İftar menüsü yemekleri sahur yemekleri (İftar sahur vakitleri)

İftar menüsü yemekleri ve sahur yemekleri ve İftar sahur vakitlerini sizler için hazırladık.11 ayın sultanı Ramazan geldi hoşgeldi!

İftar menüsü yemekleri sahur yemekleri (İftar sahur vakitleri)
İftar menüsü yemekleri ve sahur yemekleri ve İftar sahur vakitlerini sizler için hazırladık.11 ayın sultanı Ramazan geldi hoşgeldi!

11 ayın sultanı Ramazan, 31 Temmuz Pazar günü kılınacak ilk teravih namazıyla başlayacak 26 Temmuz 2011 Salı, 10:11:03 İslam dünyası tarafından heyecanla beklenen Ramazan Ayı 31 Temmuz günü kılınacak teravih namazı sonrası başlıyor. İftar sofrasına ilk olarak Hakkari'liler son olarakta Çanakkale'liler oturacak.

Ramazan ayı insanı planlı programlı davranmaya iten bir ay. Gündemimizin ana maddesi ister istemez sabah ve akşam ezanı oluyor. Ezanı, camiyi, namazı hissetmeyen, gündemine almayan da "Allah-ü Ekber" sesini bekliyor. Yani bir yerde maneviyat frekanslarını almaya hazır bir vaziyette bulunuyor. İşte bu havayı yakalamak ve iyi değerlendirmek gerekir. Demir tavında dövülürmüş. Kalp, almaya hazır hale gelmişse onu boş çevirmemek gerekir.

Diyanet işleri 2011 imsakiye listesi için tıklayınız

Sahur yemekleri için tıklayınız


KADİR GECESİ 26 AĞUSTOS´TA

Kadir gecesi 26 Ağustos´a denk gelen Ramazan ayında 29 Ağustos Pazartesi son oruç tutulacak. 30 Ağustos Salı günü ise Ramazan Bayramı başlayacak...
Ramazan ayının başladığı 1 Ağustos günü ilk iftar Ankara'da 20.12'de, İstanbul'da 20.30'da, İzmir'de 20.32'de yapılacak.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Ramazan dolayısıyla il müftülüklerine gönderdiği genelgeyle Ramazan ayında teravih namazlarının ta'dili erkana uyularak kıldırılmasını istedi. Ramazan aylarında zaman zaman çeşitli illerde yanlış zamanda ezan okunduğu yönündeki haberlerin önüne geçmek için genelgede, din görevlileri akşam vakitlerinde de mutlaka ezanın iftar vaktinde okumaları konusunda uyarıldı.

ORUÇLU MİLLET - HASAN CELAL GÜZEL

Sevgili okuyucular, bizim millet mukaddesâtına bağlı, dindar bir millettir. Halkımızın en az yarısı, Allah'a karşı vecibelerini yerine getiren ve ibadet eden 'ameli salih' kişilerden meydana gelir.

Allah için oruç

Mübarek Ramazan Ayı'nın birinci haftasını tamamladık. Gönüller mesrûr, bakışlar mahzun, dudaklar mühürlü, huzur içerisindeyiz. Cenâb-ı Hakk, 'Oruç benim içindir, mükâfatını ben vereceğim' buyurmuş. Bugün bütün müminler Allah rızasını kazanmak için oruç tutuyorlar.
'Ramazan Orucu'nun, bizim insanımızın indinde ayrı bir değeri ve hayatında çok önemli bir yeri vardır. Siyasî görüşleri ve sosyal telâkkileri birbirinden tamamen farklı insanların; modern, hatta sosyetik hayat tarzını benimsemiş üst gelir gruplarına dahil kişilerin; oruç tutacağını aklınıza bile getiremeyeceğiniz septik tavırlı, ateist eğilimli entelektüellerin de bazen oruç tuttuklarını şaşkınlıkla görürsünüz. Hele sokaktaki adam, Ramazan'ın tadını çıkarmaya ve onun bereketinden nasiplenmeye öylesine alışmıştır ki, bundan herhangi bir sebeple mahrum kaldığında, elinden ekmeği alınmış çocuklara döner.

Milletimizin ne kadarı oruçlu?

Efendim, bizim insanımız oruç ibadetine ayrı bir önem ve değer vermiştir. Bunda, örf, âdet ve an'aneler ile toplumdaki kınama duygusunun da tesiri olduğu düşünülmektedir. Ancak, cemaatten cemiyete doğru süratle değişen sosyal yapılarda bu nevi gelenekten doğan etkilerin azalmasına mukabil, Türkiye'de dinî değerlere karşı ilgi bilâkis artmaktadır.

Oruç'un, dinî inanç ve ibadet ile ilgili özellikleri başta gelmek şartıyla, sosyal adalet ve dayanışma konusunda toplumun bağlarını güçlendiren, inanılmaz derecede tesirli bir özelliği vardır. Yapılması en zor ibadet olmasına rağmen, nüfusun büyük bir çoğunluğunun isteyerek heyecanla oruç tutabilmesi, aslında başlıbaşına bir sosyal araştırma konusudur.

Geçmiş yıllarda, başta ANAR şirketi tarafından olmak üzere yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, Türkiye'de halkın en az yüzde 80'inin oruç tuttuğu sonucuna ulaşılmıştır.
Son olarak, değerli araştırmacı Tarhan Erdem'in oruç konusunda yaptığı araştırmaya göre, Türkiye'de nüfusun yüzde 92'sinin oruç tuttuğu ortaya çıkmıştır. Görüşlerimiz arasında farklılıklar bulunmasına rağmen, çok tarafsız ve isabetli değerlendirmeler yapabilen Erdem'in oruç konusundaki araştırma sonuçları önemlidir.

Tarhan'ın bulgularına göre, toplumun yüzde 61'i her zaman, yüzde 16'sı sık sık, yüzde 15'i ara sıra oruç tutmaktadır. Hiç oruç tutmayanların oranı ise sadece yüzde 8'de kalmaktadır.

Ramazan'ın birleştiriciliği

Efendim, Türkiye'de 'Müslüman Kimliği'ni, toplumun yüzde 98,8'inin birleştiği en geniş kapsamlı ortak kimlik olarak alabilirsiniz. 'Müslüman Kimliği', bölücü ve ayırıcı değil, daima birleştirici olmuştur. Lâikliği yanlış yorumlayan dar kalıpçı ve dogmatik çevrelerin farklı görüşleri haricinde, bu gerçeği kabul etmeyen yoktur.

Oruç ibadetinin ve Ramazan'ın toplumsal yönü, onu en birleştirici unsur hâline getirmiştir. Milletimizin varlığını ve birliğini devam ettiren sosyal adalet ve dayanışma gücünün sırrı ve anahtarı oruçtur.

Geliniz Ramazan'ın huzuru içinde birliğimizi ve dostluğumuzu güçlendirelim.
***
Hasret Kitabevi'nin sahibi sevgili dostum Lütfi Şehsuvaroğlu'nun son yazdığı 'Oruç Gazeli'nden bir kısmını sizinle paylaşmak istiyorum:
Hakikat gözlüğü takmış göze ferlik yaraşır
Namazın tâcı oruçtur, öze zorluk yaraşır
(...)
Ramazan mevsimi gelmiş, söze dirlik yaraşır
Şehsuvar der; kavga dursun, bize birlik yaraşır