Stresli ve üzüntülü olmak bel fıtığını tetikliyor
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Aybars Akkor, bel fıtığı ve boyun fıtığının stresle çok alakalı olduğunu belirterek, gelişen teknolojiyle ameliyatların çok kolaylaştığını söyledi.
BEYAZ TV ekranlarında yayınlanan Emine Ün'ün sunduğu Bizim Doktorlar programının bugünkü bölümünde bel ve boyun fıtığı konusu ele alındı. Programa konuk olan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Aybars Akkor bel ve boyun fıtığının nasıl oluştuğunu, hangi durumlarda ameliyat gerektiğini anlattı ve ameliyat konusunda önerilerde bulundu.
Bel fıtığı ve boyun fıtığının stresle çok alakalı olduğunu belirten Akkor, "Onun için stres arttıkça, böyle krizler oldukça bu hastalıklar çok fazla artıyor. Keyifliyken yaptığımız hiç bir ters hareket bize dokunmuyor ama ne zamanki böyle stresliysek, gerginsek, üzüntülüysek ufacık bir ağır kaldırma bile fıtıklaşmaya sebep oluyor" diye konuştu.
Bu tip rahatsızlıkların yüzde 90'ından fazlasının ameliyatsız olarak iyi edilebildiğine dikkat çeken Akkor, "En büyük rol fizik tedavi. Ama yüzde 8 ila 10'luk bir bölüm var ki onlarda mutlaka ameliyat kaçınılmaz oluyor" dedi.
BEL FITIĞININ BELİRTLERİ NELER?
Bel fıtığında mutlaka ağrının bacağa da yayılması gerektiğini ifade eden Aybar Akkor, "Sadece beldeki ağrı bir bel fıtığının ifadesi değil. Belde bir ağrı varsa bizim kişilere tavsiyemiz illa doktora gitmeniz gerekli değil, biraz sıcak tutun, biraz istirahat edin. Eğer buna rağmen geçmezse doktora gidin. Ancak ağrı bacağınıza vuruyorsa mutlaka doktora gidin. Bacakta uyuşma, güç kaybı, bir takım yanma gibi belirtiler bel fıtığının tipik belirtileri" şeklinde konuştu.
Bel fıtığı teşhisinin MR yöntemiyle yapıldığını söyleyen Akkor, "Hiç bi zararı olamayan gerektiğinde hamilelere bile çekilebilen bir tetkik. MR ile çok rahat teşhisi koyabiliyoruz" dedi.
BEL FITIĞI KİMLERDE DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR?
Bel fıtığının stres altında çalışanlarda ve sürekli trafikte olanlarda çok daha fazla gözüktüğüne işaret eden Akkor, "Sürekli oturan veya ayakta duranlar için eğer kişi kendine iyi bakıyorsa, sürekli hareket halindeyse o zaman bel fıtığına yakalanma riski çok fazla olmuyor. Mesela kilolu insanda da illa bel fıtığı olacak diye bir şey yok. Kilolu insan hareketliyse, sporunu yapıyorsa yine bel fıtığına yakalanma riski zayıf bir insanınkine göre çok daha fazla değil" ifadelerini kullandı.
Ani olarakda zamanlada bel fıtığı olunabildiğini belirten Aybars Akkor, "Beş dakika içinde bile bel fıtığı olabilir. Ama uzun yıllardır bel fıtığımız vardır birden bire çok ilerleyebilir. Mesela fıtıktan bir parça kopabilir ağrı birden bire artabilir" diye konuştu.
Akkor, her yaşta bel fıtığı olunduğuna da dikkat çekti.
"Bel fıtığında yüzde 8, boyun fıtığında yüzde 5 civarında olanlarda ameliyat gerekiyor" diyen Akkor, "Biz ameliyatı hasta felçe doğru gidiyorsa yapıyoruz. Yani biz ameliyat etmezsek hasta büyük olasılıkla fel yaşayacaksa o zaman ameliyat yapıyoruz" dedi.
