(Özel) “Bakıra Olan İlgi Gün Geçtikçe Azalıyor”

Eski Sanayi bölgesinde bakırcılık yapan 59 yaşındaki Ömer Tüfekçi, kazan, güğüm, ibrik, sini, abdest leğeni, kalkan ve bakır kabartma tabloları yapıyor. Tüfekçi, “45 yıldır bakırcılık yapıyorum. 5 yıl da kuyumculuk yaptım. Daha sonra bakırcılığa yöneldim. Bakırcılığa başladığım ilk yıllarda bakırcılık en gözde sanattı. Fakat zaman içerisinde bu da diskalifiye oldu. Sebebi, bakır mutfakta kullanılan bir eşyaydı. Mutfağa alüminyum, çelik, krom, cam eşya ve plastik girdi. Bakırın cazibesi gün geçtikçe azaldı. Mutfaktan çıkan bakırı ne yapalım diye düşündük. Geçmişte kuyumculuk yaptığım için, ‘Buna işleme yapalım evleri süslesin’ dedik. Bu düşünceyle başladık. Şimdi devam ederek bakırı işliyoruz. Bundan 45 yıl önce bakırcılığa başladığım ilk senelerde buralarda çekiç sesinden durulmazdı. 400 tane bakırcı vardı. Şimdi 2 elin sayısı kadar kaldık. Bu da bakırcılığın ileriye gidip geri kaldığını gösterir” dedi.

Mutfakta kullanılan bakır eşyalarına süsleme yaptıklarını belirten Tüfekçi, “Artık mutfaktan çıkan bakırı süs eşyası yaptığımız için bizde her sene kendimizi tazelemek mecburiyetindeyiz. Her sene yaptığımız motifleri yeniliyoruz veya müşterinin isteğine göre işleme yapıyoruz” diye konuştu.

En az 30-40 yıllık eşyaları modifiye ettiklerini söyleyen Tüfekçi, “Bakır eşyalarının mutfakta kullanılmamasından dolayı en az 30-40 yıllık bakır eşyalarını süslüyoruz. Bize, anne ve babalarından kalmış bakırları getiriyorlar. Hatıra olarak işliyoruz. Onlar da evlerinin başköşesine koyuyorlar” dedi.

Avrupalıların bakıra karşı ilgisinin olduğunu belirten Tüfekçi, “Bizim yaptığımız bakır işlemelere en büyük ilgiyi Avrupalılar gösteriyor. Yaptığımız işlemelerin yüzde 90’nı yurt dışına gidiyor. Buraya gelen Avrupalılar buradan bakırı alıp yurt dışına hediye olarak götürüyorlar. Bizim yaptığımız bakırlar el işidir, yani bakır eşyalarının antika değeri vardır” şeklinde konuştu.