Çakar: “mhp’nin Tüzüğündeki Antidemokratik Maddelerin Çıkarılması Gerekiyor”
MHP Genel Başkan adayı Ahmet Çakar, 4 Kasım’daki büyük olağan kurultay sonrası MHP’nin tüzüğündeki antidemokratik maddelerin çıkarılması gerektiğini söyledi.
MHP Genel Başkan adayı Ahmet Çakar, partisinin 4 Kasım'da yapılacak olağan kurultayı öncesinde çıktığı Trakya turu kapsamında Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesine geldi. MHP İlçe Teşkilat binasında partililerle buluşan Çakar, özellikle Kürt sorununa değindi. PKK bölücü terör örgütünün Kürt halkının temsilcisi olmadığını belirten Çakar, Silahlı Kuvvetler yetersiz kaldığı takdirde doğudaki Kürt halkının birliği sağlayarak PKK’yı yok edeceğini ifade etti.
Türkiye’nin terör sorununa yanlış çözüm getirdiğini öne süren Çakar, Cumhurbaşkanının PKK sorununa güvenlik güçlerinin görüşünü alarak çözüm üretmesi gerektiğini dile getirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin alan savunması olmadığını, bu yüzden de PKK’ya istedikleri zaman müdahale edemediklerini kaydeden Çakar, “Sahada çarpışan genç, dinamik güvenlik güçleri kardeşlerimi dinlediğimde ‘Allah aşkına bizi kurtarın’ diyorlar. Bizim güvenlik güçlerimizi PKK’ya boğduruyorlar. Bizim alan savunması hakkımız yok. Onlar bizim askerlerimizi vurabiliyor. Ama biz vuramıyoruz. Çünkü bir operasyon yapabilmek için yetkili makamların iznini almak gerekiyor. Bizim askerimizin teröristi gördüğü anda vurma hakkı yok. Böyle şey olmaz. Bu akıl dışı, çağ dışı bir durum. Cumhurbaşkanı ordunun ve yürütmenin başıdır. Cumhurbaşkanı Ankara’daki rütbeli adamların verdiği karara göre değil, güvenlik güçlerinin görüşünü alarak çözüm üretmelidir” dedi.
Türklerle Kürtlerin kardeş olduğunu, bunun da Göktürk Kitabeleri’nde bile yer aldığını söyleyen Çakar, Türklerle Kürtlerin meydan savaşlarında Çanakkale, İnönü Savaşları’nda birlikte yer aldığını hatırlattı. Çakar, “Kürt kardeşlerimiz ile PKK’yı karıştırmak yanlış. Biz beraberiz. Kürtçe’de 5 bin Türkçe kelime var. Bizim bizzat oradaki kardeşlerimizin hissettiklerini bilmemiz gerekiyor. Türk-Kürt kardeşliği binlerce yıldan süregeliyor. Biz Kürtlerle meydan savaşlarında, Çanakkale Savaşı’nda, İnönü’de beraberdik. Türkler neredeyse Kürtler de oradadır” diye konuştu
Türklerle Kürtlerin birleştiği en önemli noktanın Allah olduğunu söyleyen Çakar, “Ben Kürtlerle yaşıyorum. Onların yanında doğdum büyüdüm. Onlarda da, bizde de Allah sözü var. Biz Allah’ta birleşiyoruz. Ayrışmamız mümkün değil. Türkler de, Kürtler de Müslüman. Allah’ın bahşettiği kardeşliği kimse bozamaz. Türklerle Kürtler kardeştir, onları ayıran kalleştir. Tarih ilmi kardeşliğimizi belgeliyor. Bölücülüğü ortadan kaldırmanın yolu bilimsel kaynakları halka anlatmaktan geçiyor. PKK’nın arkasında Hıristiyan alemi mevcuttur. Onlara lojistik destek sağlayanların başında ABD vardır. ABD hem dost görünüyor hem de arkamızdan kuyumuzu kazıyor. Bir müttefik hem dost hem düşman olamaz” şeklinde konuştu.
