'CHP'liler başarısızlığını unutturmak için kriz çıkardılar'
Eski İzmir Milletvekili Recai Birgün, BDP ile CHP'nin marjinal adımları birlikte attıklarını savunarak, "CHP'liler başarısızlığını unutturmak için kriz çıkardılar ama kasıt aşıldı" dedi. Birgün, "Bir-iki haftaya kadar CHP milletvekilleri özgür iradeleriyle sonucun çok kötüye gittiğini farkedip yemin etmeye başlayabilerler" ifadesini de kullandı.
Samanyolu Haber ekranlarında yayınlanan, Sinem Dinçay'ın sunduğu Bu Gün Bu Gece programının dünkü bölümüne Eski İzmir Milletvekili Recai Birgün konuk oldu. Birgün, CHP'yle ilgili zehir zemberek açıklamalarda bulundu.
BDP'nin bu tavrının doğasına aykırı bir çıkış olmadığını ifade eden Birgün, "BDP ayrışmadan şiddetten beslenen bir parti ve devleti kendi devleti olarak görmüyor, başka birilerinin devleti gibi görüyor. Bu yüzden sürekli devletle ve sistemle mücadele olan bir parti" dedi.
"BU SADECE CHP YÖNETİMİNİN ATTIĞI BİR ADIM"
"CHP de bugüne kadar devleti kendisi gören bir partiydi ancak bu operasyonlarla yargıdaki değişikliklerle sanıyorum CHP'de devleti kendi devleti gibi görmüyor. Sanki düşman bir devlet gibi görüyor" diyen Birgün, Onun için belki bu marjinal adımı attı. Bu sadece CHP yönetiminin attığı adımdır. Eğer gerçekten CHP seçmenİ ve vekilleri bunu desteklemiş olsaydı, çok daha etkin ve güçlü ses olarak kamuoyu bunu duyardı. Dikkat ederseniz bunu sadece iki - üç tane CHP üst yöneticİsinden başka savunan, mantıklı ve olağan karşılayan yok" ifadelerini kullandı.
Birgün, "Yani hem CHP'nin şu anki üst yönetimi hem BDP yönetimi devleti kendisinden değil, mücadele edilmesi gereken bir güç olarak gördüğünden dolayı bu marjinal adımları birlikte atıyorlar" diye konuştu.
Birgün, bu giden sürecin terse dönmesinin BDP ve CHP'nin işine yarayacağını da söyledi.
"Kılıçdaroğlu olağanüstü kurultay kararı almalaıydı" diyen Birgün, "Çünkü yine seçim beyanatları var. Sayın Gürsel Tekin'in açıklaması vardı; 'şu oydan aşağı alırsak istifa ederiz' diye. Sayın Kılıçdaroğlu'nun da 'makul bir yükseliş olmazsa oylarımızda istifa ederim, koltuk sevdalası değilim' gibi aslında Türk demokrasinin ve siyasetinin çok özlediği söylemlerde bulundular. Ancak gelinen sonuç ortada. Yüzde 26 oy aldılar, bu tamamen bir başarısızlıktır. Yani aslında muhaliflerin imza toplamasına gerek kalmadan Kılıçdaroğlu'nun olağanüstü kurultay kararı alıp güven tazelemesi ya da görevi bırakması gerekirdi" şeklinde konuştu. Birgün şöyle devam etti:
"Tam da bu noktada şunu düşünüyorum. Acaba bir kurultay olayı yaşamamak için bu kadar büyüyeceğini düşünmediklerini mi, hemen bir orta yol bulabileceklerini mi düşündüler? Çünkü bugün eğer bu kriz olmasaydı, CHP'nin başarısızlığını medya didik didik edecekti. Sayın Tekin'in, Kılıçdaroğlu'nun istifası istenecekti, olağanüstü kurultay hız kazanacaktı. Kasıt aşıldı. Bunların bu kadar büyüyeceğini belki düşünmediler. Başbakan alttan alacak diye hesap etttiler belki ama iş onların beklediğinden daha fazla büyümüş olabilir. Bir-iki haftaya kadar CHP milletvekilleri özgür iradeleriyle sonucun çok kötüye gittiğini farkedip yemin etmeye başlayabilirler."
BDP'nin bu tavrının doğasına aykırı bir çıkış olmadığını ifade eden Birgün, "BDP ayrışmadan şiddetten beslenen bir parti ve devleti kendi devleti olarak görmüyor, başka birilerinin devleti gibi görüyor. Bu yüzden sürekli devletle ve sistemle mücadele olan bir parti" dedi.
"BU SADECE CHP YÖNETİMİNİN ATTIĞI BİR ADIM"
"CHP de bugüne kadar devleti kendisi gören bir partiydi ancak bu operasyonlarla yargıdaki değişikliklerle sanıyorum CHP'de devleti kendi devleti gibi görmüyor. Sanki düşman bir devlet gibi görüyor" diyen Birgün, Onun için belki bu marjinal adımı attı. Bu sadece CHP yönetiminin attığı adımdır. Eğer gerçekten CHP seçmenİ ve vekilleri bunu desteklemiş olsaydı, çok daha etkin ve güçlü ses olarak kamuoyu bunu duyardı. Dikkat ederseniz bunu sadece iki - üç tane CHP üst yöneticİsinden başka savunan, mantıklı ve olağan karşılayan yok" ifadelerini kullandı.
Birgün, "Yani hem CHP'nin şu anki üst yönetimi hem BDP yönetimi devleti kendisinden değil, mücadele edilmesi gereken bir güç olarak gördüğünden dolayı bu marjinal adımları birlikte atıyorlar" diye konuştu.
Birgün, bu giden sürecin terse dönmesinin BDP ve CHP'nin işine yarayacağını da söyledi.
"Kılıçdaroğlu olağanüstü kurultay kararı almalaıydı" diyen Birgün, "Çünkü yine seçim beyanatları var. Sayın Gürsel Tekin'in açıklaması vardı; 'şu oydan aşağı alırsak istifa ederiz' diye. Sayın Kılıçdaroğlu'nun da 'makul bir yükseliş olmazsa oylarımızda istifa ederim, koltuk sevdalası değilim' gibi aslında Türk demokrasinin ve siyasetinin çok özlediği söylemlerde bulundular. Ancak gelinen sonuç ortada. Yüzde 26 oy aldılar, bu tamamen bir başarısızlıktır. Yani aslında muhaliflerin imza toplamasına gerek kalmadan Kılıçdaroğlu'nun olağanüstü kurultay kararı alıp güven tazelemesi ya da görevi bırakması gerekirdi" şeklinde konuştu. Birgün şöyle devam etti:
"Tam da bu noktada şunu düşünüyorum. Acaba bir kurultay olayı yaşamamak için bu kadar büyüyeceğini düşünmediklerini mi, hemen bir orta yol bulabileceklerini mi düşündüler? Çünkü bugün eğer bu kriz olmasaydı, CHP'nin başarısızlığını medya didik didik edecekti. Sayın Tekin'in, Kılıçdaroğlu'nun istifası istenecekti, olağanüstü kurultay hız kazanacaktı. Kasıt aşıldı. Bunların bu kadar büyüyeceğini belki düşünmediler. Başbakan alttan alacak diye hesap etttiler belki ama iş onların beklediğinden daha fazla büyümüş olabilir. Bir-iki haftaya kadar CHP milletvekilleri özgür iradeleriyle sonucun çok kötüye gittiğini farkedip yemin etmeye başlayabilirler."