Fıtıkların yüzde 90'nın fizik tedaviyle hallolabildiğini ifade eden Akkor, "Ama ağrılar bu tedaviye rağmen geçmezse, belirgin güç kaybı varsa, yani kişi topuklarına basarak veya parmak ucuna basarak yürüyemiyorsa, yürürken dengesizliği varsa, gece uyandırıcı ağrıları varsa ve MR'da kopmuş bir fıtık parçası görüyorsak bizim o hastayı ameliyat etmemiz lazım" şeklinde konuştu.
"AMELİYAT 15 DAKİKA SÜRÜYOR"
Gelişen teknolojiyle ameliyatların çok kolaylaştığını söyleyen Akkor, "Bugün belfıtığı ameliyatı gerekiyorsa, ufak bir delikten giriyoruz, cilt dikişi olmuyor, 15 dakika sürüyor, sakat kalma, felç olma riski yok. Ameliyattan sonra şunu yapma, bunu yapma diye bir yasak yok. İki saat sonra ayağa kalkıyo,r aynı gün evine gidiyor"diye konuştu.
"BOYUN FITIĞINDA TEKRAR RİSKİ YOK"
Boyun fıtığının teknolojik olarak bel fıtığından bile daha kolay olduğunu belirten Akkor, "Önden ufak bir delikten giriyoruz, o bölgede cilt dikişi yok, yaklaşık yarım saat 40 dakika sürüyor, iki saat sonra kaldırıp aynı gün evine yollayabiliyoruz. Bir hafta 10 gün sonra işine dönebiliyor. ileriki zamanlarda yaşanacak bir sıkıntı söz konusu değil. Boyun fıtığında tekrar riski yok" ifadelerini kullandı.
Ameliyatların bu kadar kolaylaştığını ama ameliyatsız tedavi edilebilyorsa o yöntemlere başvurulması gerketiğini anlatan Aybars Akkor, "Ona rağmen iyileşmiyorsa ameliyattan da korkulmamalı çünkü biz ameliyatta sadece sinir üzerindeki basıyı kaldırıyoruz" diye konuştu.
Akkor, "Doktorun ne derece başarılı olduğu iyi araştırılmalı. Teknolojiyi ağırlıklı yerlerde ameliyat olun, enfeksiyon kapılmayacak yerlerde ameliyat olmaya dikkat edilmeli" önerilerinde bulundu.
Bel fıtığı ve boyun fıtığının stresle çok alakalı olduğunu belirten Akkor, "Onun için stres arttıkça, böyle krizler oldukça bu hastalıklar çok fazla artıyor. Keyifliyken yaptığımız hiç bir ters hareket bize dokunmuyor ama ne zamanki böyle stresliysek, gerginsek, üzüntülüysek ufacık bir ağır kaldırma bile fıtıklaşmaya sebep oluyor" diye konuştu.
Bu tip rahatsızlıkların yüzde 90'ından fazlasının ameliyatsız olarak iyi edilebildiğine dikkat çeken Akkor, "En büyük rol fizik tedavi. Ama yüzde 8 ila 10'luk bir bölüm var ki onlarda mutlaka ameliyat kaçınılmaz oluyor" dedi.
BEL FITIĞININ BELİRTLERİ NELER?
Bel fıtığında mutlaka ağrının bacağa da yayılması gerektiğini ifade eden Aybar Akkor, "Sadece beldeki ağrı bir bel fıtığının ifadesi değil. Belde bir ağrı varsa bizim kişilere tavsiyemiz illa doktora gitmeniz gerekli değil, biraz sıcak tutun, biraz istirahat edin. Eğer buna rağmen geçmezse doktora gidin. Ancak ağrı bacağınıza vuruyorsa mutlaka doktora gidin. Bacakta uyuşma, güç kaybı, bir takım yanma gibi belirtiler bel fıtığının tipik belirtileri" şeklinde konuştu.
Bel fıtığı teşhisinin MR yöntemiyle yapıldığını söyleyen Akkor, "Hiç bi zararı olamayan gerektiğinde hamilelere bile çekilebilen bir tetkik. MR ile çok rahat teşhisi koyabiliyoruz" dedi.
