Yaklaşık 70 yıllık bir geçmişe sahip olan Sayılan Lavaş Fırını, dededen, babaya ve babadan da oğula kadar günümüze kadar geldi. Günlük bin ile bin 500 lavaş ekmeği çıkarılan fırında şimdi dededen kalan mesleği 45 yaşında torun Orhan Saylan devam ettiriyor. Teknolojinin yaygınlaşması ve modern fırınların hizmete girmesiyle nerdeyse bitme aşamasına gelen ve önceleri sayıları 20`nin üzerinde olan ve bir çoğu usta olmadığından pişirici olmadığından kapılarına kilit vurulan lavaş fırınlarından günümüzdesadece 2 tanesi faaliyetini sürdürüyor. Ateşin başında saatlerce çalışmanın çok zor olduğuna dikkat çeken Orhan Saylan, dede ve baba mesleğini devam ettirdiğini söyledi. Saylan, "Artık biz de daha fazla dayanamıyoruz. Fırında çalışacak usta yok. Birçok fırın kapandığından bu işi bilen sadece birkaç kişi kaldı. Bunlardan birisi ben ve birisi babamdır. Babam yaşı itibariyle fazla fırında kalmıyor. Ama ben baba mesleğini devam ettiriyorum. Ama benim çocuklarım bu işi bilmiyor" dedi. Doğu Anadolu Bölgesi`nde köylü kadınlar tarafından hazırlanan sofraların olmazsa olmazı tandır ekmeği `lavaş`, kent merkezlerinde farklı bir meslek dalı olarak günümüze kadar geldi. Hiçbir katkı maddesi olmadan yoğrulan lavaş, kağıt inceliğine getirildikten sonra tandırlarda pişirilerek müşterilerin hizmetine sunuluyor
Kars kent merkezinde bulunan lavaş fırınının sahibi Orhan Saylan, bu mesleği babasından öğrendiğini, babasının da dedesinden öğrenerek bugünlere kadar getirdiklerini kaydetti. Kendi başına ve belirli bir süre içerisinde buğday ununu çeşitli işlemlerden geçirerek ince açılmış hamurdan lavaş ekmeği yapma bilgi ve becerisine sahip nitelikli olan ustaların artık fazla olmadığını, hatta yok denilecek kadar az olduğunu ifade eden Saylan, bu mesleği gelecek kuşakların belkide hiç bilmeyeceğini ve bir mesleğin daha yok olacağını vurguladı.