MHP’nin 4 Kasım’daki kongreden tazelenmiş bir şekilde çıkacağına inandığını vurgulayan Çakar, kontenjan uygulamasına karşı olduğunu dile getirdi. Çakar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kongremizde fikirde birlik, tercihte özgürlük zihniyetinin hakim olmasını istiyoruz. Benim adaylığımın sebebi kendimi bir yere taşımak değil, Türkiye’de demokrasi zihniyetini değiştirmek içindir. Artık karizmatik lider anlayışı sona ermiştir. Ben kontenjan uygulamasına karşıyım. Eğer genel başkan olursam bütün illerden delegelerimizin belirlediği adaylarla listemizi hazırlayacağız ve seçimlere gideceğiz. Hiçbir aday bunu söylemiyor. Ama ben böyle düşünüyorum.”
Kaynak: İHA
Türkiye’nin terör sorununa yanlış çözüm getirdiğini öne süren Çakar, Cumhurbaşkanının PKK sorununa güvenlik güçlerinin görüşünü alarak çözüm üretmesi gerektiğini dile getirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin alan savunması olmadığını, bu yüzden de PKK’ya istedikleri zaman müdahale edemediklerini kaydeden Çakar, “Sahada çarpışan genç, dinamik güvenlik güçleri kardeşlerimi dinlediğimde ‘Allah aşkına bizi kurtarın’ diyorlar. Bizim güvenlik güçlerimizi PKK’ya boğduruyorlar. Bizim alan savunması hakkımız yok. Onlar bizim askerlerimizi vurabiliyor. Ama biz vuramıyoruz. Çünkü bir operasyon yapabilmek için yetkili makamların iznini almak gerekiyor. Bizim askerimizin teröristi gördüğü anda vurma hakkı yok. Böyle şey olmaz. Bu akıl dışı, çağ dışı bir durum. Cumhurbaşkanı ordunun ve yürütmenin başıdır. Cumhurbaşkanı Ankara’daki rütbeli adamların verdiği karara göre değil, güvenlik güçlerinin görüşünü alarak çözüm üretmelidir” dedi.
Türklerle Kürtlerin kardeş olduğunu, bunun da Göktürk Kitabeleri’nde bile yer aldığını söyleyen Çakar, Türklerle Kürtlerin meydan savaşlarında Çanakkale, İnönü Savaşları’nda birlikte yer aldığını hatırlattı. Çakar, “Kürt kardeşlerimiz ile PKK’yı karıştırmak yanlış. Biz beraberiz. Kürtçe’de 5 bin Türkçe kelime var. Bizim bizzat oradaki kardeşlerimizin hissettiklerini bilmemiz gerekiyor. Türk-Kürt kardeşliği binlerce yıldan süregeliyor. Biz Kürtlerle meydan savaşlarında, Çanakkale Savaşı’nda, İnönü’de beraberdik. Türkler neredeyse Kürtler de oradadır” diye konuştu
Türklerle Kürtlerin birleştiği en önemli noktanın Allah olduğunu söyleyen Çakar, “Ben Kürtlerle yaşıyorum. Onların yanında doğdum büyüdüm. Onlarda da, bizde de Allah sözü var. Biz Allah’ta birleşiyoruz. Ayrışmamız mümkün değil. Türkler de, Kürtler de Müslüman. Allah’ın bahşettiği kardeşliği kimse bozamaz. Türklerle Kürtler kardeştir, onları ayıran kalleştir. Tarih ilmi kardeşliğimizi belgeliyor. Bölücülüğü ortadan kaldırmanın yolu bilimsel kaynakları halka anlatmaktan geçiyor. PKK’nın arkasında Hıristiyan alemi mevcuttur. Onlara lojistik destek sağlayanların başında ABD vardır. ABD hem dost görünüyor hem de arkamızdan kuyumuzu kazıyor. Bir müttefik hem dost hem düşman olamaz” şeklinde konuştu.
MHP’nin 4 Kasım’daki kongreden tazelenmiş bir şekilde çıkacağına inandığını vurgulayan Çakar, kontenjan uygulamasına karşı olduğunu dile getirdi. Çakar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kongremizde fikirde birlik, tercihte özgürlük zihniyetinin hakim olmasını istiyoruz. Benim adaylığımın sebebi kendimi bir yere taşımak değil, Türkiye’de demokrasi zihniyetini değiştirmek içindir. Artık karizmatik lider anlayışı sona ermiştir. Ben kontenjan uygulamasına karşıyım. Eğer genel başkan olursam bütün illerden delegelerimizin belirlediği adaylarla listemizi hazırlayacağız ve seçimlere gideceğiz. Hiçbir aday bunu söylemiyor. Ama ben böyle düşünüyorum.”