Çağdaş Sanatlar Merkezi‘nde Kent Ve Çevre Hukuku Tartışıldı

Çağdaş Sanatlar Merkezi, Çankaya Belediyesi ve Ankara Barosu işbirliğiyle düzenlenen "Kent, Çevre ve Hukuk Paneli"ne ev sahipliği yaptı.

Geniş bir katılımla gerçekleştirilen ve Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık ile Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu‘nun ev sahiplikleriyle düzenlenen panelin öncesinde 37 fotoğraf sanatçının eserleriyle oluşturulan "Kentle Yüzleşme" adlı fotoğraf sergisi de açıldı. Prof. Dr. Ruşen Keleş‘in oturum başkanlığını yürüttüğü panele konuşmacı olarak Tema Vakfı Ankara Temsilci Yardımcısı Avukat Süleyman Çetin, TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar; Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim

Görevlisi Dr. Süheyla Alıca ile Ankara Barosu avukatlarından İbrahim Narman ve Hüsrev Özkara katıldı.

"Sürdürülebilir bir çevrede hukukun önemi ne?", "Değişim değeri mi, yaşam değeri mi?" ve "Referandum = Hukuk mudur?" sorularının yer verildiği bir sunuşla başlayan panelin açılış konuşmasını Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu yaptı.

Günümüz kentleşme anlayışının insan odaklı değil araç ve rant odaklı olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, "Kentleri insanlara kapatıyoruz, kentsel kültür figürleri olarak alışveriş merkezlerini görüyoruz. Sanki binlerce yıllık medeniyet mirası devralmamışız gibi, kentimizi ziyarete gelen insanlara gururla sadece en son, en yeni, en büyük alışveriş merkezlerini gösteriyoruz. Büyüyoruz ama ne pahasına? Hitit Güneşi‘nin Anadolu‘da yaşamış her uygarlığı temsil ettiğini kavramamış bir nesil yetiştiriyoruz. Kültürel

anlamda 80 yıl öncesinden daha mı ilerideyiz?" dedi.

Anadolu‘nun binlerce yıllık mirasına bakıldığında, bugünkü kentleşme anlayışıyla 50 yıl sonrasına ne bırakabileceğimizi iyice düşünmemiz gerektiğini vurgulayan Feyzioğlu, "Şu anda sivil toplumun sesini yükseltmesinin ve demokratik örgütlenmenin hız kazanmasının zamanı. Geç de olsa, sivil toplum kendini bulmaya başlıyor. Bunu da HES‘lere verilen mücadelelerin kazanılmasından, siyanürle altın aramaya karşı verilen mücadelede alınan zaferden ve daha pek çok örnekten görüyoruz. Biz Ankara Barosu olarak kent

ve çevre hukuku konularında etkin olarak çalışan bir kurul oluşturduk. Bu kurul, Büyükşehir Meclisi‘nin ve ilçe belediye meclislerinin kente yönelik aldığı kararları yakından takip ediyor ve kentin haklarını koruyor" diye konuştu.

"İKTİDAR BOZAR, MUTLAK İKTİDAR MUTLAKA BOZAR"

Belediye Başkanı Bülent Tanık da, çevreyle ilgili en büyük sorunun iktidar olduğunu söyleyerek, "Burada iktidar derken, hem bireysel iktidardan hem de toplumsal iktidardan bahsediyorum. Ama iktidar kelimesinin asıl anlamı insanın yapabilme yetisidir. İnsanın yapabildikleri, eğer sınırlandırılmazsa sadece yaşadığı çevreye ya da dünyaya değil evrene bile zarar verebilecek boyuta ulaşabilir" dedi.

İktidarın bozucu bir gücü olduğunu vurgulayan Tanık, "İktidar bozar. Mutlak iktidarsa mutlaka bozar. Bu nedenle muktedirin yaptıklarının denetlenmesi şarttır. İdarenin başına geçen kişinin, kullandığı gücün vicdan ve hukuk açısından denetlenmesini düşmanca bir tavır sayması iyi bir şey değildir. Yönetim ancak denetime tabi olursa kaliteli hale gelir" diye konuştu.

Çankaya Belediyesi olarak kente, çevreye ve yaşam alanı olarak kenti benimsemiş her canlıya özen gösteren bir yönetim anlayışını benimsediklerini ve bu doğrultuda hizmet üretmeye çalıştıklarını kaydeden Bülent Tanık, "Yaşanabilir bir dünya istiyorsak, doğanın bize verdiği her şeye sahip çıkmalıyız" dedi.

Yaklaşık 4 saat süren panelin ardından katılımcılara teşekkür plaketi verildi.

Kaynak: İHA