Yılmaz Erdoğan, Genç Yaşta Ölen Zonguldaklı 2 Genç Şairi Beyaz Perdeye Taşıyor
Yılmaz Erdoğan, 1940`lı yıllarda yaşayan ve Şair Behçet Necatigil`in öğrencisi olan iki şairin hayatını anlatacağı `Kelebeğin Rüyası` adlı sinema filminin çekimleri öncesi Zonguldak`ta incelemelerde bulundu.
Şubat ayı sonunda başlayacak çekimler öncesi, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’le görüşerek destek istedi.
Filmin çekileceği dekor için iki gündür kentte incelemeler yapan Erdoğan, Belediye Başkanı Akdemir’le
görüşmesinin ardından gazetecilerin sorusunu cevaplandırdı. Yılmaz Erdoğan, Zonguldak`ta 1940`lı yıllarda yaşayan iki şairin hayatını anlatacağı `Kelebeğin Rüyası` adlı sinema filminin çekimlerine şubat ayı sonunda başlayacaklarını kaydetti. 1940`lı yıllarda yaşayan ve 20`li yaşlarda veremden ölen Zonguldaklı şairler Rüştü Onur ile Muzaffer Tayyip Uslu`nun hayat hikayelerini anlatacağı sinema filmi için Başkan Akdemir`den destek istediğini anlatan Erdoğan, 2008 yılından bu yana üzerinde çalıştığı filmde Kıvanç Tatlıtuğ ile Mert Fırat`ın iki genç şairi oynayacağını, kendisinin ise genç şairlerin Zonguldak Çelikel Lisesi`ndeki edebiyat öğretmeni olan Behçet Necatigil`i canlandıracağını açıkladı. Erdoğan, filmin şu anda kesinleşen oyuncu kadrosunda eşi Belçim Bilgin`in de bulunduğunu ifade etti.
MADENDE ÇALIŞMAK ETKİLEYİCİ
Filmin bazı bölümlerinin maden ocağında çekileceğini anlatan Erdoğan, "Dün, 17 Mayıs 2010`da meydana gelen grizu patlamasında 30 madencinin yaşamını yitirdiği Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessesse Müdürlüğüne ait maden ocağını gördük. Zonguldak`ı daha yakından ve anlamak açısından bizim için deneyim oldu. Maden ocağına geldiğimde en kötü şartlarda yaşayan bir insan bile haline şükrediyor, onu gördüm. Ben şu anda yerin üstündeyim onun için maden işçilerini anlamak kolay değil. Dolayısıyla her gelişimde maden şehitleri için dua ediyorum. İnsanlığın trajedisini onlar kendi bünyelerinde yaşıyorlar. Çekeceğimiz film de 1940`lı yıllarda geçiyor. Zonguldak da o dönemde Türkiye`yi sırtında taşımış bir şehirdir. Bu da nasıl taşıdığının bir hikâyesidir." şeklinde konuştu.
Şubat ayı sonunda filmin çekimlerine İstanbul’da başlanacağını duyuran Yılmaz Erdoğan şu bilgiyi verdi: "Filmin İstanbul çekimleri var. Haziran ve Temmuz 2012`de burada çekimler yapacağız. Filmimiz bu yıl sonuna kadar bitecek. Film için dekor yapacağımız yerlere bakıyoruz. O dönemin iskelesini ve ana caddesini dekor olarak kullanacağız. Onun için mekan ve alan bakıyoruz. Benim için asıl önemli olan şey, şiirin filmini yapmak. Burada bir kömür damarı var ama Zonguldak`ta aslında şiirin damarı da var. Rüştü Onur`un edebiyat dalı var. İki tane yoksul şairin hayatı beni her zaman cezp etti. Bu benim için çok önemli bir proje oldu. Açıkçası şiir, aşk ve madenin karıştığı film yapmak beni heyecanlandırıyor."
Filmin çekileceği dekor için iki gündür kentte incelemeler yapan Erdoğan, Belediye Başkanı Akdemir’le
görüşmesinin ardından gazetecilerin sorusunu cevaplandırdı. Yılmaz Erdoğan, Zonguldak`ta 1940`lı yıllarda yaşayan iki şairin hayatını anlatacağı `Kelebeğin Rüyası` adlı sinema filminin çekimlerine şubat ayı sonunda başlayacaklarını kaydetti. 1940`lı yıllarda yaşayan ve 20`li yaşlarda veremden ölen Zonguldaklı şairler Rüştü Onur ile Muzaffer Tayyip Uslu`nun hayat hikayelerini anlatacağı sinema filmi için Başkan Akdemir`den destek istediğini anlatan Erdoğan, 2008 yılından bu yana üzerinde çalıştığı filmde Kıvanç Tatlıtuğ ile Mert Fırat`ın iki genç şairi oynayacağını, kendisinin ise genç şairlerin Zonguldak Çelikel Lisesi`ndeki edebiyat öğretmeni olan Behçet Necatigil`i canlandıracağını açıkladı. Erdoğan, filmin şu anda kesinleşen oyuncu kadrosunda eşi Belçim Bilgin`in de bulunduğunu ifade etti.
MADENDE ÇALIŞMAK ETKİLEYİCİ
Filmin bazı bölümlerinin maden ocağında çekileceğini anlatan Erdoğan, "Dün, 17 Mayıs 2010`da meydana gelen grizu patlamasında 30 madencinin yaşamını yitirdiği Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessesse Müdürlüğüne ait maden ocağını gördük. Zonguldak`ı daha yakından ve anlamak açısından bizim için deneyim oldu. Maden ocağına geldiğimde en kötü şartlarda yaşayan bir insan bile haline şükrediyor, onu gördüm. Ben şu anda yerin üstündeyim onun için maden işçilerini anlamak kolay değil. Dolayısıyla her gelişimde maden şehitleri için dua ediyorum. İnsanlığın trajedisini onlar kendi bünyelerinde yaşıyorlar. Çekeceğimiz film de 1940`lı yıllarda geçiyor. Zonguldak da o dönemde Türkiye`yi sırtında taşımış bir şehirdir. Bu da nasıl taşıdığının bir hikâyesidir." şeklinde konuştu.
Şubat ayı sonunda filmin çekimlerine İstanbul’da başlanacağını duyuran Yılmaz Erdoğan şu bilgiyi verdi: "Filmin İstanbul çekimleri var. Haziran ve Temmuz 2012`de burada çekimler yapacağız. Filmimiz bu yıl sonuna kadar bitecek. Film için dekor yapacağımız yerlere bakıyoruz. O dönemin iskelesini ve ana caddesini dekor olarak kullanacağız. Onun için mekan ve alan bakıyoruz. Benim için asıl önemli olan şey, şiirin filmini yapmak. Burada bir kömür damarı var ama Zonguldak`ta aslında şiirin damarı da var. Rüştü Onur`un edebiyat dalı var. İki tane yoksul şairin hayatı beni her zaman cezp etti. Bu benim için çok önemli bir proje oldu. Açıkçası şiir, aşk ve madenin karıştığı film yapmak beni heyecanlandırıyor."