Dünyaca Ünlü Türk Doktor Prof. Dr. Emre'den Yüz Nakli Operasyonuna Övgü

Amerika’da yılın doktoru seçilen Yale Üniversitesi Organ Nakli ve İmmünoloji Bölüm Başkanı Prof.

  Dr . Şükrü Emre , Türkiye’de yapılan yüz nakli operaslonundan bir Türk doktor olarak gurur duyduğunu söyledi . İnsan kopyalamaya karşı olduğunu belirten Emre , organ kopyalamanın ise çok önemli bir başarı olacağını dile getirdi .

Prof . Dr . Şükrü Emre’ye , Uludağ Üniversitesi ( UÜ ) ’nde `Fahri Doktora` ünvanı törenle verildi . Prof . Dr . Şükrü Emre , törenin ardından `Amerika’da Son Tıbbi Gelişmeler` konulu bir konferans verdi . Tıpta yaşanan gelişmeleri ve teknolojinin tıbba katkısını anlatan Prof . Dr . Emre , Türkiye’de ilk kez yapılan yüz nakli konusunda şunları dile getirdi : " Son derece başarılılar . Gönülden tebrik ediyorum . Zaten tanıdığım insanlar . Bunu yapacaklarını ben biliyordum , çalışıyorlardı üzerinde . Dünya çapında bir olay . Çünkü dünyada yüz nakli çok az merkezde yapılıyor . Bir Türk olarak benim için gurur verici bir olay . Çok çok başarılılar , tebrik ediyorum kendilerini . "

Bir gazetecinin , " İnsan sizce kopyalanmış mıdır? " şeklindeki sorusuna Emre , şu cevabı verdi : " Bunu bilmek zor . Nedeni de şu , insanı kopyalamak bir koyunda yapıldı . Ama Doly’nin ruh halini bilmiyoruz . Yeni bir insan oluşturmak çok doğal , yaşaması doğal , tabiata uygun bir şey ama yeni insan farklı bir eğitim olursa ne olacak . İkizleri düşünün , aynı yumurta ikizlerinde bile ruh halleri , davranışları farklı oluyor . Genetik olarak kolonlama olsa bile o çok farklı olacak . Genetik ve ortam insanların davranışlarını , ruh hallerini ortaya koyuyor . Biz insanların kopyalanmasını istemiyoruz , organların kopyalanmasını istiyoruz . İnsan kopyalamak doğru değil . Sadece organ kopyalarsak genetik olarak , bir insanı öldürmek bir organ için doğru değil , ama bir organ kopyalarsak bu etik olarak daha kabul edilebilir bir şey . Ama bunun içinde daha çok uzun yıllar var önümüzde . Üzerinde çalışmalar var . Ama bilim alanında bazen her şey tıkanıyor . Aradın 10-15 sene geçiyor ve diyorsun ki ‘buradan bir şey çıkmayacak’ bir tanesi geliyor , bir şey ekliyor ve tekrar zıplama oluyor . Onun için ne zaman ne olacağını bilmek zor . Bekleyip göreceğiz . "



" HEPATİT C HASTALIĞI BİTECEK "

Hepatit C hastalığı için çok umutlu olduğunu dile getiren Prof . Emre , yeni ilaçlarında yakında piyasaya çıkmasıyla önümüzdeki 2 yıl içerisinde bu hastalığın tamamen ortadan kaldırılabileceğini ifade etti . Dr . Emre , Hepatit C tedavisinde uyguladıkları yeni yöntemler hakkında ise şu bilgileri verdi : " Hepatit C’yi yok etmek için hastaların genetik yapılarına bakıyoruz . Bu değişikliklere göre tedaviye cevap verip veremeyeceklerine bakıyoruz . Tedaviye cevap verecekler için başka , veremeyecekler için başka tedavi uyguluyoruz . Bu şekilde kişilerin genetik yapılarına özgün farklı tedavi yöntemleri uyguluyoruz . Bu da bizim genelde tedavi ettiğimiz hastaların sayısını daha çok artırıyor . Çünkü herkese aynı tedaviyi uyguladığınız zaman başarı şansınız azalıyor . "



" NAKİL OLMADAN KARACİĞERİN KENDİNİ YENİLEMESİ SAĞLANIYOR "

Akut karaciğer yetmezliği çeken hastalar için de çok önemli gelişmeler yaşandığını vurgulayan Prof . Dr . Emre , " Akut karaciğer yetmezliğinde hücreler ani olarak fonksiyonlarını kaybediyorlar . Karaciğer kendini yenileyebilen bir organ . Biz karaciğer kendini yenileyene kadar vücudun metabolik ihtiyaçlarını karşılamasını sağlıyoruz . Karaciğere hücre transferi yapıyoruz . Bunlar geçici olarak hastanın metabolik ihtiyaçlarını karşılıyorlar ve hasta ölmemiş oluyor . Bu sırada da hastanın karaciğeri kendini yeniliyor . Yenilemeden emin olduktan sonra hücre transferini kesiyoruz ve hasta kendi karaciğeri ile yaşamaya devam ediyor . Karaciğer yetmezliği de ortadan kalkıyor . " değerlendirmesinde bulundu .




" DOKU MÜHENDİSLİĞİ GELİŞİYOR "

Dr . Emre , doku mühendisliği adı verilen bir yöntemle de dışarıda damar geliştirip hastaya takıldığını kaydetti . Bu konuda değişik kullanım alanları araştırdıklarını anlatan Emre , " Doku mühendisliği diyoruz . Hastaların kendi kök hücrelerinden damar üretiyoruz ve bunları uyguluyoruz . Laboratuarlarda yapılıyor bu damarlar ve hastaya takılıyor . Biz şimdi değişik kullanım alanlarını araştırıyoruz . Kalp rahatsızlıklarında ve karaciğerin gelişmediği , yada karaciğer naklinde bu toplar damarlara ihtiyacımız olduğunda bunları doku mühendisliği yolu ile dışarıda üretip hastalara takmaya çalışıyoruz . " diye konuştu .




" ÜLKEMİZİN FEDAİLERİNDEN BİRİSİ "

Törende konuşan UÜ Rektörü Prof . Dr . Kamli Dilek , Prof . Dr . Emre’nin dünya çapında tanındığına dikkat çekerek , " 2 bin tane nakilden söz ediliyor , bu çok büyük bir rakam . Ama bunun yanında oradaki deneyimlerini ülkemize aktarıyor , kendisi ülkemizin fedailerinden birisi . Kendisine fahri doktora unvanı vereceğiz ama bu onun yaptıkları karşısında hiç birşey değil . Kendisi yurt dışında ülkemizi çok başarı ile temsil ediyor . Türk hekimliğin bu günlerde biraz hırpalandığı bir dönemde , hocamızın oradaki başarıları bize burada moral verdi . " ifadelerini kullandı .