Tanık İhtiyaroğlu: Susurluk Kazasında Çatlı'nın Çantasını Haluk Kırcı Aldı

Ergenekon davasında tanık sıfatıyla dinlenen eski İstanbul Organize Suçlar Şube Müdür Yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu, Tuncay Güney'e ait mülakat kayıtları izlenirken ilginç bir açıklamada bulundu.

1999 yılında Haluk Kırcı'yı gözaltına aldıklarını belirten İhtiyaroğlu, "Kırcı, Susurluk kazasında kaybolan çantayı (Kazada ölen Çatlı'ya ait) kendisinin aldığını söyledi.

Bu yüzden mülakatta sık sık çanta ile ilgili sorular sordum." dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 236. duruşmasında Emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile eski Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkan vekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 33 tutuklu sanık hazır bulundu. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay ile Levent Ersöz, Doğu Perinçek ve Oktay Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 32 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Tutuksuz sanıklardan duruşmaya gelen olmadı.Kimlik yoklamasının ardından Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, 28 Ekim 2012 tarihli oturumda tutuksuz sanıklardan Adil Serdar Saçan'ın İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü yaptığı dönemde yardımcılığını yapan eski Emniyet Amiri Ahmet İhtiyaroğlu'nun tanık sıfatıyla dinlenmesine karar verildiğini hatırlattı. Çalmuk, İhtiyaroğlu'nun da bizzat katıldığı Tuncay Güney mülakatına ait kayıtların izlenmesi işleminin yarıda kesildiğini belirterek, Güney mülakatının dinlenmesine devam edeceklerini açıkladı.

İhtiyaroğlu, Ergenekon yapılanması başta olmak üzere birçok önemli açıklamalarda bulunan Tuncay Güney'in mülakatına bizzat katılmış ve Güney'e birçok soru sormuştu. Güney'in görüntüsü ve kendisine sorular yönelten İhtiyaroğlu'nun sesi bulunan mülakat kayıtları, duruşma salonunda bulunan LCD ekranlara yansıtılarak izlettirildi.Güney'in Susurluk kazasına ilişkin anlatımlarda bulunduğu bölüm geldiğinde söz alan Ahmet İhtiyaroğlu, "Haluk Kırcı'yı biz aldık. O dönem Ankara'dan, daireden de gelenler olmuştu. Kırcı, Susurluk kazasında kaybolan çantayı kendisinin aldığını söyledi.

Ben de bu yüzden mülakatı sırasında Tuncay Güney'e çanta ile alakalı sık sık soru sordum." şeklinde açıklamada bulundu.Öte yandan Ergenekon davasının 2 Şubat 2009 tarihli 46. oturumunda tutuklu sanıklardan Sami Hoştan, Susurluk kazasında kaybolduğu söylenen çantayla ilgili açıklamalarda bulunmuştu. Hoştan, dava sanıklarından 'Drej Ali' lakabıyla bilinen Ali Yasak tarafından olay yerinden alınarak Veli Küçük'e verildiği iddia edilen çantayı aslında olay yerine ilk giden kişi olarak kendisinin aldığını söylemişti. Hoştan, daha sonra da ailesi tarafından duruşma salonuna getirilen içi boş bir çantayı, Çatlı'nın çantası olduğunu iddia ederek Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'e teslim etmişti.Tanık İhtiyaroğlu, Ergenekon soruşturması kapsamında kendisi hakkında da inceleme başlatıldığını belirterek, hakkında verilen takipsizlik kararının bir örneğini mahkemeye sundu. Duruşmada İhitayaroğlu’nun, Tuncay Güney'e 2001 yılında İstanbul Organize Suçlar Şubesi’nde yaptığı mülakatın görüntüleri izletilerek bazı konular soruldu.Mülakatta ilişkin görüntülerde Tuncay Güney’in “Dün gece gözüm bağlıyken.” sözleri üzerine Hüsnü Çalmuk “Bir gece önceki sorguda gözleri bağlı mıydı, siz de gözü kapalı ifade alınır mı?” diye sordu. Tanık İhtiyaroğlu da "Hayır Kesinlikle yok. Gözü kapalı bile anlatırım anlamında söylediğini anladım. Nezaret psikolojisi başkadır. Asayişin nezarethanesinde hiç uyumamış o gece. Biz ilk gece uyuttuk. Dinlendiğinde her şeyi anlatır diye düşündük. Güney, istihbaratın adamları ile asayişin nezaretinde kalmış. Belki tedirgin olmuştur. Ama biz kesinlikle gözünü bağlamadık. Organizede bizimkiler deşifre olmamak için bazen kar maskesi takar. Ama bizde şüphelinin gözünü kapama yoktur." diye cevap verdi.Sorular üzerine tanık İhtiyaroğlu, "Aslında biz mülakatın görüntüsünü almayacaktık. Normal ifadeye geçecektik. Ancak Adil Bey(Adil Serdar Saçan) Başsavcı Aykut Cengiz Engin ile görüşmüş. Görüntü alın denildiği için kayıt yapıldı." ifadelerini kullandı .