Ekonomi Bakanı Çağlayan Mersin'de

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye ekonomisinin artık istim aldığını ve bu treni durdurmaya hiç kimsenin gücünün yetmeyeceğini belirterek, "Çünkü Türkiye artık demokrasiyi de öğrendi, demokrasinin nimetlerini de gördü ve herkesin yeri yurdu da belli oldu" dedi.

Ekonomi Bakanı Çağlayan Mersin'de
Ekonomi Bakanı Çağlayan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Mersin Şubesi`nin 15. Olağan Genel Kurulu`na katıldı. Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Konferans Salonu`nda yapılan genel kurula AK Parti Mersin milletvekilleri Ahmet Tevfik Uzun, Nebi Bozkurt, Çiğdem Münevver Ökten ve eski Devlet Bakanlarından Kürşad Tüzmen ile MÜSİAD üyeleri katıldı. Bakan Çağlayan, genel kurulda yaptığı konuşmada, MÜSİAD`ın ülke için çok önemli bir kuruluş olduğunu, derneğin kuruluşunda kendisinin de emeğiningeçtiğini söyledi. Genel kurulun hayırlı olmasını dileyen Çağlayan, geçmişte işadamlarının en öncelikli probleminin siyasi istikrarsızlık, yarının ne olacağını bilememek olduğunu kaydetti. Bu siyasi istikrarsızlıkta Türkiye`nin çok ciddi bedeller ödediğini ifade eden Çağlayan, cumhuriyetin kuruluşundan 2003 yılına kadar geçen 80 yılda dünyada trilyonlarca dolar doğrudan yatırım olarak ülkeden ülkeye giderken, siyasi istikrarsızlığın faturası olarak Türkiye`nin sadece 14,5 milyar dolarlık bir payalabildiğini vurguladı. Çağlayan, "Şimdi şükürler olsun 80 yılda Türkiye`ye gelen doğrudan sermayeyi bir yılda alıyoruz. Türkiye siyasi istikrara kavuştu ve 8,5 yılda 105 milyar dolar doğrudan sermaye aldı. Bu para direk yatırım olarak Türkiye`ye geldi. Bunun yüzde 90`ı Avrupa`dan gelmiştir ve gelmeye devam edecektir. Yaş ortalaması yüksek olduğu için, çalıştıracak işgücüne sahip olamadığı ve işini devredecek çocukları olmadığı için Avrupa`nın tek kurtuluş noktası, akciğerleri, nefes borusu Türkiye olmuşturve olmaya devam edecektir. Geçmişte bize hasta diyenlerin birçoğu oksijen çadırında. Avrupa bölgesinin veya hiç bir ülkenin ekonomisinin kötüye gitmesi bizi mutlu etmez. Türkiye siyasi istikrarla beraber özel sektörüne destek veren ve önünü açan bir yapıya girdiği zaman neler olabileceğini yedi düvele gösterdi" dedi. Bugünlerde çok önemli dönemlerden geçildiğine işaret eden Çağlayan, geçmişte milli mücadelenin topla, tüfekle yapıldığını, ancak artık savaşın yönteminin değiştiğini, bugün dünyada savaşın dövizle, ihracatla, büyümeyle, istihdamla yapıldığını dile getirdi. Çağlayan, "Şimdi biz de kendimize bir hedef koyduk, Türkiye`de ekonomik bir milli mücadele başlattık. Aynen bir milli mücadele ruhuyla ülkemizi 2023`e taşıyacağız. Bizim cumhuriyeti kuranlara vereceğimiz en önemli armağan, muasır medeniyetlerseviyesine gelmektir. Şimdi bunun bir bir temellerini atıyoruz. Bunları bal gibi yaparız" diye konuştu

