ''Bölgesel asgari ücreti sendikalarımız keşke o gün kabul etseydi. Çünkü burada asla emeğin sömürülmesi gibi bir şey söz konusu değildi. İşveren üzerindeki sosyal güvenlik ve vergisel yüklerin almasıydı'' diye konuştu.
''Dahilde işleme'' ile ilgili bir soru üzerine de Çağlayan, 2011 yılında dahilde işleme konusunda 63 milyar dolar ihracat, 30 milyar dolar ithalat yapıldığını bildirdi.
Çağlayan, başka bir soru üzerine de ihracatın ara malına bağlılık oranının yüzde 40 olduğunu söyledi.
Bakan Çağlayan'ın konuşmasının ardından, Ekonomi Bakanlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı ve İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi'nin 2013 yılı bütçeleri komisyonda kabul edildi.
Kaynak: AA
Çağlayan, altın ihracatıyla ilgili bir soru üzerine, 236 gümrük bölgesinde 20 binden fazla ürün çeşidinin ihracatını yaptıklarını söyledi.
Altının da 20 bin ürün çeşidinden birisi olduğunu belirten Çağlayan, ''Yastık altındaki altının bu ihracattan doğan talepten dolayı piyasaya ne kadar çıktığı konusunda da sizi düşünmeye teşvik etmek istiyorum. Ben piyasadan geldim. Bir şeyin talebi varsa bunu arz ederseniz malı götürürsünüz. Yapmazsanız sınıfta kalırsınız. Eğer Türkiye bu altını vermeseydi, başka ülkeler verecekti'' diye konuştu.
Çağlayan, altını alanın da satanın da bu faaliyetleri ''spor olsun'' diye yapmadığını ifade ederek, ''Bunun kilogramında, sektörün kendi ifadesi 'hamamda bile 2,5-3 dolarlık bir kar ettiğini' ifade ediyor. Böyle bir ortamda ben yağ satarım, bal satarım, altın da satarım, her şeyi de satarım'' diye konuştu.
Türkiye'de ihracatın ithalatı karşılama oranının çok net belli olduğunu vurgulayan Çağlayan, bugün itibariyle ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 62,4 olduğunu bildirdi.
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin geçen yıl dünyanın en yüksek hurda ithalatını yapan ülke olduğunu belirterek, sektörün yeniden yapılandırılmasının Türkiye'nin bazı uluslararası anlaşmaları içerisinde kolay olmayacağını söyledi.
Çağlayan, Gümrük Birliği anlaşmasına imza atanların almış oldukları hatalı kararlara rağmen, bu anlaşmanın, Türk sanayisini rekabetçi bir yapıya ulaşmasını sağladığını belirtti.
Çağlayan, Türkiye'nin 241 milyar dolarlık ithalatının yüzde 40'ının Türkiye'de hiç üretilmeyen veya çok kısıtlı üretilen ürünlerin bedeli olduğunu ifade ederek, ''Türkiye demir çelik sektöründe olduğu gibi adeta sanayi üretiminde 'madde bağımlısı' haline gelmiştir'' dedi.
Bölgesel teşviklerle ilgili eleştiriler konusunda da Çağlayan, bölgesel teşvikin yeni teşvik sisteminin 4 uygulamasından biri olduğunu söyledi.
Çağlayan, ''Benim derdim stratejik yatırımlar, beni mutlu edecek stratejik yatırımlardır'' dedi.
Türkiye'nin artık kapasite fazlalığının olduğunu, katma değer yaratmayan sektörleri desteklemeyeceklerini belirten Çağlayan, teşviklere 800 adet başvuru geldiğini, hepsinin incelenmesi için talimat verdiğini anlattı.
Çağlayan, mevcut teşvik sistemi nerede bitiyorsa, orada bitireceklerini ifade ederek, ''5084'ü uzatmayacağız arkadaşlar'' dedi.
''Bölgesel asgari ücret'' önerisi ile ilgili bir soru üzerine de Çağlayan, işverenin hakkı kadar işçinin hakkını da düşünmek zorunda olduğunu belirtti.
Çağlayan, bölgesel asgari ücreti Doğu ve Güneydoğu'da yatırımları cazip kılacak bir sistem olması için önerdiğini belirterek, ''Bölgesel asgari ücreti sendikalarımız keşke o gün kabul etseydi. Çünkü burada asla emeğin sömürülmesi gibi bir şey söz konusu değildi. İşveren üzerindeki sosyal güvenlik ve vergisel yüklerin almasıydı'' diye konuştu.
''Dahilde işleme'' ile ilgili bir soru üzerine de Çağlayan, 2011 yılında dahilde işleme konusunda 63 milyar dolar ihracat, 30 milyar dolar ithalat yapıldığını bildirdi.
Çağlayan, başka bir soru üzerine de ihracatın ara malına bağlılık oranının yüzde 40 olduğunu söyledi.
Bakan Çağlayan'ın konuşmasının ardından, Ekonomi Bakanlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı ve İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi'nin 2013 yılı bütçeleri komisyonda kabul edildi.