Chp'li Vekillerden Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı'na Eleştiri
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı ile ``yeni Kenan Evrenler`in önünün açıldığını`` iddia etti.
CHP`nin TBMM Anayasa Komisyonu üyeleri Konya Milletvekili Atilla Kart, İzmir Milletvekili Rıza Türmen, Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum ve Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, parlamentoda düzenledikleri basın toplantısında Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı`na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı ile ``yeni Kenan Evrenler `in önünün açıldığını`` iddia etti. Türkiye`de ``kaotik bir yapı, fetret yapılanmasının`` söz konusu olduğunu ileri süren Kart, tasarıyla da devlet yönetiminin içine bir saatli bomba konulduğu iddiasında bulundu. Bunun anayasal anlamdaki ağır sonuçlarını yakın zamanda göreceklerini ifade eden Kart, getirilen tasarıyla ``yeni Kenan Evrenler `in önünün açıldığını`` söyledi.
Rıza Türmen de cumhurbaşkanlığıyla ilgili bugüne kadarki düzenlemelerin hepsinin anayasa ile yapıldığına işaret ederek, cumhurbaşkanlığının anayasal bir kurum olduğunu belirtti. Türmen, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün, bundan sonraki 2 yıllık süresinin ise kanunla kararlaştırıldığını, bunun cumhurbaşkanlığı kurumunu zayıflatacağını söyledi. Referandumla kabul edilen değişikliğe göre cumhurbaşkanının görev süresinin 5 yıl olduğunu hatırlatan Türmen, anayasada yer alan bu düzenlemenin de yasayla değiştirildiğini belirtti. Türmen, bunun başka bir hukuksuzluk örneği olduğunu ileri sürdü.
Süheyl Batum ise cumhurbaşkanının görev süresinin 5 yıl mı, 7 yıl mı olacağına ilişkin farklı görüşlerin bulunduğuna işaret ederek, bunun anayasada yazdığını, TBMM`nin bu tereddütü, anayasada gidermesi gerektiğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ`ın, anayasada hükmün yorumlanmasında tereddüt varsa, anayasada hüküm bulunmuyorsa TBMM`nin ister kanun, ister başka işlemle bunu yapabileceğini söylediğini belirten Batum, anayasanın 6. maddesine göre, hiç kimsenin kaynağını anayasadan almayan devlet yetkisini kullanamayacağını hatırlattı. Batum, ``Bunun anlamı, yarın her birimiz hakkında tereddüt olduğunda veya açıkça yazmıyor diyerek, yasama veya yürütme organının, herhangi bir kararname, KHK, yasa yaparak bütün haklarımızı ortadan kaldırabileceği demek`` görüşünü dile getirdi.
Uğur Bayraktutan da bu tasarının, cumhurbaşkanı Seçim Kanunu Tasarısı değil, ``Başbakan Erdoğan`ı 2014`te Köşk`e çıkarma tasarısı`` olduğunu iddia etti. Bayraktutan, anayasanın, kanunla değiştirilmesiyle, 28 Ağustos 2012`den sonra gücünü anayasadan almayan bir cumhurbaşkanı olacağını savunarak, ``Yaptığı işlemlerin yok hükmünde olduğunu, yetki gasbının olabileceğini düşünüyorum.” dedi.
Öte yandan milletvekillerine, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana`nın evinde arama yapılmasına ilişkin değerlendirmesi de soruldu. Kart, milletvekilinin iş, ikametgahının aranmasının, dokunulmazlığın fiilen ayaklar altına alınması olduğunu ifade etti. Kart, bunun polis devleti uygulamasının bir yansıması, demokrasi ve milli iradenin ihlali niteliğinde olduğunu söyledi.
Türmen, aramanın şüpheli için hakim kararıyla yapıldığını, milletvekili dokunulmazlığı nedeniyle böyle bir hakim kararı çıkarılamayacağını ifade etti. Rıza Türmen, 19 Mayıs Atatürk`ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı törenleri kutlamaların sadece okullarda yapılması kararına ilişkin bir soru üzerine de ``Bu kutlamayı bir takım bahaneler arkasına sığınarak ortadan kaldırmaya çalışmak, çok yakışıksız, Cumhuriyet ile bağdaşmayan bir davranış`` eleştirisinde bulundu.
Süheyl Batum da eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ`un nerede yargılanması gerektiğine ilişkin bir soruyu anayasanın 148. maddesi ile cevap verdi. Maddenin açık olduğunu, Genelkurmay Başkanları ve kuvvet komutanlarının Yüce Divan`da yargılanabileceğini söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik`in, 28 Şubat ve 27 Nisan`ın da yargılanması yönündeki açıklamasına ilişkin soruya ise Atilla Kart, ``Sayın Çelik`in elini kolunu bağlayan mı var? Çelik`in söylemlerini, Çelik`i ciddiye almıyorum. Çelik`i izlerken, Goebbels`i hatırlıyorum." karşılığını verdi.