Rtük 20 Kuruluşa 60 İhlal Raporu Hazırladı
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı (RTÜK) Prof. Dr. Davut Dursun, ‘‘Bugüne kadar 20 kuruluş hakkında 60 ihlal raporu tanzim edilmiş ve YSK‘ya gönderilmiştir‘‘ dedi.
Dursun, seçimlere çok az bir zaman kaldığını belirterek, YSK‘nın yayın ilkelerine uymaları konusunda yayın kuruluşlarını uyardı.
YSK‘nın 14 Mayıs 2011 tarih ve 705 sayılı kararına dikkati çeken Dursun, YSK‘nın aksine bir kararı olmadıkça, oy verme günü saat 21.00‘e kadar yayın yasaklarının süreceğini bildirdi.
‘‘Seçim döneminde RTÜK‘ün etkin bir izleme ve denetleme yapmadığı eleştirileriyle‘‘ ilgili soruya Dursun, ‘‘Bazı kanallar hakkında rapor tanzim edilmemesi, o kanalların izlenmediklerini değil, YSK ilkelerine uygun yayın yaptıklarını gösterir‘‘ yanıtını verdi.
-‘‘ÖZEL RADYO VE TELEVİZYONLAR AYRIM YAPILMADAN İZLENİYOR‘‘-
Seçim döneminde, YSK‘nın belirlediği ilkeler ve 6112 Sayılı Yasadaki ilkeler ışığında denetimleri sürdürdüklerini anlatan Dursun, YSK kararı gereğince, TRT ile ulusal düzeyle yayın yapan bütün özel radyo ve televizyon kanallarının ayrım gözetilmeden izlendiğini, yayın ilkelerine aykırılığın tespiti halinde düzenlenen raporların Üst Kurulca değerlendirilip sonuçlandırılmak üzere YSK‘ya gönderildiğini söyledi.
Yayın ihlali olup olmadığına ve dolayısıyla müeyyide uygulanıp uygulanmayacağına YSK‘nın karar verdiğine dikkati çeken Prof. Dr. Dursun, ‘‘YSK‘nın yayın ihlallerine ilişkin müeyyide sistemi RTÜK‘ün müeyyide sisteminden daha ağır ve daha etkindir‘‘ diye konuştu.
YSK‘nın, ekran karartma dahil birtakım ciddi müeyyideler uygulama hakkına sahip olduğunu anımsatan Dursun, yayıncıların seçim döneminde yayın ihlali yaparak YSK‘nın müeyyidelerine maruz kalmasını arzu etmediklerini, bu nedenle YSK‘nın belirlediği seçim dönemi yayın ilkelerini toplantılar yaparak yayıncılara açıkladıklarını kaydetti.
-FIRSAT EŞİTLİĞİ...-
Dursun, ‘‘Yayınlarda siyasi partiler arasında fırsat eşitliğinin sağlanıp sağlanmadığı konusunda hangi parametrelerin esas alındığı‘‘ yönündeki soru üzerine, ‘‘Yayın kuruluşunun, bir partinin tamamen yan kuruluşu gibi hareket etmesi, program sunucusunun tarafgir davranması, tartışma programları ve miting yayınlarında bir partiye orantısız yer verilmesi uzmanlarımızın esas aldığı parametrelerden bazılarıdır. Bu bağlamda saatlerce bir parti lehine miting yayınlayan kuruluşlarla ilgili raporlar düzenlenmiş ve YSK‘ya gönderilmiştir‘‘ değerlendirmesinde bulundu.
RTÜK Başkanı Dursun, ‘‘YSK‘nın belirlediği 46 kuruluştan sadece bir kısmı hakkında rapor hazırlandığı, diğer kuruluşlarla ilgili izleme, denetleme yapılmadığı eleştirilerine‘‘ karşılık, ‘‘Bildiğiniz gibi YSK, ülke çapında yayın yapan kuruluşların listesini 28 Mart 2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlayarak duyurmuştur. Bu çerçevede RTÜK, belirlenen 46 televizyon kuruluşunun seçim yayınlarını titizlikle izlemekte, değerlendirmekte ve ihlal tespit edildiğinde, bu yayınları raporlaştırarak YSK‘ya göndermektedir‘‘ dedi.
