Tarih Köylü Kadınların Ellerinde Hayat Buluyor

Tekirdağ’da Heraion-Teikhos Antik Kenti’nde sürdürülen kazı çalışmalarına köylü kadınlar da katılıyor.

Tarih Köylü Kadınların Ellerinde Hayat Buluyor
Yevmiye karşılığında kazı alanında çalışan köylü kadınların elinde tarih hayat buluyor. Merkeze bağlı Karaevli köyünde 12 yıl önce başlatılan Heraion-Teikhos Antik Kenti kazı çalışmaları Namık Kemal Üniversitesi Fen -Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Neşe Atik başkanlığında devam ediyor. Tekirdağ'a yaklaşık 10 kilometre mesafedeki antik kentte, 2000 yılından bu yana yapılan kazı çalışmalarında tarihi gün yüzüne köylü kadınlar çıkarıyor. Ellerinde mala ve kazı süpürgeleriyle, 12 yıldır tarihi gün yüzüne çıkaran kadınlar, hem insanlık tarihinin gün yüzüne çıkmasına katkı sağlıyorlar hem de aldıkları ücret ile aile bütçesine katkı sağlıyor.

Antik çağda bugünkü Trakya, Bulgaristan ve Yunanistan'ın kuzeyinde yaşamış, M.Ö. 4. yüzyılda Büyük İskender'in topraklarını ele geçirmesiyle asimile olmuş Trakların tarihini toprak arasından çıkaran kazı ekibinde görev alan köylü kadınlar, yaptıkları işin kendilerini çok heyecanlandırdığını söyledi.

Ellerinde mala, kazı süpürgesi ve küreklerle, arkeologlara yardım eden kadınlar, kayda değer bir eser bulduklarında sevinçten havalara uçtuklarını söyledi.

2000 yılından bu yana kazı çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Namık Kemal Üniversitesi Fen -Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Neşe Atik, şu anda kazı çalışmalarını sürdürdükleri alanın çok büyük bir yapı kompleksi olduğunu ve bu kompleksin eldeki buluntulara göre bir tapınak kompleksi olduğunun belirti.

ÖLEN KOCALARIYLA GÖMÜLMEK İÇİN CAN ATAN KADINLAR M.Ö. 2. yüzyıla ait olduğu öğrenilen Timülüs çok ilginç mezar kalıntıları bulduklarını söyleyen Atik, “Trak erkekleri çok eşliydi ve bir Trak erkeği öldüğü zaman eşleri bu erkekle beraber gömülmeyi arzu ederlerdi. Antik yazarların anlattığına göre hangi eşin bu şerefe nail olacağına ise ihtiyar heyeti karar verirdi ve o şanslı kadın eşi ile beraber gömülürdü. Ancak arkeolojik veriler bunu henüz bize ispat etmedi. Bizim şu anda bulduğumuz bu mezar tipi, aynı anda iki kişinin yan yana gömülmesini gerektiren bir tarzda olduğu için bizi heyecanlandırmış bulunuyor. Bu durum belki buna bir işaret. Aynı alanda birden fazla mezar olduğunu saptadık. Önümüzdeki senelerde yapılacak çalışmalarda dilerim ki buluntular bu konuyu aydınlatması mümkün olacaktır” dedi.

Kaynak: İHA