Chp'nin 88. Kuruluş Yıldönümü resepsiyonu

Basın açıklamasının altındaki imza sahipleri imzalarını inkar etmediler. Okunursa orada bütün çözümler var" dedi.

CHP'nin 88. kuruluş yıldönümü dolayısıyla bugün gün boyu süren etkinlikler, CHP Genel Merkezi'nin bahçesinde verilen resepsiyonla son buldu. Birçok milletvekili ve gençlik kolları üyelerinin katıldığı resepsiyonda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise bahçedeki bütün masaları teker teker gezdi. Partililerle tokalaşan ve fotoğraf çektiren Kılıçdaroğlu, ayrıca resepsiyona katılan eski Genel Başkanlardan Altan Öymen ve Murat Karayalçın ile de bugün açılan parti okulu hakkında sohbet etti. Daha sonragazetecilerle de sohbet eden Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin resepsiyonda neden içki olmadığını sorması üzerine, "Özel nedeni, son günlerde yaşadığımız dramlar diyelim. Özetle öyle diyeyim" dedi

Kılıçdaroğlu ayrıca parti Genel Merkezi'nin bahçesinde çeşitli etkinlikler yapma yönünde düşünceleri olduğunu ve bunu da parti yöneticileri ile konuştuklarını belirterek, "Gecekondulardaki çocuklar için neden bir yazlık sinema olmasın. Varoşlardan çocuklar alınır, getirilir gazozlarını içerler, filmlerini izlerler sonra geri götürülürler" diye konuştu

Kılıçdaroğlu yazlık sinema fikrinin yanı sıra, Genel Merkez etrafında birçok öğrenci yurdu bulunduğunu ve bunlara yönelik de fikirlerinin olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu bu kapsamda öğrenciler için Genel Merkez'e fotokopi makinaları koymayı ve öğrencilerin de bu makinalardan belirli miktarda ücretsiz şekilde faydalanmalarını düşündüklerini söyledi

CHP lideri, sohbet esnasında bir gazetecinin ODTÜ arazisinden yol geçirme projesini nasıl değerlendirdiklerini sorması üzerine, "Öğrenciler kabul ediyor mu? Etmiyor, ben öğrencilerden yana tavır koymak durumundayım, ODTÜ'nün ortasından yol mu geçer Allah aşkına. Eskiden Atatürk Bulvarı vardı değil mi? Çankaya'ya çıkan. Ne kadar güzel bir bulvardı orası. Siz hiç bir kentin merkezinden otoban geçtiğini gördünüz mü? Bizde geçti. Tam bir facia, kent öldü zaten'' cevabını verdi

TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, resepsiyonun düzenlendiği bahçede gazetecilerle sohbeti esnasında bir gazetecinin 1 Ekim'de Meclis'in açılacağını ve tutuklu milletvekillerinin durumunun ne olacağını sorması üzerine, "O konuda bir protokolümüz, ortak basın açıklamamız var zaten. Basın açıklamasının altındaki imza sahipleri, imzalarını inkar etmediler. Okunursa orada bütün çözümler var'' diye konuştu

Kılıçdaroğlu, başka bir gazetecinin ''Sayın Çiçek tutukluluk süreleri konusunda, Anayasa'nın 90. maddesine atıfta bulundu. Uluslararası anlaşmaları gösterdi, normlar hiyerarşisi açısından ve 'hakimler herhalde normlar hiyerarşisini bilir' dedi. Bu sizin Cemil Çiçek ile Meclis Başkanı seçilmesi sonrasında yaptığınız görüşme sırasında Rıza Türmen'in dile getirdiği bir öneriydi, bunun vücut bulmuş hali olarak değerlendirilebilir mi?'' sorusuna, şu cevabı verdi: "Söylenebilir, söylenebilir daha sonraki konuşmalarımızda da Sayın Çiçek'e aktardık. Sayın Çiçek zaten biliyor, kendisi Adalet Bakanlığı da yaptı. Uluslararası anlaşmaların uygulanması gerektiğini onlar da kabul ediyorlar. Ama benim anlayamadığım şu tabii ki bir savcı, gelenekselleşen uygulamayı yaptığı zaman müfettiş gönderip görevden alıyorsunuz, ama uluslararası anlaşmaları, yasaları, anayasayı uygulamayanı ödüllendiriyorsunuz. Bu çelişki değil mi? Bu nasıl hukuk anlayışı, çifte standart. Bu çiftestandardı. Sayın Cemil Çiçek bilmez mi? Adalet Bakanı bilmez mi? Bilir herhalde. Sağduyu sahibi olanlar bilmez mi? Bilir herhalde. Bir sorun var, sorundan Cumhurbaşkanı rahatsızlığını ifade ediyor. Meclis Başkanı, Barolar Birliği Başkanı rahatsızlığını ifade ediyor. Mesleğinden istifa eden Genelkurmay başkanı rahatsızlığını ifade ediyor, anamuhalefet olarak biz rahatsızlığımızı ifade ediyoruz. Bu kadar geniş bir ortak payda var ama çözüme gelince yok, herhalde çözümü olacak. Çözüm olmazsa o zaman söylemlersamimi değil. Kaldı ki biz bunu sadece burada değil, yurt dışındaki parlamentolarda da dile getireceğiz. Hangi demokratik ülkede milletvekilleri, mahkum olmadan tutuklu halde tutulurlar. Bana bir örnek göstersinler.'' Kılıçadaroğlu ayrıca, "Uzun tutukluluk süreleriyle ilgili yasal düzenleme, yeni yasama döneminde sizin için aciliyet içeriyor mu?' şeklindeki bir soru üzerine de şunları kaydetti: ''Şimdi şu söylendi, 'biz yasayı çıkarırken, tutukluluk süreleri kısaydı ama Yargıtay'ın bir kararı ile tutukluluk süreleri uzadı' yani parlamentonun iradesinin dışında, yargı kararıyla sürelerin uzadığı söylendi. Söyleyen TBMM Başkanı, Adalet Bakanı. Demek ki parlamentonun iradesi ile yargının kararı arasında fark var. Eğer parlamentonun iradesi tutukluluk sürelerini kısa tutmuşsa o zaman yargı kararıyla bu süre uzuyorsa, parlamentoya düşen bir görev var, ilk iradesinin arkasında durmak.'' Kılıçdaroğlu, eski Ankara İl Başkanı Tarık Şengül'ün iddiaları üzerine Genel Merkez'in bir rapor hazırladığının hatırlatılması üzerine, Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın'ın birkaç gün önce kendisine bilgi verdiğini ve yazıda bir kaç ufak ayrıntı kaldığını söylediğini ifade etti.