Eski Mit’çi Öneş: Bdp’nin Zihniyet Değişikliğine İhtiyacı Var
Eski MİT mensubu Cevat Öneş, Türkiye’de barış ortamının sağlanabilmesi için Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) zihniyet değişikliği ve demokratik duruşa ihtiyacı olduğunu söyledi.
BDP’nin yeni dönemde parlamentoya girmesi gerektiğini belirten Öneş, BDP’nin, üzerindeki PKK vesayetini bir an önce kaldırması gerektiğini aktardı.
Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Derneği (Ekopolitik) "Türkiye’nin Büyük Çatısı &Demokratikleşmeye Doğru" toplantılarının katılımcıları 14 Temmuz’da Silvan’da yaşanan terör saldırıları ve devam eden süreçle ilgili basın açıklaması yaptı. BDP Milletvekili Altan Tan, Gazeteci Murat Belge, Ali Bulaç, Kürt Yazar Ümit Fırat, Ülkücü camianın tanınan isimlerinden Musa Serdar Çelebi, Kürt yazar Muhsin Kızılkaya’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin imzaladığı bildiriyi eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş okudu. Ekopolitik’in Mecidiyeköy’deki binasında düzenlenen basın toplantısında, Öneş’e Kürt Yazar Muhsin Kızılkaya, Ekopolitik Koordinatörü Tarık Çelenk, Ekopolitik Direktörü Murat Sofuoğlu ve Kürt Aydınlar Platformu Koordinatörü Turan Sarıtemur eşlik etti.
Konuşmasına, “Anlamsız ölümleri durdurmak için, dönüşme, birlik olma ve konuşarak çözüm için yeni bir süreç başlatma zamanı” diyerek başlayan Öneş, “Barış ve kardeşlik ölmedi., söz bitmedi. Biz buradayız. Söze, barışa ve kardeşliğe inanıyoruz.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin 30 yıllık kanlı geçmiş düşünüldüğünde devlet, İmralı, Kandil ve BDP dörtgeninde 14 Temmuz Silvan terör saldırılarıyla birlikte en kötü olaylar zincirini yaşadığını belirten Öneş, “Adalet ve Kalkınma Partisi hükumetinin 'Demokratik açılım' sürecini başlattığını ilan ettiği bir süreçte ülkenin böyle bir gergin noktaya gelmiş olmasının da ayrıca büyük bir talihsizlik olduğunu düşünüyoruz.” diye konuştu.
Son terör olayları ile devletin otoritesini tesis insiyakı ile operasyonlara hız verdiğini hatırlatan Öneş, olayların kötü gelişimi karşısında kamuoyunun da demoralize olduğunu ifade etti. Türkiye'deki moral bozucu gelişmelere karşı, her barış sürecinde benzer olumsuzlukların yaşanacağını aktaran Öneş, bu anlarda savaş değil barışa ve söze teslim olmanın esas olduğunu belirtti.
Ekopolitik olarak “Türkiye’nin Büyük Çatısı” Türkiye’nin çeşitli kesimlerinden insanların bir araya gelerek halkın gerçek taleplerine kulak verdiklerini ifade eden Öneş, kamuoyunu ve medya ile siyasileri benzer süreçler geliştirmeye davet etti. Parlamento çoğunluğuna ve güçlü halk desteğine sahip siyasi iktidarın ve muhalefet partilerin parlamentonun çözümleyici ve yapıcı gücünü arkasına alması gerektiğini anlatan Öneş şöyle konuştu: “Başta siyasi iktidar olmak üzere, Türkiye siyasetlerinin bütünüyle, özelde demokratik çözüm ve barış taleplerini dillendiren BDP-PKK çizgisinin, hukuki-demokratik meşruiyetini zorunlu kılan yeni bir zihniyetle atacakları her adım, öncelikle ölen çocuklarımızın ruhlarına hitap ederken, yarınlarımızın mutlu, barış içerisinde yaşayan Türkiye inşasının sağlam temellerini oluşturacaktır.”
Öneş, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gazetecilerin, “Konuşmanızda BDP-PKK çizgisinin hukuki ve demokratik meşruiyeti zorunlu kılan yeni bir zihniyetle adım atması gerekir.” sözünü hatırlatması üzerine Öneş, “PKK-BDP çizgisi legal görünümlü örgütleriyle, kitlesiyle, barış talep eden çağrıları var. Bunun tabii ki olabilmesi için bir zihniyet değişikliği ve demokratik duruşa ihtiyacı var. Bu duruş içerisinde BDP’nin yeni dönemde parlamentoya girişi gerekiyor. Yani bir hukuki meşruiyeti de ortaya çıkması gerekiyor. Bunu önemli gördüğümüz için bu şekilde vurguladık.” cevabını verdi.
BDP’nin PKK’nın etkilediği kitle üzerinde siyaset yaptığını aktaran Öneş, sözlerini şöyle tamamladı: “PKK’nın etkilediği kitle üzerinde siyaset yaptığı için BDP, PKK’da terör eylemleri dışında bir siyasi hedefi de olduğu için eğer barış talep ediyorsa, tabii ki bu BDP’nin öncülüğünde legal, hukuki meşruiyeti öncülüğünde yapılan barış çağrılarına bir katkı yapması gerekir. BDP’nin üzerindeki vesayeti kaldırması gerekir. Yani demokratik sisteme kanalize olmada onun da yardımcı olması gerekir.”
Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Derneği (Ekopolitik) "Türkiye’nin Büyük Çatısı &Demokratikleşmeye Doğru" toplantılarının katılımcıları 14 Temmuz’da Silvan’da yaşanan terör saldırıları ve devam eden süreçle ilgili basın açıklaması yaptı. BDP Milletvekili Altan Tan, Gazeteci Murat Belge, Ali Bulaç, Kürt Yazar Ümit Fırat, Ülkücü camianın tanınan isimlerinden Musa Serdar Çelebi, Kürt yazar Muhsin Kızılkaya’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin imzaladığı bildiriyi eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş okudu. Ekopolitik’in Mecidiyeköy’deki binasında düzenlenen basın toplantısında, Öneş’e Kürt Yazar Muhsin Kızılkaya, Ekopolitik Koordinatörü Tarık Çelenk, Ekopolitik Direktörü Murat Sofuoğlu ve Kürt Aydınlar Platformu Koordinatörü Turan Sarıtemur eşlik etti.
Konuşmasına, “Anlamsız ölümleri durdurmak için, dönüşme, birlik olma ve konuşarak çözüm için yeni bir süreç başlatma zamanı” diyerek başlayan Öneş, “Barış ve kardeşlik ölmedi., söz bitmedi. Biz buradayız. Söze, barışa ve kardeşliğe inanıyoruz.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin 30 yıllık kanlı geçmiş düşünüldüğünde devlet, İmralı, Kandil ve BDP dörtgeninde 14 Temmuz Silvan terör saldırılarıyla birlikte en kötü olaylar zincirini yaşadığını belirten Öneş, “Adalet ve Kalkınma Partisi hükumetinin 'Demokratik açılım' sürecini başlattığını ilan ettiği bir süreçte ülkenin böyle bir gergin noktaya gelmiş olmasının da ayrıca büyük bir talihsizlik olduğunu düşünüyoruz.” diye konuştu.
Son terör olayları ile devletin otoritesini tesis insiyakı ile operasyonlara hız verdiğini hatırlatan Öneş, olayların kötü gelişimi karşısında kamuoyunun da demoralize olduğunu ifade etti. Türkiye'deki moral bozucu gelişmelere karşı, her barış sürecinde benzer olumsuzlukların yaşanacağını aktaran Öneş, bu anlarda savaş değil barışa ve söze teslim olmanın esas olduğunu belirtti.
Ekopolitik olarak “Türkiye’nin Büyük Çatısı” Türkiye’nin çeşitli kesimlerinden insanların bir araya gelerek halkın gerçek taleplerine kulak verdiklerini ifade eden Öneş, kamuoyunu ve medya ile siyasileri benzer süreçler geliştirmeye davet etti. Parlamento çoğunluğuna ve güçlü halk desteğine sahip siyasi iktidarın ve muhalefet partilerin parlamentonun çözümleyici ve yapıcı gücünü arkasına alması gerektiğini anlatan Öneş şöyle konuştu: “Başta siyasi iktidar olmak üzere, Türkiye siyasetlerinin bütünüyle, özelde demokratik çözüm ve barış taleplerini dillendiren BDP-PKK çizgisinin, hukuki-demokratik meşruiyetini zorunlu kılan yeni bir zihniyetle atacakları her adım, öncelikle ölen çocuklarımızın ruhlarına hitap ederken, yarınlarımızın mutlu, barış içerisinde yaşayan Türkiye inşasının sağlam temellerini oluşturacaktır.”
Öneş, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gazetecilerin, “Konuşmanızda BDP-PKK çizgisinin hukuki ve demokratik meşruiyeti zorunlu kılan yeni bir zihniyetle adım atması gerekir.” sözünü hatırlatması üzerine Öneş, “PKK-BDP çizgisi legal görünümlü örgütleriyle, kitlesiyle, barış talep eden çağrıları var. Bunun tabii ki olabilmesi için bir zihniyet değişikliği ve demokratik duruşa ihtiyacı var. Bu duruş içerisinde BDP’nin yeni dönemde parlamentoya girişi gerekiyor. Yani bir hukuki meşruiyeti de ortaya çıkması gerekiyor. Bunu önemli gördüğümüz için bu şekilde vurguladık.” cevabını verdi.
BDP’nin PKK’nın etkilediği kitle üzerinde siyaset yaptığını aktaran Öneş, sözlerini şöyle tamamladı: “PKK’nın etkilediği kitle üzerinde siyaset yaptığı için BDP, PKK’da terör eylemleri dışında bir siyasi hedefi de olduğu için eğer barış talep ediyorsa, tabii ki bu BDP’nin öncülüğünde legal, hukuki meşruiyeti öncülüğünde yapılan barış çağrılarına bir katkı yapması gerekir. BDP’nin üzerindeki vesayeti kaldırması gerekir. Yani demokratik sisteme kanalize olmada onun da yardımcı olması gerekir.”