Tutuklu Gazeteci Ahmet Şık’A ‘Basın Özgürlüğü‘ Ödülü
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti‘nin ‘2011 Basın Özgürlüğü Ödülleri‘ bu yıl kurum olarak Gazetecilere Özgürlük Platformu‘na verildi. Kişi dalında ise ödül, gazeteci Ercan İpekçi ve Ahmet Şık arasında paylaştırıldı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti‘nin ‘2011 Basın Özgürlüğü Ödülleri‘ bu yıl kurum olarak Gazetecilere Özgürlük Platformu‘na verildi. Kişi dalında ise ödül, gazeteci Ercan İpekçi ve Ahmet Şık arasında paylaştırıldı.
Ödül törenine katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de 70’e yakın tutuklu gazetecinin olduğunu belirterek, basın özgürlüğüne önem veren bir hükümetin olmadığını iddia etti. Kılıçdaroğlu, "Gazeteciler yazdıkları, düşündükleri için şu an cezaevinde. 21. yüzyılda basın özgürlüğü ödülü veriyoruz. Bu durum vahimdir." dedi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2011 Basın Özgürlüğü Ödülleri, sahiplerini buldu. Büyük Seçici Kurul, kurum dalında Gazetecilere Özgürlük Platformu‘nu ödüle layık görürken, kişi dalında ise Ercan İpekçi ve tutuklu gazeteci Ahmet Şık’a verildi.
Ödülleri sahiplerine teslim etmek için Dolmabahçe Sarayı’nda tören düzenlendi. Törene; çok sayıda gazetecinin yanı sıra CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve CHP Milletvekili Oktay Ekşi de katıldı. Ödüller Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç tarafından verildi.
Ödüle layık görülen Ercan İpekçi, Türkiye’de gazetecilerin baskı altında olduğunu iddia ederek, "Bu ödülü yazmaları ve düşünmeleri kısıtlanan, cezaevlerine konan gazeteciler için alıyorum." dedi.
Tutuklu gazeteci Ahmet Şık adına ödülü alan Avukat Fikret İlkiz ise, Ahmet Şık’ın cezaevinden gönderdiği mesajı okudu.
Törende, sürekli Basın Kartı sahibi olan gazetecilere de ödüller verildi. Kürsüye çıkan ilk grubun ödülünü veren Kılıçdaroğlu, bir konuşma yaptı.
Kılıçdaroğlu, sansürün kaldırılmasının üzerinden 103 yıl geçmesine rağmen basın üzerinde baskı olduğunu iddia etti. Kılıçdaroğlu, "Üzerinden bu kadar zaman geçmesine karşın neden bu kadar gazeteci cezaevinde bunu yöneticilerin düşünmesi lazım." dedi.
Gazetecilerin yıpranma paylarının kaldırılmasına kimsenin ses çıkarmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Gazete patronları istemediği için sendikalar tırpanlandı. Kimse ses çıkartmadı. Gazeteciler sendikalı olsalardı, Türkiye farklı bir çizgide olurdu." diye konuştu.
Türkiye’de gönüllü ve zorunlu sansürün yaşandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ben özgür haber alma hakkımı yitirdim. Toplum cezalandırılıyor. İleri demokrasiden ileri sansüre geçildi. Biz önümüzdeki süreçte demokrasi, özgürlükler ve insan haklarını daha fazla dillendireceğiz. Biz gazeteciler cezaevlerinde olmasın diye mücadele edeceğiz. Sansürsüz bir Türkiye diliyorum." şeklinde konuştu.
Ödül törenine katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de 70’e yakın tutuklu gazetecinin olduğunu belirterek, basın özgürlüğüne önem veren bir hükümetin olmadığını iddia etti. Kılıçdaroğlu, "Gazeteciler yazdıkları, düşündükleri için şu an cezaevinde. 21. yüzyılda basın özgürlüğü ödülü veriyoruz. Bu durum vahimdir." dedi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2011 Basın Özgürlüğü Ödülleri, sahiplerini buldu. Büyük Seçici Kurul, kurum dalında Gazetecilere Özgürlük Platformu‘nu ödüle layık görürken, kişi dalında ise Ercan İpekçi ve tutuklu gazeteci Ahmet Şık’a verildi.
Ödülleri sahiplerine teslim etmek için Dolmabahçe Sarayı’nda tören düzenlendi. Törene; çok sayıda gazetecinin yanı sıra CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve CHP Milletvekili Oktay Ekşi de katıldı. Ödüller Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç tarafından verildi.
Ödüle layık görülen Ercan İpekçi, Türkiye’de gazetecilerin baskı altında olduğunu iddia ederek, "Bu ödülü yazmaları ve düşünmeleri kısıtlanan, cezaevlerine konan gazeteciler için alıyorum." dedi.
Tutuklu gazeteci Ahmet Şık adına ödülü alan Avukat Fikret İlkiz ise, Ahmet Şık’ın cezaevinden gönderdiği mesajı okudu.
Törende, sürekli Basın Kartı sahibi olan gazetecilere de ödüller verildi. Kürsüye çıkan ilk grubun ödülünü veren Kılıçdaroğlu, bir konuşma yaptı.
Kılıçdaroğlu, sansürün kaldırılmasının üzerinden 103 yıl geçmesine rağmen basın üzerinde baskı olduğunu iddia etti. Kılıçdaroğlu, "Üzerinden bu kadar zaman geçmesine karşın neden bu kadar gazeteci cezaevinde bunu yöneticilerin düşünmesi lazım." dedi.
Gazetecilerin yıpranma paylarının kaldırılmasına kimsenin ses çıkarmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Gazete patronları istemediği için sendikalar tırpanlandı. Kimse ses çıkartmadı. Gazeteciler sendikalı olsalardı, Türkiye farklı bir çizgide olurdu." diye konuştu.
Türkiye’de gönüllü ve zorunlu sansürün yaşandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ben özgür haber alma hakkımı yitirdim. Toplum cezalandırılıyor. İleri demokrasiden ileri sansüre geçildi. Biz önümüzdeki süreçte demokrasi, özgürlükler ve insan haklarını daha fazla dillendireceğiz. Biz gazeteciler cezaevlerinde olmasın diye mücadele edeceğiz. Sansürsüz bir Türkiye diliyorum." şeklinde konuştu.