Siyanür Tehdidi Altında Olduklarını İddia Eden Köylüler, Taşınmak İstiyor

Kütahya‘nın Tavşanlı İlçesi‘ne bağlı Dulkadir Köyü‘nde siyanürlü sudan 7 kişinin zehirlendiği iddialarının ardından 2 gündür suların kesik olduğu öğrenildi. Köy sakinlerinin arsalarını satarak bölgeden taşınmak istediği belirtiliyor.

Dün köy sakinlerinden Muzaffer Süzer’in olayı fark etmesinin ardından köyde su içtiği yada kullandığı tespit edilen 4 kişi hastaneye kaldırılmış ve köyde şebeke su vanaları kapatılarak sular kesilmişti. Bugün ise geceleyin evlerinde rahatsızlandıkları belirtilen Veli Özer , Fatih Özer ve dün ilk müdahelesi yapıldıktan sonra evine dönen Muzaffer Sözer’in Kütahya Evliya Çelebi Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığı bildirildi.

Dulkadir Köyü Muhtarı Selim İlhan, dün 4 kişinin rahatsızlanmasıyla hastaneye kaldırılmasının ardından bugün 3 kişiyi daha Evliya Çelebi Devlet Hastanesi‘ne sevk ettiklerini söyledi. Köyde evlere şebeke suyundan 2 gündür su verilmediğini kaydeden İlhan, il sağlık müdürlüğü ekiplerinden köyde genel bir sağlık taraması yapılmasını isteyeceklerini bildirdi. Köylüler olarak sabotajı yapmalarının mümkün olmadığını bildiren ilhan, "Bu köye satmak istediğimiz için böyle bir girişimde bulunduğumuz söyleniyor. Bu sözlere inanamadım. Köyden hiçbir kimse şebekenin nereden geçtiğini bilmez. Eski şu şebekesini imha ediyoruz. Şu an arkamızda çalışan tankerler belli merkezlerde çalışma yapıyor. Geçici sistemle köyün belli yerlerinden şebekeye su vereceğiz. Şu an suyumuz damacanalarla karşılanıyor." dedi.

Aliköy Belediye Başkanı Kemal Tunç ise Eti Gümüş tesisislerinin 1987 yılında üretime açıldığını bugüne kadar herhangi bir olay yaşanmadığını söyledi. Şu an önlem amaçlı depoları, muslukları ve vanalara kadar tüm sistemi yenilediklerini kaydeden Tunç, şu an korkulacak bir şeyin olmadığını söyledi. Zehirlenmenin kesin olmadığını ve doktorların henüz bir rapor hazırlamadığını dile getiren Tunç, şu anki vakaların zehirlenme mi psikolojik etkilenme mi araştırıldığını bildirildi.

Köy sakinlerinden Ayşe Soyarslan da, "Dün sabah sütçünün yanına biri geldi. ‘Boşu boşuna oturuyorsunuz köy zehirleniyor.’ dedi. Daha sonra eve geldiğimizde olayın büyüdüğünü gördük. Hayvanlarımız telef oldu, insanlar hastaneye kaldırıldı. 2 aydır köyde sular düzenli akmıyor. Ya Aliköy’den yada yakın işyerlerinden su getiriyoruz. Şimdiye kadar birşey olmuyordu. Allahtan bu olay sabah olmuş. Eğer çocuklarımız bu suyu kullanmış olsaydı, çocuklarımızı kurtaramamız zor olurdu. Dün yaşlı amcamız suyun zehirli olduğunu anlamasaydı tüm köylü ölebilirdi. Bu sudan çayda yapıyoruz, bazen içmek zorunda da kalıyoruz." şeklinde konuştu.

Köyde yaşayan herkesin köyden gitmek istediğini söyleyen Soyarslan, “Bizim paramızı versinler, biz köyden gidelim. Kimse artık köyde durmak istemiyor. Biz 500 milyar istiyorsak, onlar 150 milyar veriyormuş. Biz 150 milyarla nasıl geçineceğiz. Her şeyimiz malımız, mülkümüz tarlamız bu köyde. Madem versinler paramızı bizde başımızın çaresine bakalım.” dedi.

"SABOTAJ İHTİMALİ ÜZERİNDE DURUYORUZ"

Eti Gümüş Genel Müdürü Ergun Kılıç, 20 yıldan bu yana Dulkadir Köyü’ne su verdiklerini ve Eti Gümüş’ün çalışmasını istemeyen bazı güçlerin sabotaj yapma ihtimali üzerinde durduklarını söyledi. Fabrikanın 2004 yılında özelleştiğini ve o güne kadar devlet tarafından karşılanan köylülerin suyunu kesmediklerini ve ücretsiz vermeye devam ettiklerini vurgulayan Kılıç, ‘Köye giden su tesisatları 20 yıl önce döşenmiş. Biz 2 aydan bu yana bu şebekelerden köylülere su da vermiyoruz. Ancak köye giden şebeke kanalına herhangi bir müdahale olup olmadığını tespit etmeye çalışıyoruz. Ayrıca köyde bulunan su deposuna siyanür atmak suretiyle karışım da söz konusu olabilir. Tüm ihtimalleri göz önünde bulundurarak işi çözmeye çalışacağız.” diye konuştu.

Dulkadir köyü sakinleriyle çok iyi diyalogları olduğunu kaydeden Kılıç, yönetim kurulu olarak alınan karar gereğince bundan sonra köye su veremeyeceklerini bildirdi. Öte yandan Kütahya Valiliği ve İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri konunun araştırıldığını bu safhada açıklma yapmayacaklarını ifade etti.