Chp Grup Başkanvekilleri Parlamento Muhabirleri Derneği’ni Ziyaret Etti

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezlekelerinin Adalet Bakanlığı’na gönderilmesiyle ilgili olarak, “Bu bir çözüm değildir.Bu bir çaresizliğin ifadesidir” dedi.

CHP Grup Başkanvekilleri Akif Hazmaçebi ve Emine Ülker Tarhan, Parlamento Muhabirleri Derneği’ni ziyaret etti. Parlamento muhabirlerine yeni dönemde başarılar dileyen Hazmaçebi, daha sonra ise gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin, BDP’li 10 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezlekelerinin hazırlanarak Adalet Bakanlığı’na gönderilmesini hatırlatarak CHP olarak ne düşündüklerini sorması üzerine, bu konuyu biraz daha geniş çerçevede almak gerektiğini söyledi.

Hamzaçebi, Başbakan Erdoğan’ın, terör konusunda yaptığı açıklamalar ve uyguladığı politikaların birbiriyle çeliştiğini söyleyerek, Gaziantep’teki terör saldırısının ardından Erdoğan’ın, “Bunu yapan teröristler bunun hesabını ahirette de vereceklerdir” dediğini hatırlattı. Hamzaçebi, “Yani bu dünyada terör örgütüne, teröristlere ceza vermek, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin veya Türkiye Cumhuriyeti’nin gücünü onlara göstermekten vazgeçen, onun yerine bir çaresizliğin ifadesi olarak değerlendirebileceğimiz, sorunu öbür dünyaya havale eden bir yaklaşım” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın terör karşısında çaresiz kaldığını iddia eden Akif Hamzaçebi, Erdoğan’ın “Onlarla görüşmem, ben örgütle görüşürüm. İmralı ile görüşürüm” dediğini iddia ederek, “Yani daha evvel reddetmişti, daha önce PKK ile mücadele edecekti, şimdi daha tersi noktaya geldi” diye konuştu.

Fezlekelerle ilgili olarak Başbakan Erdoğan’ın, “Elimde başka bir şey kalmadı, en son sizin dokunulmazlığınızı kaldırmak zorundayım. Yani ya örgütün saldırılarını durdurun ya da dokunulmazlığınızı kaldıracağım” mesajı verdiğini savunan Hamzaçebi, şunları söyledi: “Bu bir çözüm değildir. Bu bir çaresizliğin ifadesidir. Elbette fezlekeler ilgili mercilerden parlamentoya gelir, konuşulur, gereği yapılır, o ayrı bir konu. Bu bir çözümsüzlüktür. Terör örgütü karşısında çözümü olmayan, çaresiz kalan bir Başbakan var. Çözümü ahirete havale eden, öbür dünyadan medet uman bir Başbakan terör karşısında çaresizdir. ‘Örgütle görüşeceğim’ açıklamasının bunlar alt yapılarıdır.” “1 MİLYON KİŞİYİ TUTUKLAYAMAZLAR” CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ise, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın, alternatif Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına katılanların Ergenekoncu olduğu yönündeki sözlerini değerlendirdi. Tarhan, kutlamalara yaklaşık 1 milyon 200 bin kişinin katıldığını söyleyerek, Bekir Bozdağ’ın açıklamalarının ise kendisini şaşırtmadığını ifade etti.

“Açılan duvarlarına bir yarık açılmasını saldırıyla, hakaretle tahkim etmeye çalışmasınlar” diyen Tarhan, kutlamalara katılan 1 milyon 200 bin kişinin provokatörmüş gibi hedef gösterildiği söyledi.

“Akıllarını başlarına alsınlar” diyen Tarhan, “Soruşturma açanlara da buradan sesleniyorum; 1 milyon kişiyi tutuklayamazlar. Buna cezaevleri yetmez” diye konuştu.

“SAYIN CUMHURBAŞKANI SAĞDUYULU YAKLAŞMIŞTIR” Akif Hamzaçebi ise, bir gazetecinin “Çift başlılık tartışması olduğunu görüyor musunuz?” şeklindeki sorusu üzerine ise, “Görüyorum tabii ki. Sayın Cumhurbaşkanı konuya çok sağduyulu yaklaşmıştır. Ankara Valisi’ne gerekli tavsiyelerde bulunmak suretiyle bir gerilimin önlenmesini amaçlamıştır. Demokratik ve sağduyulu bir yaklaşım. Sayın Cumhurbaşkanı’na bu yaklaşımı dolayısıyla biz teşekkür ediyoruz” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın ise Cumhurbaşkanı’nın demokratik yaklaşımından rahatsız olduğunu iddia eden Hamzaçebi, “Sayın Başbakan arzu ediyor ki, oradaki barikat hiç kalkmasın, kalkmasaydı o barikat, olay çıksaydı, insanlar orada yaralansaydı, ölseydi. Böyle bir sonucu bile göze almış bir Başbakan var Cumhuriyet Bayramı kutlamasında. Sayın Cumhurbaşkanı’nın yaklaşımından rahatsız olmak bunu gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bekir Bozdağ’ın kutlamalara katılanları ‘Ergenekoncu’ ilan etmesine de tepki gösteren Hamzaçebi, şunları kaydetti: “Sayın Bozdağ, ‘bunlar Ergenekoncudur’ diyor. Bu mantık şöyle bir mantık; yani Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak suçtur. Aynı şekilde bu mantığı devam ettirirsek, demek ki Ergenekon davasında yargılananlar herhalde onlar da Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayanlarla benzer duyguları yaşıyorlar, o nedenle tutuklular. Yine bu mantığın devamı; bunlar Ergenekoncu olduğuna göre, milyonlarca insan mahkemeler önüne çıkarılabilir, yargılanabilir, tutuklanabilir. Bunun alt yapısını hazırlamaya çalışan bir hükümet var.

Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak, Atatürk anıtına çelenk koymak artık illegal bir faaliyet gözüyle görünmektedir. Hükümetin Türkiye’ye verdiği fotoğraf budur. Atatürk anıtına çelenk koymak illegal bir faaliyettir, Atatürk anıtına çelenk koyanlar da illegal örgütlerdir. Hükümetin yaklaşımı budur.” Emine Ülker Tarhan ise, kutlamalarla ilgili olarak, “Herhalde bizim Yunanistan’ın kurtuluşunu ya da ABD’nin kuruluş yıldönümünü kutlamamızı beklemiyorlar bizden. Ve biz bunu kutlamaya devam edeceğiz ve her geçen yıl daha büyük kalabalıklarla kutlayacağız” şeklinde konuştu.

“SİSTEM TARTIŞMASINA ÇEKMEK ÇİRKİN BİR DURUMDUR” Bir gazetecinin, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in sistem değişmezse çatışmaların olabileceği şeklinde açıklamaları olduğunu hatırlatması üzerine Hamzaçebi şunları söyledi: “Tekrar bu bayram kutlamasında, Sayın Cumhurbaşkanı sağduyulu davranışından bir sistem tartışması yaratmak kadar çirkin bir şey yoktur. Bunu hemen sistem tartışmasına dönüştürüp ‘Başbakanlık Sistemi’ne veya Yarı Başkanlık Sistemi’ne geçelim’ demek çirkin bir durumdur. Bunu hiç olumlu ve güzel bulmuyorum. Türkiye Parlamenter Sistem yönünde tercihini yapmıştır.”
Kaynak: İHA