Altan Tan‘dan Kck Tutuklularının Tahliye Edilmemesi Hakkında Açıklama

Diyarbakır bağımsız milletvekili Altan Tan, Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi (KCK/TM) davasından tutuklu bulunan ve 12 Haziran genel seçimlerinde bağımsız olarak milletvekili seçilen 6 kişinin tahliye kararının rededilmesi hakkında açıklamalarda bulundu.

Diyarbakır bağımsız milletvekili Tan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç‘ın yarın daha ayrıntılı bir şekilde açıklama yapmasını beklediklerini söyledi. Ondan sonra bir durum değerlendirmesi yapacaklarını kaydeden Tan, KCK tutuklularının tahliye edilmemesinin kabul edilemez bir şey olduğunu ifade etti. Tan, öncelikle hırsızlık milletvekilliğinin iade edilmesi gerektiğini belirterek, "AK Parti milletvekilini, tırnak içinde milletvekili çünkü biz milletvekilliğini kabul etmiyoruz. İstifa etmeli veya

ettirilmeli. Tutuklu seçilmiş milletvekilleri de dahil, yasal düzenlemeler yapılarak, siyasi partiler ve seçim kanununda doğru düzgün bir yola girilmeli. Bu düzenlemeler yapılmışken, meclis yola çıkmışken tatile girmeden doğru düzgün demokratik bir anayasa için yola devam edilmeli. Bu 3 maddede de Cumhurbaşkanı ve Başbakanı somut beyanata, irade beyanına ve takvim ortaya koymaya çağırıyoruz" dedi.

"BAŞBAKANIN SÖYLEMİNDE BİR ŞEY VAR MI"

Başbakan Recep Tayip Erdoğan‘ın dün yaptığı konuşmaya da değinen Tan, Başbakanın söyleminde bir şey olmadığını, açıklamaların kendilerini tatmin etmediğini söyledi. Tan, "Diyor ki bu işlerin çözüm yeri meclistir. Milli iradenin üzerinde bir güç kabul edilemez. Bunlar doğru. Zaten biz de çözüm yerini meclis gördüğümüz için Ankara‘ya geliyoruz. Ama nasıl çözeceksin, hangi zaman zarfında çözeceksin, ne şekilde çözeceksin. Bunu beyan et. Beyan etmezsen bu sadece gelin meclise ondan sonra benim keyfime göre

gerekeni yaparım demenin Türkçe‘sidir, başka bir şey değil" diye konuştu.

"BU KAFA İLE GİDERLERSE HİÇ HOŞ ŞEYLER OLMAZ"

‘AK Partili milletvekillerini dışarıda gezdirmeyin‘ söylemini tehdit olarak algılanmaması gerektiğini de ifade eden Altan Tan, "Çok net olarak 3 sefer şunu tekrarladım, utancınızdan sokakta gezemezsiniz. Bu hırsızlık milletvekili siz de kaldığı sürece, utancınızdan sokakta gezemezsiniz. Sokakta rahat gezemezsiniz dedim. Kimseyi biçin, öldürün, bombalayın, dövün demedik. Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış. Hem hırsızlık yapacaklar çalacaklar. Hem de bizi tehdit ediyorlar diye feryat edecekler. Çok ayıp.

Çok ayıp bu kafayı değiştirsinler. Bu kafa ile giderlerse hiç hoş şeyler olmaz. Somut bir adım atılmayana kadar parlamento çalışmalarına katılmıyoruz. Parlamento çözümün yeri olmalı. Oyalamanın, kandırmanın, dalaverenin, ayak oyunlarının, maskeli baloların yeri olmamalı parlamento. Parlamentoda çözüm varsa varız. Çözüm yoksa yokuz" ifadelerini kullandı.

"HER KANUN HUKUKA UYGUN DEĞİL"

Milliyetçi Hareket Partisi‘nin meclise girip yemin etmesini de değerlendiren Tan, "Herkesin bir tarzı var. O da bir tepki ortaya koydu. Mesela Cumhuriyet Halk Partisi‘nin Kılıçdaroğlu‘nun ayrı bir tepki şekli var ortaya. Ama herkesin üzerinde ittifak ettiği bir şey var. Bu yapılanların tamamı hukuka uygun değil. Kanunlara uygun olabilir. Saddam Hüseyin‘in de kanunları vardı. Hafız Esad‘ın da kanunları vardı. Her kanun hukuka uygun değil. Düzeltilmesi lazım. Düzeltilmesi için herkesin ayrı bir tepkisi

var. Bütün bu yapılanlar yanlıştır. Düzeltilmesi lazım. Düzeltilme merci de elindeki güç itibarı ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘dadır" şeklinde konuştu.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, KCK sanıkları hakkındaki yargılamanın Anayasa‘nın 83. maddesinde düzenlenen "Yasama dokunmazlığı" kapsamında bulunmadığı görüşüne yer vermiş ve kararı, "Sanıkların üzerine atılı suçlar için ön görülen cezaların alt ve üst sınırları ile söz konusu suçların Ceza Muhakemesi Kanunu‘nun 100. maddesinde belirtilen suçlardan olması itibariyle, sanıkların kaçacağı, delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, tanık veya başkaları üzerinde baskı yapma olasılıklarının bulunması"

olarak belirtilmişti.

Kaynak: İHA