Bakan Akdağ: "Millet, Kılıçdaroğlu Döneminde Çok Çile Çekti"
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, "Millet, Kılıçdaroğlu‘nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde çok çile çekti" dedi.
Bakan Akdağ, Samsun Valiliği‘nin ardından Büyükşehir Belediyesi‘ni ziyaret etti. Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir ile Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz tarafından kapıda karşılanan Sağlık Bakanı Akdağ, başkanlık makamına geçti. Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Akdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç‘u eleştirdi.
Bakan Akdağ, CHP samsun Milletvekili Haluk Koç‘u çok önceden beri tanıdığını ve hematoloji alanında Türkiye‘nin önde gelen hocalarından birisi olduğunu, kendisine saygı duyduğunu ifade ederek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘na bazı sorular sorduğunu ve cevabını alamadığını, belki Haluk Koç‘un kendisine cevap verebileceğini söyledi. Akdağ, "Bizim Sağlıkta Dönüşüm Programı ile yaptığımız en önemli atılımları CHP ve öteden beri CHP‘nin çeşitli kademelerinde yönetimde olan, bugün de genel başkan olan
Kılıçdaroğlu hep karşı çıktı. İşçilerimizi ve onların yakınlarını büyük bir çileden kurtaran hastanelerin birleştirilmesi ve Sağlık Bakanlığı‘nın çatısı altına alınması için 2005‘in başında bir kanun yaptık. Bu kanunu Meclis‘e getirdiğimiz dakikadan itibaren CHP müthiş bir defans sergiledi, Plan Bütçe Komisyonu‘nda benim üstüme yürüdüler. Kemal Kılıçdaroğlu bu kanuna itiraz şerhi koydu. Milletin verdiği iktidar gücü ile biz bu kanunu yaptık ve işçilerimizi bu çileden kurtardık. Bu kanunu Kılıçdaroğlu ve
Haluk Koç‘a rağmen yaptık. Kılıçdaroğlu ve Haluk Koç‘un da imzası var, koştura koştura Anayasa Mahkemesi‘ne götürdüler. CHP‘nin iktidara geleceği yok ama eğer iktidara gelseler, bunu Haluk Koç‘a sorun, bu kanunu değiştirip, bozum herhalde yine işçilere ‘sen işçi hastanesine git‘ demeleri gerekiyor. Bu kadar karşı çıktıkları kanunu güç kendilerine geldiğinde eski haline döndürmeleri lazım. Karşı çıkarlarsa arkadaşlarımız Meclis zabıtlarını arkadaşlarımız getirir, gazetecilere takdim ederler" diye konuştu.
"ELİMDE ENTERESAN BİR BELGE VAR"
"Elimde enteresan bir belge var" diyen Bakan Akdağ, "CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu belge sunmayı seviyor ya, onun sevdiği bir işi şimdi ben size yapacağım. Daha önce bunu Van‘da da gösterdim, malum medya yeterince kullanmadı, arka sayfalara koydular. Umarım Türkiye‘de halkın bilgilenmesine önem veren gazeteler, editörler ve televizyoncular vardır. Şöyle söylüyor Genel Başkan; ‘SSK‘nın patronundan acı itiraf.‘ Her fırsatta o dönemdeki genel müdürlüğünü unutturmaya çalışan bir kişi Kılıçdaroğlu. Çünkü
millet onun döneminde çok çile çekti. Diyor ki Genel Müdür Kemal Kılıçdaroğlu; ‘Hastaneler çürüyor, Sağlık Bakanlığı‘na alın‘ diye yalvarıyor. ‘Çürüyen SSK Hastanelerinin Sağlık Bakanlığı‘na devri için yalvarıyorum ama alan yok‘ dedi. Bunu Kılıçdaroğlu söylüyor, 1994 yılı Temmuz ayı Kılıçdaroğlu SSK Genel Müdürü. Biz AK Parti hükümeti olarak hastaneleri genel müdürün söylediği biçimde Sağlık Bakanlığı‘nın çatısı altına almaya çalışınca müthiş bir direnç, Anayasa Mahkemesi‘ne gitmeler. Bunu Haluk Koç‘a
sorun" şeklinde konuştu.
