Varol, Tsk Komutanlarına Yaptığı Hakaretlerle İlgili Kayıtlara Cevap Vermedi

Emekli Tuğgeneral Kaya Varol’un, Ergenekon sanığı Hayrettin Ertekin’le yaptığı ve TSK’nın üst yönetimine hakaretler edilen konuşmalara ilişkin sorulara sanık ve avukatlardan tepki geldi. Varol ise bu sorulara cevap vermekten kaçındı.

Emekli Tuğgeneral Kaya Varol’un, Ergenekon sanığı Hayrettin Ertekin’le yaptığı ve TSK’nın üst yönetimine hakaretler edilen konuşmalara ilişkin sorulara sanık ve avukatlardan tepki geldi. Varol ise bu sorulara cevap vermekten kaçındı.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi‘nde görülen Balyoz davasında sanık Mehmet Kaya Varol‘un çapraz sorgusuna devam edildi. Savcı Savaş Kırbaş, sanık Kaya Varol ile Ergenekon ana dava sanıklarından Hayrettin Ertekin arasında yapılan bir telefon konuşmasını okudu. Teknik takibe takılan diyalogda, komuta kademesindeki generaller ‘salon subayları’ olarak nitelendiriliyor.

Bu görüşme, görev yaptığı 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı sırasında ‘sosyetik fişleme’ yaptıran emekli Tuğgeneral Kaya Varol’un, Ergenekon sanıklarıyla da samimi olduğu gerçeğini ortaya koydu. Varol, zanlılarla yaptığı telefon konuşmalarında Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ ve Genelkurmay 2. Başkanı Ergin Saygun’a ağır eleştiriler yöneltmiş. Varol, Ergenekon iddianamesinin ek klasörlerinde yer alan görüşmelerde, kuvvet komutanlarını ‘terörle mücadeleden anlamayan salon subayları’ olarak nitelendiriyor. Business Channel’in ortağı Hayrettin Ertekin’le konuşan Varol, TSK’nın üst yönetimini NATO’cu ve NATO’cu olmayan şeklinde ikiye ayırıyor. Ergenekon terör örgütünün sanıklarından Hayrettin Ertekin’le 12 Aralık 2007 tarihinde yapılan konuşma, savcılığın talimatıyla gerçekleşen teknik takibe takılmış. Emekli Tuğgeneral Varol, 2004 yılı Mart ayında kaymakamlıklara geçtiği ‘fişleme’ yazısında, sanatçılardan yüksek sosyete gruplarına kadar herkes hakkında istihbarat yapılmasını talep etmişti. Genelkurmay da haberi doğrulamış ve olay hakkında inceleme başlatmıştı.

Çapraz sorgunun devamında savcı Savaş Kırbaş sanığa 2007 yılında Hayrettin Ertekin’in dinlenmesi nedeniyle dinlemeye takılan görüşmesini okuyarak bazı sorular yöneltti. Varol ise savcının sorduğu soruların iddianameyle ilgisi olmadığını belirterek susma hakkını kullandı.

Savcı Kırbaş, "Siz 15. Kolordu Komutanlığı‘na bağlı 2. Zırhlı Tugay komutanısınız. Hayrettin Ertekin ile yaptığınız bir görüşmede" demesi üzerine Varol, "Bunun okunmasını istemiyorum. Davayla ilgili değil" diye tepki gösterdi. Ardından savcı 12 Aralık 2007 yılında Ertekin ile yaptığı telefon konuşmasını okudu.

Ertekin: Sayın komutanım sabah gazeteyi bi açtım gazetede bir operasyon var. Şey ahlak polisi 700 tane İstanbul’da şeyi toplamış. Resimlerini toplamış, onu inceliyordum. Bizimkiler var mı diye aklıma geldiniz.

Varol: Kimsenin bir şeyden alındığı yok, herkes bildiğini yapıyor.

Ertekin: Abi de boş çıktı. Abi de duruyor şimdi. İki duble içince ateşleniyor, hiçbir şeyi yok komutanım ya. Yani çaptan da düştü herhalde.

Savcı Kırbaş burada durarak "Abi denen kim? Yaşar Büyükanıt’ı mı kast ediyorsunuz" diye sordu. Ancak sanık Varol, bu soruya cevap vermedi. Savcı Kırbaş, görüşmenin devamını okumaya devam etti.