‘‘Bazı kuruluşlar hakkında hiç rapor hazırlanmazken, bazı kuruluşlar için çok sayıda rapor hazırlanıp YSK‘ya gönderildiği‘‘ eleştirilerini ise Dursun, şöyle yanıtladı:
‘‘YSK tarafından ilan edilen ve RTÜK tarafından denetlenen tüm kuruluşlar aynı ilkelere uymak ve aynı ilkeler çerçevesinde değerlendirilmek zorundadırlar. Bugüne kadar 20 kuruluş hakkında 60 ihlal raporu tanzim edilmiş ve YSK‘ya gönderilmiştir. Bazı kuruluşlar bir partinin yayın organı gibi davranmak suretiyle yayın ilkelerini ısrarla ihlal ettikleri için haklarında birden fazla rapor tanzim edilmiş ve YSK tarafından kendilerine daha fazla müeyyide uygulanmıştır.
Buna karşılık örneğin Kanal D, Show TV, Star, ATV, Kanal 7, NTV, Haber Türk, CNN Türk, TV8, STV ve TRT 1 hakkında bugüne kadar rapor tanzim edilmemiştir. Bu durum söz konusu kuruluşların RTÜK tarafından izlenmediği anlamına gelmemektedir.
Aksine bu kuruluşların yayınları da titizlikle izlenmektedir, ancak YSK‘nın yayın ilkelerine uygun yayın yaptıkları için haklarında ihlal raporu tanzim edilmemiştir. Söz konusu kuruluşların büyük kısmının mitingleri canlı yayınlamak yerine, haber bültenlerinde orantılı bir şekilde haberleştirdikleri, canlı miting yayınlayanların partiler arasında denge gözettikleri, tartışma programlarında değişik siyasi parti temsilcilerini konuk ederek siyasi partiler arasında fırsat eşitliği sağlamaya özen gösterdikleri görülmektedir.‘‘
Kaynak: AA
YSK‘nın 14 Mayıs 2011 tarih ve 705 sayılı kararına dikkati çeken Dursun, YSK‘nın aksine bir kararı olmadıkça, oy verme günü saat 21.00‘e kadar yayın yasaklarının süreceğini bildirdi.
‘‘Seçim döneminde RTÜK‘ün etkin bir izleme ve denetleme yapmadığı eleştirileriyle‘‘ ilgili soruya Dursun, ‘‘Bazı kanallar hakkında rapor tanzim edilmemesi, o kanalların izlenmediklerini değil, YSK ilkelerine uygun yayın yaptıklarını gösterir‘‘ yanıtını verdi.
-‘‘ÖZEL RADYO VE TELEVİZYONLAR AYRIM YAPILMADAN İZLENİYOR‘‘-
Seçim döneminde, YSK‘nın belirlediği ilkeler ve 6112 Sayılı Yasadaki ilkeler ışığında denetimleri sürdürdüklerini anlatan Dursun, YSK kararı gereğince, TRT ile ulusal düzeyle yayın yapan bütün özel radyo ve televizyon kanallarının ayrım gözetilmeden izlendiğini, yayın ilkelerine aykırılığın tespiti halinde düzenlenen raporların Üst Kurulca değerlendirilip sonuçlandırılmak üzere YSK‘ya gönderildiğini söyledi.
Yayın ihlali olup olmadığına ve dolayısıyla müeyyide uygulanıp uygulanmayacağına YSK‘nın karar verdiğine dikkati çeken Prof. Dr. Dursun, ‘‘YSK‘nın yayın ihlallerine ilişkin müeyyide sistemi RTÜK‘ün müeyyide sisteminden daha ağır ve daha etkindir‘‘ diye konuştu.
