Genel Başkan ve Başbakan Erdoğan Açıklaması

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyetin cumhurundur, halkındır, herkesindir. Cumhuriyeti herkesin olmaktan çıkartıp sadece kendilerine ait bir sembol haline getirmeye çalışanlar, aslında cumhuriyeti değil, kendilerine ait bir imtiyaz yönetimini arzulayanlardır'' dedi.

Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, geride bırakılan Kurban ve Cumhuriyet bayramlarını kutladı. Erdoğan, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında emeği geçen herkesi, şehitlerimizi, gazilerimizi minnetle yad ediyorum. Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal'i ve onunla birlikte bu mücadeleyi veren ve bu mücadelede şehit olan, gazi olan bütün büyüklerimizi, ecdadımızı, yine rahmetle minnetle yad ediyorum'' şeklinde konuştu.

Kurtuluş Savaşı'nın bu toplumun herhangi bir kesiminin, herhangi bir fırkasının değil, milletin topyekun kıyamıyla, ayağa kalkışıyla yapıldığını ve zafere ulaştığını vurgulayan Erdoğan, dün Ulus'ta yapılan gösteriyi ve bu gösteriye destek veren CHP'yi eleştirdi.

Cumhuriyetin, toplumun herhangi bir kesimi için değil, milletin tamamına ait bir yönetim biçimi olarak kabul edildiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

''Altını çizerek ifade ediyorum; Cumhuriyet cumhurundur, halkındır, herkesindir. Cumhuriyeti herkesin olmaktan çıkartıp sadece kendilerine ait bir sembol haline getirmeye çalışanlar, aslında Cumhuriyeti değil, kendilerine ait bir imtiyaz yönetimini arzulayanlardır. Cumhurun, yani halkın değil, belli bir zümrenin iktidarını Cumhuriyet zannedenler, bu kesimler, vesayet ve diktatörlük özlemi içinde olanlardır. Türkiye geçmişte bu diktatörlük özlemlerine çok şahit oldu. CHP'nin tek parti yönetimi, yani İnönü dönemi, adı Cumhuriyet olan ama 'milli şeflik' ifadesiyle fiilen otoriter bir rejimin işletildiği bir dönemdir. Tarih bunu böyle anmaktadır, bugün hala böyle anılmaktadır.''

-''Kendi menfaat düzenlerinin yıkılmasından telaşa kapılanlar''-

Erdoğan, ''sadece bir avuç seçkinin, bir avuç CHP yöneticisinin söz sahibi olduğu bir ülkenin cumhuriyetle idare edildiğini söylemenin milletin aklıyla alay etmek olduğunu'' dile getirerek, şöyle devam etti:

''Millet çok partili hayata geçilmesinden sonra CHP'nin otoriter, baskıcı, dayatmacı yönetim anlayışına karşı Cumhuriyetin yanında, demokrasinin yanında yer almıştır. 1950 yılında 'yeter söz milletindir' diyerek yola çıkan rahmetli Menderes ve arkadaşlarının bu çağrısının makes bulması, milletin cumhuriyetine sahip çıkışının ifadesidir. Türkiye'de Cumhuriyet karşıtı bir kesim varmış ve bunlar Cumhuriyeti yakacakmış gibi ortalığı velveleye verenler, Cumhuriyetin değil, kendi menfaat düzenlerinin yıkılmasından telaşa kapılanlardır.

Herkesin olan Cumhuriyeti sadece kendilerine mahsus kılmak isteyenlerin derdi asla Cumhuriyet değildir. Yıllarca ülkeyi, arkalarına aldıkları güç odaklarının desteğiyle, millete ihtiyaç duymadan, hatta millete rağmen yönetmeyi alışkanlık geline getirenler, bugün yine aynı heves içindedirler. Bakınız Gazi Mustafa Kemal, 29 Ekim 1923'te cumhuriyetin ilan edildiği TBMM toplantısından çıkışta şunları söylüyor: 'Milletimizin haiz olduğu evsaf ve liyakatini, hükümetinin yeni ismiyle, cihanı medeniyete daha çok suhuletle izhara muvaffak olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti cihanda işgal ettiği mevkiye layık olduğunu asarıyla ispat edecektir.' Şimdi soruyorum bugünkü CHP'nin bununla ne alakası var- Yakından uzaktan var mı alakası-

Öyle kalkıp Ulus'ta, bizim eski Meclis binasının bahçesine cebren ve hile ile girmek, o eski Cumhuriyete sahip çıkmak değildir, bunu böyle bilin. TBMM'nin o ilk toplantısındaki manevi havayı hazmetmekten, yaşamaktan bugünkü CHP'nin yakından uzaktan alakası ve ilgisi yoktur. Gazi Mustafa Kemal yine aynı konuşmasında şöyle devam ediyor; burasını özellikle CHP'lilerin, cumhuriyet kutlaması adı altında Ankara'nın altını üstüne getirenlerin dikkatle dinlemesini istiyorum, Gazi Mustafa Kemal, 'milletin teveccühünü daima noktai istinat telakki ederek, hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut ve muvaffak, muzaffer olacaktır' diyor.''

-''Hipodrom'da olanlar millet değil mi-''-

Mustafa Kemal'in daima milletin teveccühünün esas alınması gerektiğini ifade ettiğini anlatan Erdoğan, ''Ama dün Ankara'da milletten alamadıkları güç ve yetkiyi sokakları terörize ederek, Cumhuriyeti kendilerine siper ederek, Türk bayrağını kendilerine siper ederek, Gazi Mustafa Kemal'i kendilerine siper ederek devşirmeye çalışanlar olduğunu esefle gördük. Bugüne kadar Cumhuriyet kutlamaları, hep milletle devletin Hipodrom'da bu işi birlikte yaptığı toplantılardır. Hep burada birlikte yapılmıştır'' dedi.