Varol: Ya o da şimdi idare ediyor, şurda kaldı diyor 7-8 ay diyor.

Ertekin: Ergun Saygun dün konuşmuş falan okudum şimdi gazetelerde. O nasıl biridir, vatanperver mi yoksa böyle hani o da salla başı al maaşı…

Varol: Valla askerliği bilmez o da. Aynen aynen o da bürokrattır, yani şeydir dışçıdır o da, yani o da NATO’lardan, dış görevlerden işte yabancı dil ordan gelme yani terörü merörü Güneydoğu falan bilmez, o da bilmez İlker Başbuğ’u da bilmez bunlar kıta komutanı değil ki, bunlar sosyete bunlar, salon subayı…

Ertekin: Öyle isteniliyordu zaten öyle yani dizayn etti gitti.

Varol: Sadakatlidir yani… Komutanlarına karşı son derece sadıktır.

Ertekin: Komutanım kaleler tek tek gidiyor. Bakın ben YÖK var ya bu kadarını düşünmüyordum. Bir tek Yargıtay ile Danıştay kaldı. Türbanı takıp herkes oturacak mı komutanım, bu yani olacak bu mu yani?

Varol: Ne oldu senin ortak çıktı mı?

Ertekin: Çıktı, çok oldu, bir hafta yattı çıktı.

Varol: Adamları her şeyin öyle güzel yolunu yordamını buluyorlar ki ya…

Ertekin: Yok mu yürekli bir tane böyle aşağılardan komutanım ya böyle hop hop diyecek…

Savcı Kırbaş, bu bölümle ilgili olarak da "TSK’yı yönetenler yüreksiz mi yani. Bu sizin anlayışınızı yansıtıyor o nedenle soruyorum." dedi. Varol buna da cevap vermeyeceğini söyledi.

Bu sırada sanık Varol‘un avukatı Ahmet Koç, "Konuşma 2007 yılında geçiyor hangi dönem yargılanıyor. İddianame 2003 yılındaki olayları kapsıyor. Savcının bir geyik muhabbetini buraya getirmesi iyi niyetli davranmadığını ortaya koyuyor" dedi. Bu sırada Avukat Şule Nazlı Erol’un "Bu nasıl soru yav" şeklinde oturduğu yerden konuşmasına başkan Ömer Diken’den "Siz bir avukatsınız bu nasıl bir tavır" şeklinde tepki geldi. Bunun üzerine Erol, "Lütfen adil olun" dedi. Bazı avukatlar ise bu konuşmanın hukuki delil niteliğinde olmadığını belirterek itiraz etti. Başkan Diken ise CMK hükümlerini hatırlatarak "Neyin delil özelliği taşıyacağını delilerin değerlendirmesi bölümünde mahkeme karar verir. Ayrıca bu konuşma ek delil klasörlerinde var." dedi.

    Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol hakkında, Kaymakamlıklara yazı göndererek, ‘ABD ve AB yanlısı kişiler ile yüksek sosyete‘ hakkında istihbarat toplanmasını isteyen Tuğgeneral olarak haberler yayınlanmıştı. İstanbul Maltepe‘deki İkinci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol, YAŞ kararıyla emekliye ayrılmıştı. Varol‘un başında bulunduğu İkinci Zırhlı Tugay Komutanlığı‘nın kaymakamlıklara geçtiği ve altında ‘Tugay Komutanı namına‘ bir Piyade Kurmay Binbaşı‘nın imzasının bulunduğu ‘fişleme yazısı‘ kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Kaymakamlıklara gönderilen istihbarat yönergesinde ‘bölücü ve yıkıcı‘ faaliyetlerde bulunan kişi ve kurumlar hakkında bilgi toplanması istenmişti.

Haklarında istihbarat bilgisi istenenler arasında AB ve ABD yanlısı kişiler, sanatçılar, yüksek sosyete grupları, Satanistler, Masonlar, azınlıklar, Çerkez, Arnavut ve çingene kökenli vatandaşlar ve internet grupları da yer almıştı. Olayın Necdet Açan imzasıyla 10 Mart 2004‘te taşınması üzerine Genelkurmay aynı gün bir açıklama yaparak, haberi doğrulamıştı. Açıklamada, hata yapıldığı kabul edilerek, ‘Çalışmada yer alan bazı hususların düzeltilmesi maksadıyla da gerekli incelemelere başlanmıştır‘ denilmişti.