"Biz, Tam Gün Kanunu yaptık, devlet hastanelerinde, üniversite hastanelerinde çalışan doktor arkadaşlarımız devlette çalışırken muayenehane açmasınlar, dışarıda gidip özel bir hastanede çalışmasınlar, kanun bu" diyen Akdağ, şöyle devam etti:
"Ben bu hastaneye gittim bir daha bana neden ‘muayenehaneye gel‘ denilsin. Bu kanunu da yaparken çok mücadele ettiler bu kanunu yapmayalım diye. Anaya Mahkemesi‘ne gittiler. Şükür ki, Anayasa Mahkemesi kanunun bazı maddelerine dokunsa da kanun özüne dokunmadı. Kader ortakları diyeceğim, Türkiye‘deki tabip örgütü de onlarla beraber Danıştay‘a gitti, Danıştay‘da bazı maddelerine dokundu ama hukuk her zaman olduğu gibi adalet halkın lehine tecelli etmeye devam ediyor. Milleti bu muayenehane çilesinden
kurtaracağız. Haluk Koç‘a sorun, mümkün olmaz ya, ‘eğer iktidar olursanız yine devlette çalışan doktorların muayenehanelerin açık olması ya da onların bir özel hastanede çalışmalarının önünü açacak mısınız?‘ Şu cevabı alırsanız işin peşini bırakmayın, ‘Biz onu açmayacağız ama herkese sabit para vereceğiz.‘ O zaman ne kadar para vermeyi tasarladıklarını sorun. Şimdi bu çelişkiler CHP‘nin ana klasikleridir. Burada ekip başı olan Haluk Koç‘a bunları sormak lazım."
KÜBRA BEBEK KONUSU
Bir ana muhalefet partisi liderinin meydanlarda, Samsun‘da hayatını kaybeden Kübra bebeğin istismarını yaptığını belirten Akdağ, şöyle konuştu:
"Cehaletine dayanarak istismarını yaptı. Bu bebeğimizin açlıktan öldüğünü söyledi. Daha önce de basından böyle bir cehalet örneği sergilenmişti. Otopsi raporunda midesinin boş olduğuna dayandırıyorlar. Ben çocuk hastalıkları ve sağlığı profesörüyüm. Haluk Koç da hekim. Herhalde o da bir çocuğun midesinin, özellikle anne sütü ile beslenen bir çocuğun midesinin beslendikten 1 ila 3 saat arasında boşaldığını bilmesi gerekir. Hiçbir insanın midesi sürekli olarak dolu kalmaz. Yavrumuzun durumu neydi ney
değildi, Adli Tıp raporunun kesinleşmesinden sonra ortaya çıkacak. Bu yavrumuzun bir kardeşi ‘kistik fibrozis‘ diye bir hastalıktan hayatını kaybetmiş. Bu hastalık pankreas, barsak ve akciğerlerle ilgili bir hastalık. Bir çocuğun beslenmesini ileri derecede bozar. Siz onu besleseniz de beslemeseniz de bozar. Haluk Koç‘a sorun, bu cehaletlere karşı ne diyor, otopsi raporunda yavrumuzun midesinin boş olmasını nasıl delil gösteriliyor. Bir ana muhalefet partisi genel başkanı nasıl bu kadar hafiflik
yapabiliyor. Kılıçdaroğlu bunu her zaman yapıyor. Eline belge diye bir şey tutuşturuyorlar, önü yok arkası yok, uzmanlığı yok, bilgisi yok, çıkıp meydanlarda bunları vatandaşlara sunabiliyorlar."
Kaynak: İHA
Bakan Akdağ, CHP samsun Milletvekili Haluk Koç‘u çok önceden beri tanıdığını ve hematoloji alanında Türkiye‘nin önde gelen hocalarından birisi olduğunu, kendisine saygı duyduğunu ifade ederek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘na bazı sorular sorduğunu ve cevabını alamadığını, belki Haluk Koç‘un kendisine cevap verebileceğini söyledi. Akdağ, "Bizim Sağlıkta Dönüşüm Programı ile yaptığımız en önemli atılımları CHP ve öteden beri CHP‘nin çeşitli kademelerinde yönetimde olan, bugün de genel başkan olan
Kılıçdaroğlu hep karşı çıktı. İşçilerimizi ve onların yakınlarını büyük bir çileden kurtaran hastanelerin birleştirilmesi ve Sağlık Bakanlığı‘nın çatısı altına alınması için 2005‘in başında bir kanun yaptık. Bu kanunu Meclis‘e getirdiğimiz dakikadan itibaren CHP müthiş bir defans sergiledi, Plan Bütçe Komisyonu‘nda benim üstüme yürüdüler. Kemal Kılıçdaroğlu bu kanuna itiraz şerhi koydu. Milletin verdiği iktidar gücü ile biz bu kanunu yaptık ve işçilerimizi bu çileden kurtardık. Bu kanunu Kılıçdaroğlu ve
Haluk Koç‘a rağmen yaptık. Kılıçdaroğlu ve Haluk Koç‘un da imzası var, koştura koştura Anayasa Mahkemesi‘ne götürdüler. CHP‘nin iktidara geleceği yok ama eğer iktidara gelseler, bunu Haluk Koç‘a sorun, bu kanunu değiştirip, bozum herhalde yine işçilere ‘sen işçi hastanesine git‘ demeleri gerekiyor. Bu kadar karşı çıktıkları kanunu güç kendilerine geldiğinde eski haline döndürmeleri lazım. Karşı çıkarlarsa arkadaşlarımız Meclis zabıtlarını arkadaşlarımız getirir, gazetecilere takdim ederler" diye konuştu.
