Muğla Baro Başkanı Gürkan: Hakkâri’de Öldürülen, Türk Milletidir
Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan, Hakkâri’deki hain saldırıda şehit düşen 11 askerin yakınlarına başsağlığı dileyerek, bu saldırının mimarlarını lanetledi vee kınadı.
Gürkan, “Mehmetçik, milletin kendisidir. Hakkâri’de öldürülen, Türk milletidir.” dedi.
Baro Başkanı Gürkan, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: “Bu saldırının mimarlarını, tetikçilerini, dolaysız ya da dolaylı destekleyenleri, ortam hazırlayanları, sessiz kalanları tümüyle lanetliyor ve kınıyoruz. Şiddet, umutsuzluğun ifadesidir. Yaşama dair umutları olmayanların, geleceğe dair güzel istekleri de olamaz. Anadolu toprağına nefretin tohumlarını ektiler ve en zalim biçimlerde ekmeye devam ediyorlar. Bugünden yarına olacak olanlarla, dökülecek kanlarla, yıkılacak ocaklarla kalınmayacaktır. Asıl büyük sorun, binlerce yıldır kardeşçe yaşamış, nice büyük işleri birlikte ve müthiş biçimde başarmış Türk ve Kürtlere hançer sokuluyor olmasıdır. Dökülen kanlar, çekilen acılar, yüzlerce yılda onarılamayacak bir kan davasının temelleri oluyor. PKK, bu topraklara ve bu toprakların insanlarına sonuçları şimdiden kestirilemeyecek, hayal bile edilemeyecek bir kötülük yapmıştır. Ayrışma eğilimleri insanın canıyla, kanla sulanıp besleniyor. Bunun ardından `kopuş` ve `arınma` istekleri pompalanacaktır. Dünyanın dört bir yanında tanık olduğumuz ve en son Yugoslavya’da yakından gördüğümüz ‘boğazlaşmaya’ itiliyoruz. Yeni dünya düzeni denen, bölgemizde Genişletilmiş Kuzey Afrika ve Büyük Ortadoğu Projesi adıyla anılan ve akıp giden bu kanlı nehre girmek ya da girmemek, işte bütün mesele budur. Biz Türkler girmeyeceğiz, girmemeliyiz. Hem hainleri en sert biçimde cezalandıracağız hem de elimizi kardeş kanına bulamayacağız. Türk milleti bunu başaracak yetenek ve beceriye, bilgi ve birikime sahiptir. Muğla Barosu avukatları olarak milletimize olan inancımızı ve güvenimizi, yüreğimiz derin acılar içindeyken bir kez daha ilan ederiz.”
Baro Başkanı Gürkan, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: “Bu saldırının mimarlarını, tetikçilerini, dolaysız ya da dolaylı destekleyenleri, ortam hazırlayanları, sessiz kalanları tümüyle lanetliyor ve kınıyoruz. Şiddet, umutsuzluğun ifadesidir. Yaşama dair umutları olmayanların, geleceğe dair güzel istekleri de olamaz. Anadolu toprağına nefretin tohumlarını ektiler ve en zalim biçimlerde ekmeye devam ediyorlar. Bugünden yarına olacak olanlarla, dökülecek kanlarla, yıkılacak ocaklarla kalınmayacaktır. Asıl büyük sorun, binlerce yıldır kardeşçe yaşamış, nice büyük işleri birlikte ve müthiş biçimde başarmış Türk ve Kürtlere hançer sokuluyor olmasıdır. Dökülen kanlar, çekilen acılar, yüzlerce yılda onarılamayacak bir kan davasının temelleri oluyor. PKK, bu topraklara ve bu toprakların insanlarına sonuçları şimdiden kestirilemeyecek, hayal bile edilemeyecek bir kötülük yapmıştır. Ayrışma eğilimleri insanın canıyla, kanla sulanıp besleniyor. Bunun ardından `kopuş` ve `arınma` istekleri pompalanacaktır. Dünyanın dört bir yanında tanık olduğumuz ve en son Yugoslavya’da yakından gördüğümüz ‘boğazlaşmaya’ itiliyoruz. Yeni dünya düzeni denen, bölgemizde Genişletilmiş Kuzey Afrika ve Büyük Ortadoğu Projesi adıyla anılan ve akıp giden bu kanlı nehre girmek ya da girmemek, işte bütün mesele budur. Biz Türkler girmeyeceğiz, girmemeliyiz. Hem hainleri en sert biçimde cezalandıracağız hem de elimizi kardeş kanına bulamayacağız. Türk milleti bunu başaracak yetenek ve beceriye, bilgi ve birikime sahiptir. Muğla Barosu avukatları olarak milletimize olan inancımızı ve güvenimizi, yüreğimiz derin acılar içindeyken bir kez daha ilan ederiz.”