BEL FITIĞI KİMLERDE DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR?
Bel fıtığının stres altında çalışanlarda ve sürekli trafikte olanlarda çok daha fazla gözüktüğüne işaret eden Akkor, "Sürekli oturan veya ayakta duranlar için eğer kişi kendine iyi bakıyorsa, sürekli hareket halindeyse o zaman bel fıtığına yakalanma riski çok fazla olmuyor. Mesela kilolu insanda da illa bel fıtığı olacak diye bir şey yok. Kilolu insan hareketliyse, sporunu yapıyorsa yine bel fıtığına yakalanma riski zayıf bir insanınkine göre çok daha fazla değil" ifadelerini kullandı.
Ani olarakda zamanlada bel fıtığı olunabildiğini belirten Aybars Akkor, "Beş dakika içinde bile bel fıtığı olabilir. Ama uzun yıllardır bel fıtığımız vardır birden bire çok ilerleyebilir. Mesela fıtıktan bir parça kopabilir ağrı birden bire artabilir" diye konuştu.
Akkor, her yaşta bel fıtığı olunduğuna da dikkat çekti.
"Bel fıtığında yüzde 8, boyun fıtığında yüzde 5 civarında olanlarda ameliyat gerekiyor" diyen Akkor, "Biz ameliyatı hasta felçe doğru gidiyorsa yapıyoruz. Yani biz ameliyat etmezsek hasta büyük olasılıkla fel yaşayacaksa o zaman ameliyat yapıyoruz" dedi.
Fıtıkların yüzde 90'nın fizik tedaviyle hallolabildiğini ifade eden Akkor, "Ama ağrılar bu tedaviye rağmen geçmezse, belirgin güç kaybı varsa, yani kişi topuklarına basarak veya parmak ucuna basarak yürüyemiyorsa, yürürken dengesizliği varsa, gece uyandırıcı ağrıları varsa ve MR'da kopmuş bir fıtık parçası görüyorsak bizim o hastayı ameliyat etmemiz lazım" şeklinde konuştu.
"AMELİYAT 15 DAKİKA SÜRÜYOR"
Gelişen teknolojiyle ameliyatların çok kolaylaştığını söyleyen Akkor, "Bugün belfıtığı ameliyatı gerekiyorsa, ufak bir delikten giriyoruz, cilt dikişi olmuyor, 15 dakika sürüyor, sakat kalma, felç olma riski yok. Ameliyattan sonra şunu yapma, bunu yapma diye bir yasak yok. İki saat sonra ayağa kalkıyo,r aynı gün evine gidiyor"diye konuştu.
"BOYUN FITIĞINDA TEKRAR RİSKİ YOK"
Boyun fıtığının teknolojik olarak bel fıtığından bile daha kolay olduğunu belirten Akkor, "Önden ufak bir delikten giriyoruz, o bölgede cilt dikişi yok, yaklaşık yarım saat 40 dakika sürüyor, iki saat sonra kaldırıp aynı gün evine yollayabiliyoruz. Bir hafta 10 gün sonra işine dönebiliyor. ileriki zamanlarda yaşanacak bir sıkıntı söz konusu değil. Boyun fıtığında tekrar riski yok" ifadelerini kullandı.
Ameliyatların bu kadar kolaylaştığını ama ameliyatsız tedavi edilebilyorsa o yöntemlere başvurulması gerketiğini anlatan Aybars Akkor, "Ona rağmen iyileşmiyorsa ameliyattan da korkulmamalı çünkü biz ameliyatta sadece sinir üzerindeki basıyı kaldırıyoruz" diye konuştu.
Akkor, "Doktorun ne derece başarılı olduğu iyi araştırılmalı. Teknolojiyi ağırlıklı yerlerde ameliyat olun, enfeksiyon kapılmayacak yerlerde ameliyat olmaya dikkat edilmeli" önerilerinde bulundu.