Tuğluk: Açıklamalarım Doğru Anlaşılsın
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, DTK‘nın, BDP Diyarbakır İl Başkanlığında düzenlediği toplantının açılışında yaptığı konuşmayla ilgili, ‘‘İsterdim ki bu açıklamalarım doğru anlaşılsın, doğru tartışılsın ama maalesef bu açıdan üzüntü duyuyorum‘‘ dedi.
BDP‘nin desteklediği bağımsız milletvekili adaylarının seçim bölgelerinin açıklandığı toplantıya katılan Van bağımsız milletvekili adayı ve DTK Genel Başkan Yardımcısı Tuğluk, gazetecilere açıklamasında, 12 Haziran seçimleri öncesinde ‘‘zorlu ve antidemokratik‘‘ bir süreçle karşı karşıya olduklarını öne sürerek, demokratik siyaset için seçime girme kararı aldıklarını söyledi.
Bölgede akan kanın durması, halkın varlığının ve statüsünün tanınması gerektiğini savunan Tuğluk, bu konuda atılacak demokratik adımlarla ülkede huzurlu ve güvenli bir ortam yaratılabileceğini ifade etti.
Diyarbakır‘daki DTK toplantısında yaptığı konuşmayla ilgili gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Tuğluk, şöyle dedi:
‘‘Toplantıda, bir kadın, bir siyasetçi ve bir Kürt olarak, bu coğrafyada, bu bölgede yaşananları, gördüklerimi, hissettiklerimi, taşıdığım sorumluluk gereği paylaşmak, anlatmak zorundaydım. Bunu yapmaya çalıştım. Açıklamalarım üzerinden doğru bir tartışma yürütülmedi ve son derece uygunsuz yaklaşımlar, tepkiler gelişti. Düşüncelerimi kimse paylaşmak ya da benimsemek zorunda değil. Galiba Sayın Arınç, ‘akıllarını başlarına toplasınlar‘ gibi bir ifade kullandı. Bizim aklımız başımızda. Siz yeni bir akıl edinin. Sizin yeni bir akla ihtiyacınız var. Ben sadece bu gidişatın iyi olmadığını, barışa, çözüme hizmet etmediğini ve barış konusundaki fırsatı da kaçırmak üzere olduğumuzu ifade etmek, yani bir duyarlılık yaratmak istedim.‘‘
Tuğluk, bölge halkının sürekli oyalanması ve yanıltılmasının toplumda öfkeye neden olduğunu öne sürerek, ‘‘Yaptığım açıklamada da bunları anlatmaya çalıştım. Ben isterim ki söylediklerim doğru anlaşılsın. Çünkü biz hiçbirimiz bu coğrafyada bundan sonra daha fazla acı yaşanmasını, hiç kimsenin ölmesini istemiyoruz. Vicdanen ve ahlaken bunu kabul edemiyorum‘‘ diye konuştu.
Bir gazetecinin, açıklamalarının ‘‘tehdit içerikli olarak basında yer aldığını‘‘ hatırlatması üzerine Tuğluk, şu yanıtı verdi:
‘‘Ben bir siyasetçiyim. Hem bulunduğum partinin siyaset kültürü hem de bir kadın olarak bizim kültürümüzde böyle tehdit etme şekli yoktur. Neyimle tehdit edeceğim? Ben öngörülerimi, yaptığım tespitleri açıklıyorum. Yani şu olup bitenler toplumu nereye götürür düşüncesinden hareketle bu sonuca varıyorum. Yoksa bir tehdit durumu söz konusu değil. Asıl tehdit altında olan biziz.‘‘
Toplantının ardından valilik binasına yürüyen Tuğluk ile BDP‘nin desteklediği diğer bağımsız milletvekili adayları Özdal Üçer, Nazmi Gür ile Belediye Başkanı Bekir Kaya ve partililer, ‘‘Demokratik Çözüm Çadırı‘‘nın kaldırılmasını protesto ederek, bir süre oturma eylemi yaptı.
Kaynak: AA
Bölgede akan kanın durması, halkın varlığının ve statüsünün tanınması gerektiğini savunan Tuğluk, bu konuda atılacak demokratik adımlarla ülkede huzurlu ve güvenli bir ortam yaratılabileceğini ifade etti.
Diyarbakır‘daki DTK toplantısında yaptığı konuşmayla ilgili gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Tuğluk, şöyle dedi:
‘‘Toplantıda, bir kadın, bir siyasetçi ve bir Kürt olarak, bu coğrafyada, bu bölgede yaşananları, gördüklerimi, hissettiklerimi, taşıdığım sorumluluk gereği paylaşmak, anlatmak zorundaydım. Bunu yapmaya çalıştım. Açıklamalarım üzerinden doğru bir tartışma yürütülmedi ve son derece uygunsuz yaklaşımlar, tepkiler gelişti. Düşüncelerimi kimse paylaşmak ya da benimsemek zorunda değil. Galiba Sayın Arınç, ‘akıllarını başlarına toplasınlar‘ gibi bir ifade kullandı. Bizim aklımız başımızda. Siz yeni bir akıl edinin. Sizin yeni bir akla ihtiyacınız var. Ben sadece bu gidişatın iyi olmadığını, barışa, çözüme hizmet etmediğini ve barış konusundaki fırsatı da kaçırmak üzere olduğumuzu ifade etmek, yani bir duyarlılık yaratmak istedim.‘‘
Tuğluk, bölge halkının sürekli oyalanması ve yanıltılmasının toplumda öfkeye neden olduğunu öne sürerek, ‘‘Yaptığım açıklamada da bunları anlatmaya çalıştım. Ben isterim ki söylediklerim doğru anlaşılsın. Çünkü biz hiçbirimiz bu coğrafyada bundan sonra daha fazla acı yaşanmasını, hiç kimsenin ölmesini istemiyoruz. Vicdanen ve ahlaken bunu kabul edemiyorum‘‘ diye konuştu.
Bir gazetecinin, açıklamalarının ‘‘tehdit içerikli olarak basında yer aldığını‘‘ hatırlatması üzerine Tuğluk, şu yanıtı verdi:
‘‘Ben bir siyasetçiyim. Hem bulunduğum partinin siyaset kültürü hem de bir kadın olarak bizim kültürümüzde böyle tehdit etme şekli yoktur. Neyimle tehdit edeceğim? Ben öngörülerimi, yaptığım tespitleri açıklıyorum. Yani şu olup bitenler toplumu nereye götürür düşüncesinden hareketle bu sonuca varıyorum. Yoksa bir tehdit durumu söz konusu değil. Asıl tehdit altında olan biziz.‘‘
Toplantının ardından valilik binasına yürüyen Tuğluk ile BDP‘nin desteklediği diğer bağımsız milletvekili adayları Özdal Üçer, Nazmi Gür ile Belediye Başkanı Bekir Kaya ve partililer, ‘‘Demokratik Çözüm Çadırı‘‘nın kaldırılmasını protesto ederek, bir süre oturma eylemi yaptı.