"ELİMDE ENTERESAN BİR BELGE VAR"
"Elimde enteresan bir belge var" diyen Bakan Akdağ, "CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu belge sunmayı seviyor ya, onun sevdiği bir işi şimdi ben size yapacağım. Daha önce bunu Van‘da da gösterdim, malum medya yeterince kullanmadı, arka sayfalara koydular. Umarım Türkiye‘de halkın bilgilenmesine önem veren gazeteler, editörler ve televizyoncular vardır. Şöyle söylüyor Genel Başkan; ‘SSK‘nın patronundan acı itiraf.‘ Her fırsatta o dönemdeki genel müdürlüğünü unutturmaya çalışan bir kişi Kılıçdaroğlu. Çünkü
millet onun döneminde çok çile çekti. Diyor ki Genel Müdür Kemal Kılıçdaroğlu; ‘Hastaneler çürüyor, Sağlık Bakanlığı‘na alın‘ diye yalvarıyor. ‘Çürüyen SSK Hastanelerinin Sağlık Bakanlığı‘na devri için yalvarıyorum ama alan yok‘ dedi. Bunu Kılıçdaroğlu söylüyor, 1994 yılı Temmuz ayı Kılıçdaroğlu SSK Genel Müdürü. Biz AK Parti hükümeti olarak hastaneleri genel müdürün söylediği biçimde Sağlık Bakanlığı‘nın çatısı altına almaya çalışınca müthiş bir direnç, Anayasa Mahkemesi‘ne gitmeler. Bunu Haluk Koç‘a
sorun" şeklinde konuştu.
"Biz, Tam Gün Kanunu yaptık, devlet hastanelerinde, üniversite hastanelerinde çalışan doktor arkadaşlarımız devlette çalışırken muayenehane açmasınlar, dışarıda gidip özel bir hastanede çalışmasınlar, kanun bu" diyen Akdağ, şöyle devam etti:
"Ben bu hastaneye gittim bir daha bana neden ‘muayenehaneye gel‘ denilsin. Bu kanunu da yaparken çok mücadele ettiler bu kanunu yapmayalım diye. Anaya Mahkemesi‘ne gittiler. Şükür ki, Anayasa Mahkemesi kanunun bazı maddelerine dokunsa da kanun özüne dokunmadı. Kader ortakları diyeceğim, Türkiye‘deki tabip örgütü de onlarla beraber Danıştay‘a gitti, Danıştay‘da bazı maddelerine dokundu ama hukuk her zaman olduğu gibi adalet halkın lehine tecelli etmeye devam ediyor. Milleti bu muayenehane çilesinden
kurtaracağız. Haluk Koç‘a sorun, mümkün olmaz ya, ‘eğer iktidar olursanız yine devlette çalışan doktorların muayenehanelerin açık olması ya da onların bir özel hastanede çalışmalarının önünü açacak mısınız?‘ Şu cevabı alırsanız işin peşini bırakmayın, ‘Biz onu açmayacağız ama herkese sabit para vereceğiz.‘ O zaman ne kadar para vermeyi tasarladıklarını sorun. Şimdi bu çelişkiler CHP‘nin ana klasikleridir. Burada ekip başı olan Haluk Koç‘a bunları sormak lazım."
KÜBRA BEBEK KONUSU
Bir ana muhalefet partisi liderinin meydanlarda, Samsun‘da hayatını kaybeden Kübra bebeğin istismarını yaptığını belirten Akdağ, şöyle konuştu:
"Cehaletine dayanarak istismarını yaptı. Bu bebeğimizin açlıktan öldüğünü söyledi. Daha önce de basından böyle bir cehalet örneği sergilenmişti. Otopsi raporunda midesinin boş olduğuna dayandırıyorlar. Ben çocuk hastalıkları ve sağlığı profesörüyüm. Haluk Koç da hekim. Herhalde o da bir çocuğun midesinin, özellikle anne sütü ile beslenen bir çocuğun midesinin beslendikten 1 ila 3 saat arasında boşaldığını bilmesi gerekir. Hiçbir insanın midesi sürekli olarak dolu kalmaz. Yavrumuzun durumu neydi ney
değildi, Adli Tıp raporunun kesinleşmesinden sonra ortaya çıkacak. Bu yavrumuzun bir kardeşi ‘kistik fibrozis‘ diye bir hastalıktan hayatını kaybetmiş. Bu hastalık pankreas, barsak ve akciğerlerle ilgili bir hastalık. Bir çocuğun beslenmesini ileri derecede bozar. Siz onu besleseniz de beslemeseniz de bozar. Haluk Koç‘a sorun, bu cehaletlere karşı ne diyor, otopsi raporunda yavrumuzun midesinin boş olmasını nasıl delil gösteriliyor. Bir ana muhalefet partisi genel başkanı nasıl bu kadar hafiflik
yapabiliyor. Kılıçdaroğlu bunu her zaman yapıyor. Eline belge diye bir şey tutuşturuyorlar, önü yok arkası yok, uzmanlığı yok, bilgisi yok, çıkıp meydanlarda bunları vatandaşlara sunabiliyorlar."