"BİZ ALANI ÖZEL SEKTÖRE BIRAKTIK" Dünyanın en çalkantılı günlerinin yaşandığına dikkat çeken Çağlayan, Türkiye`nin ihracatının yüzde 72`sini yaptığı Avrupa ve Afrika`da dönemin en büyük ekonomik ve siyasi çalkantılarının devam ettiğini belirterek, böyle bir ortamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümetiyle, özel sektörüyle, ihracatçısıyla, işadamları birlikleriyle 134,6 milyar dolarla ihracat rekorunu kırıyorsa, 2023`e gelmeden 500 milyar dolar ihracatı da gerçekleştireceğini iddia etti. Bu konuda hiçbir endişeleri olmadığının altını çizenÇağlayan, şöyle devam etti: "Çünkü biz alanı özel sektöre bıraktık. Benin sanayicilik yaptığım dönemde en büyük rakibim devletti. Bugün artık Türkiye oyunu oyuncuya bırakmış. Devletin görevi düzenlemek, denetlemek, özel sektörün önündeki çer çöpü toplamak, onlara engelsiz, oldukça büyük otobanlar yapmaktır. Bugün de bunları yaptığımız için bu rekorları kırıyoruz. Özel sektör büyüme sistemiyle bunu başardı. Her zaman yanınızdayız. Çünkü Türkiye`yi büyütecek olan, istihdam yaratacak olan sizlersiniz. Bunları size gaz vermek içinsöylemiyorum. Ara sıra da gaza ihtiyacınız vardır ama bunların hükümetin temel felsefesi olduğunu belirtmek istiyorum." "2012, 2011 KADAR KOLAY OLMAYACAK" Türkiye`nin 2011 yılını çok ciddi başarılarla geçirdiğini ifade eden Çağlayan, 2011 yılının Türk ekonomisi adına dünyada parmakla gösterilen, adeta ekonomik tez konusu olmuş başarılarla dolu olduğunun altını çizdi. Bugünleri hayal bile edemeyenlerin, bu rakamları rüyasında bile göremeyenlerin sırf muhalefet yapma adına bunlara çeşitli kulplar takmaya başladıklarını öne süren Çağlayan, "Önce `büyüme var ama işsizlik çözülmüyor` dediler. Ama en güzel cevabı TÜİK verdi. Türkiye, Eylül ayı rakamlarıyla 8,8gibi işsizlik rakamının en düşük olduğu döneme geldi. Evet 2012, 2011 kadar kolay olmayacak. Bugün dünden zordu ama yarın bugünden daha zor olacak. Bunun hesabını yapmamız lazım. Sebebi, dünya ekonomik pastasının küçülmesi, özellikle Avrupa`da uzun yıllar bu krizin devam edecek olması. Onun sebebi de Avrupa`nın lider bulamayışıdır. Avrupa`da şu krizi yönetecek, bu süreci yönetecek, içine düşülen bu durumdan konuşmak yerine fiili hedefler çıkartacak olan lider bulunamayışıdır" ifadelerini kullandı

"BU TRENİ DURDURMAYA HİÇ KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ" "Her türlü zorluğa rağmen, çevremizdeki her türlü probleme rağmen aynen durmak yok yola devam diyeceğiz. Çünkü Türkiye ekonomisi artık istim almıştır, artık bu treni durdurmaya hiç kimsenin gücü yetmez. Çünkü Türkiye artık demokrasiyi de öğrendi, demokrasinin nimetlerini de gördü ve herkesin yeri yurdu da belli oldu" diyen Çağlayan, çeşitli kesimlerin ihracat rakamlarını küçümsemesini de eleştirdi. Çağlayan, şunları söyledi: "Ben ümit ediyorum ki, 2012 yılında ihracatçılarımız 150 milyar dolarlık ihracatı yakalayarak, onlara en büyük şamarı vuracaktır. Çünkü onlar iki kere ikiyi dört yerine iki göstermek gayreti içindeler. Türkiye 134,6 milyar dolarlık ihracatı dünyanın gül bahçesinde yapmadı, barut fıçısı içinde yaptı. Hiç kimsenin Türk ihracatçısının moralini bozmaya ne gücü yeter ne de hakkı vardır. Türk ihracatçısı nice zorluklara rağmen büyük başarılara imza atıyor." Avrupa ülkelerinin ticaretinin yüzde 80`inini kendi arasında yaptığına dikkat çeken Çağlayan, İslam İşbirliği Teşkilatı`na üye 57 ülkenin kendi arasında yaptığı ticaretin ise yüzde 16`lar civarında olduğunu söyledi. Çağlayan, "Bunu bizim ciddi oranda üzerinde düşünmemiz gerekir. Ama Türkiye bunun içinde payını yüzde 25`e çıkarmış ve 56 ülkeye örnek olmuştur. Bu konuda MÜSİAD`a teşekkür ediyorum, çünkü MÜSİAD İslam ülkeleriyle en iyi ticareti yapan kuruluş olmuştur" şeklinde konuştu. MÜSİAD Şube Başkanı Servet Özkaya da hakkın ve hukukun, barışın ve kardeşliğin sağlanması için sürekli gelişip büyümeye özen gösterdiklerini, bugün artık uluslararası bir dernek haline geldiklerini vurgulayarak, MÜSİAD`ın yaptığı çalışmaları anlattı. Konuşmaların sonunda Bakan Çağlayan, MÜSİAD`da 15 yılını dolduran üyelere plaket verirken, yeni üye olanlara da rozet taktı.
Kaynak: İHA