YSK‘nın, ekran karartma dahil birtakım ciddi müeyyideler uygulama hakkına sahip olduğunu anımsatan Dursun, yayıncıların seçim döneminde yayın ihlali yaparak YSK‘nın müeyyidelerine maruz kalmasını arzu etmediklerini, bu nedenle YSK‘nın belirlediği seçim dönemi yayın ilkelerini toplantılar yaparak yayıncılara açıkladıklarını kaydetti.
-FIRSAT EŞİTLİĞİ...-
Dursun, ‘‘Yayınlarda siyasi partiler arasında fırsat eşitliğinin sağlanıp sağlanmadığı konusunda hangi parametrelerin esas alındığı‘‘ yönündeki soru üzerine, ‘‘Yayın kuruluşunun, bir partinin tamamen yan kuruluşu gibi hareket etmesi, program sunucusunun tarafgir davranması, tartışma programları ve miting yayınlarında bir partiye orantısız yer verilmesi uzmanlarımızın esas aldığı parametrelerden bazılarıdır. Bu bağlamda saatlerce bir parti lehine miting yayınlayan kuruluşlarla ilgili raporlar düzenlenmiş ve YSK‘ya gönderilmiştir‘‘ değerlendirmesinde bulundu.
RTÜK Başkanı Dursun, ‘‘YSK‘nın belirlediği 46 kuruluştan sadece bir kısmı hakkında rapor hazırlandığı, diğer kuruluşlarla ilgili izleme, denetleme yapılmadığı eleştirilerine‘‘ karşılık, ‘‘Bildiğiniz gibi YSK, ülke çapında yayın yapan kuruluşların listesini 28 Mart 2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlayarak duyurmuştur. Bu çerçevede RTÜK, belirlenen 46 televizyon kuruluşunun seçim yayınlarını titizlikle izlemekte, değerlendirmekte ve ihlal tespit edildiğinde, bu yayınları raporlaştırarak YSK‘ya göndermektedir‘‘ dedi.
‘‘Bazı kuruluşlar hakkında hiç rapor hazırlanmazken, bazı kuruluşlar için çok sayıda rapor hazırlanıp YSK‘ya gönderildiği‘‘ eleştirilerini ise Dursun, şöyle yanıtladı:
‘‘YSK tarafından ilan edilen ve RTÜK tarafından denetlenen tüm kuruluşlar aynı ilkelere uymak ve aynı ilkeler çerçevesinde değerlendirilmek zorundadırlar. Bugüne kadar 20 kuruluş hakkında 60 ihlal raporu tanzim edilmiş ve YSK‘ya gönderilmiştir. Bazı kuruluşlar bir partinin yayın organı gibi davranmak suretiyle yayın ilkelerini ısrarla ihlal ettikleri için haklarında birden fazla rapor tanzim edilmiş ve YSK tarafından kendilerine daha fazla müeyyide uygulanmıştır.
Buna karşılık örneğin Kanal D, Show TV, Star, ATV, Kanal 7, NTV, Haber Türk, CNN Türk, TV8, STV ve TRT 1 hakkında bugüne kadar rapor tanzim edilmemiştir. Bu durum söz konusu kuruluşların RTÜK tarafından izlenmediği anlamına gelmemektedir.
Aksine bu kuruluşların yayınları da titizlikle izlenmektedir, ancak YSK‘nın yayın ilkelerine uygun yayın yaptıkları için haklarında ihlal raporu tanzim edilmemiştir. Söz konusu kuruluşların büyük kısmının mitingleri canlı yayınlamak yerine, haber bültenlerinde orantılı bir şekilde haberleştirdikleri, canlı miting yayınlayanların partiler arasında denge gözettikleri, tartışma programlarında değişik siyasi parti temsilcilerini konuk ederek siyasi partiler arasında fırsat eşitliği sağlamaya özen gösterdikleri görülmektedir.‘‘