17 Ağustos Depreminin 12. Yıldönümü

Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr.

Mehmet Tatar, son yaşanan Simav depreminin, ülke olarak depremlere karşı hazır olmadığımızı bir kez daha gösterdiğini savundu. Tatar, asrın felaketi olarak nitelendirilen 17 Ağustos Gölcük Depremi`nin 12. yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, doğanın insanları test etmeye devam ettiğini bildirdi. Depremin, Türkiye`nin jeolojik yapısı gereği yüzölçümünün yüzde 96`sını tehdit eden yadsınamaz bir gerçek olduğunu kaydeden Tatar, "Bu jeolojik gerçekliğin bilinmesine karşın, doğa olayının büyük bir afete dönüşmesinin ardından geçen 12 yıla rağmen bugün yaşadığımız çevrenin, afetlere karşı daha güvenli olduğunu söylemekmümkün değildir" dedi. 12 yıl boyunca yaptıkları araştırmaları kamuoyu ile paylaşmaya devam ettiklerini vurgulayan Tatar, tüm risklere karşı gereken önlemlerin alınmadığını savundu. Özellikle halkın afet bilinci ve afetlerle mücadele kültürünün değiştirilemediğini vurgulayan Tatar afetlere karşı çözüm yollarını sıralayarak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Odamız tarafından 2010 yılında yayınlanan "Deprem ve Deprem Yönetimi Raporu``nda da belirtildiği üzere afet yönetimi en yalın ifadesiyle bir planlama sorunu olduğu ve ivedilikle toplumsal ve yönetsel düzeyde tüm kaynakları zarar azaltma hedefine yönlendirecek şekilde bir afet yönetim sistemi ve stratejik planın geliştirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Afet yönetimin temel ilkelerinden biri olan ve afet güvenliği için son derece önemli olan imar, planlama, kentleşme, yapılaşma ile afet mevzuatıarasındaki bütünsellik göz ardı edilmiştir. Depremlere karşı güvenli yaşam için yapılması gerekenler sadece teknik bir sorun olarak algılanmış, depremle mücadelenin sosyo-ekonomik boyutu planlamanın dışında tutulmuştur. Eskiyen ve yıpranan yapıların yenilenerek kullanılması veya yıkılarak yenilenmesi süreçleri bugün yaşanan kentsel dönüşüm süreçlerinde olduğu gibi yoksulun elinden evinin alınması, düşük kamulaştırma bedeliyle mağdur edilmesi, kısaca kent merkezlerinden sürülmesi dışlanması ve rant amaçlı dönüşüme dönüşmesi yerine eskiyen yıpranan yapıların süratle yenilerinin yapılacağı bir süreç başlatılmalıdır. İyileştirilecek yenilenecek yapılar için düşük gelir gruplarına yönelik fon oluşturulmalıdır. Unutmamalıyızki doğanın şakası yoktur!"
Kaynak: İHA