Başbakan Erdoğan, kendi teşkilatlarına Hipodrom'da olmaları ve böylece devlet-millet kaynaşmasının tesis edilmesi için talimat verdiklerini belirterek, şunları kaydetti:

''29 Ekim öncesi ben CHP'ye de Kılıçdaroğlu'nu da aynı çağrıyı yaptım. Niçin beraber orada oturmayı yeğlemiyorsun da sen de sokaklara dökülüyorsun. Orada olanlar millet değil mi- Hipodrom'da olanlar millet değil mi- Orada hem millet vardı, hem devlet vardı. Ama sen devlete rağmen illegal örgütlerin peşine takılmak suretiyle böyle bir eylemi, sokağı terörize ederek gerçekleştirdin. Bu toplantı CHP'nin müracaatıyla yapılmış değildir.

Ankara'da sekiz tane toplantı yeri vardır ve bu sekiz toplantı yerinden birinde bu yapılabilirdi. Niye buralarda değil de yasaklı olan yerde yapıyorsunuz ve bayramı sizin dışınızda olanlara zehir ediyorsunuz- Vatandaş da gelecek gezecek, aracıyla yolcuğunu yapacak. Niçin onlara buraları zehir ediyorsunuz- Ne gerek var. Giderdiniz bu sekiz tane alandan bir tanesinde istediğiniz şekilde... Madem ki alternatif bir tören yapacağız, ben Hipodrom'a gelmiyorum diyorsun, git orada yap. O sekiz tanesinden bir tanesinde bunu yapmıyorsun, gelip illa da, 'hayır benim için her yer toplantı alanıdır'... Demokrasi aynı zamanda kurallar manzumesinin işletildiği bir sistemdir. Siz her yeri kendiniz için bu şekilde terörize etme hakkına sahip değilsiniz.''

-''Ordu göreve' pankartı açanlar...''

CHP İstanbul İl Başkanı'nın törenler sırasında orada bulunan subaylara dönüp ''Sizin korumanız gereken Cumhuriyete biz sahip çıkıyoruz'' dediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

''Bununla kalmayıp çeşitli davalardan tutuklu olarak yargılanan subayların esir alındığını iddia ediyor. İşte anlatmaya çalıştığım CHP kafası tam da bu kafadır. Dün ülkenin meşru hükümetini devirmek için 'ordu göreve' pankartı açanlar, umdukları desteği bulamayınca, bugün aynı orduya, onun subaylarına hakaret etmekten çekinmiyorlar. CHP'nin askerden medet uman muhalefet anlayışı iflas etmiştir. Ama CHP bunun yerine milletin iradesini yücelten bir muhalefet anlayışını koyamamıştır. Bunların siyasi mücadeleden anladıkları, ya işi orduya havale etmektir, ya da sokağa çıkıp illegal eylemler yapmaktır. CHP budur. Dün de siyasetten anladıkları yanlıştı bugün de yanlıştır. CHP bir türlü milletle birlikte siyaset yapmayı, hukuk dışı, demokratik kurallar içinde muhalefet etmeyi öğrenemeyecek. Bunların derdi dün de cumhuriyet değildi bugün de cumhuriyet değil. Bunlar cumhuriyeti de orduyu da yargıyı da milletsiz iktidar amaçlarına ulaşmak için kullanacakları araçlar olarak görüyorlar. Onlara şunu söylemek lazım: Cumhuriyet birilerinin değil, egemen güçlerin değil, cumhuriyet cumhurundur, yani halkındır.''

''Bekledikleri desteği elde edemeyince de hemen karşısına geçip hakarete başlıyorlar, her türlü seviyesiz ithamda bulunuyorlar'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

''Böyle yaparak herkese ait olan Cumhuriyete en büyük zararı verdiklerini kendileri de biliyorlar. Onların dertleri zaten Cumhuriyet değil. Emin olun bunların zihinlerinde, hep söylerler ya, 'şu cumhur olmasa Cumhuriyeti ne güzel idare ederiz.' Yani halk olmasa biz Cumhuriyeti idare ederiz. CHP bu. Bu anlayışta. Ama beyhude yere çırpınıyorlar. Beyhude yere kendilerini paralıyorlar. Çünkü bu cumhur bu cumhuriyeti asla onlara teslim etmedi, evelallah etmeyecek. Milletimiz bize bu ülkeyi, bu vatanı, bu devleti, bu cumhuriyeti en iyi şekilde yönetme, muhafaza etme görevini verdi. Biz Türkiye'de cumhuru gerçek anlamda Cumhuriyetle buluşturan partiyiz. Bugüne kadar görevimizi bihakkın yerine getirdiğimiz için milletimizin desteği artarak devam etti. Cumhuriyeti elitlerin, bir avuç seçkinin, marjinal birtakım güçlerin elinden hamdolsun, kifayetsiz muhterislerin tasallutuna asla terk etmedik, etmeyeceğiz ve onların elinden de kurtardık, kurtarıyoruz. Cumhuriyeti cumhurdan kopartıp, kendi tekellerine almak isteyenlere, gönüllerindeki o diktatörlük rejimlerini, vesayetçi sistemi hortlatmak isteyenlere asla geçit vermeyeceğiz.''

Muhabir: Ali Eyvaz

Yayıncı: Kudret Topçu
Kaynak: AA