Hasan İğsız, Muvazzaf Askerlere Sitem Etti

Ergenekon davasının tutuklu sanığı Hasan Iğsız, annesinin cenazesine muvazzaf askerlerin katılmamasına yazalı açıklamayla sitem etti.

Açıklamada, "Ben bunu reva görenlerin yerinde olsaydım, madem ki bu hareketimle kişiyi toplum önünde mahkum edip dışlıyorum, tutarlılık adına taziye mesajı da yollamazdım." cümlesi dikkat çekti.Hasan Iğsız'ın annesi Münevver Iğsız 6 Kasım'da Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verilmişti.

Ergenekon davası tutuklusu Iğsız, yazılı bir açıklama yaparak, cenazeye katılmayan muvazzaf askerlere sitem etti. Iğsız açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Akraba ve dostlarımın yanında emekli komutanlar, devre arkadaşlarım, diğer emekli asker arkadaşlarım ve çok sayıda tanıdık, böylesine acılı bir günde beni ve ailemi yalnız bırakmadılar. Ayrıca mazereti nedeniyle cenazeye katılamadığı haberini yollayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, çelenginin yanında vekilinin kendisini temsilen cenazede bulunmasını sağlamış, tutuklu bulanmasına rağmen Sayın Doğu Perinçek gönderdiği çelenkle acıma ortak olmuştur. Cenazede hazır bulunarak ziyaret ederek veya uzakta bile olsalar çeşitli şekillerde ailemize ulaşarak acımızı paylaşan bütün dost ve tanıdıklara Silivri 5 No.lu Cezaevi yönetimi ve personeline teşekkürlerimi sunuyorum. Ancak cenazede görevi olarak gönderilen sivil kıyafetli bir kişi dışında hiçbir muvazzaf askerin bulunmaması, üzüntümü katlayan bir neden olmuştur. Ben askeri öğrencilik dönemin dahil üniformamı tam 50 yıl taşıdıktan sonra 2010 yılında son görev yerim olan 1. Ordu Komutanlığı’ndan şerefle ayrıldım. Yaklaşık iki yıl sonra, annemin cenazesi son görev yerim olan İstanbul’da kaldırılıyor ve hizmetteki hiçbir meslektaşım yanında göremiyorum. Bunu kabullenemiyorum. TSK’nin geleneksel örf ve adetleri ile TSK’ye uzun yıllar hizmet etmiş büyüklere saygı, vefa duygusu gibi değerleri bir kenara atarak insani bir ilişkiyi bile çok gören dışlayıcı bir davranış içine girişin sebebi, içinde bulunduğumuz durum nedeniyle yanımızda görünme tedirginliği ise hala bilinmiyorsa söyleyeyim: TSK’ye yöneltilen komplo ürünü davaların sanığı olan ben ve arkadaşlarımın tutuklu bulunma nedeni işlenmiş bir suç değildir. Tersi olsaydı bile bu tamamen insani bir görevin yerine getirilmesine mani olarak görülmemeliydi. Ancak, ben bunu reva görenlerin yerinde olsaydım, madem ki bu hareketimle kişiyi toplum önünde mahkum edip dışlıyorum, tutarlılık adına taziye mesajı da yollamazdım." Iğsız açıklamasını, "Bilinsin ki bazılarının çok uğraşmasına rağmen beceremediğini başardılar. Çok acıttılar! "