Fransa’Da Sarkozy‘nin Başı Bu Kez “Altın Kız”La Dertte
Fransa‘da Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy‘nin iktidar partisi Halk Hareketi Birliği’nde (UMP) sular yine durulmuyor.
Fransa‘da Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy‘nin iktidar partisi Halk Hareketi Birliği’nde (UMP) sular yine durulmuyor. Kabinenin “altın kızı” olarak bilinen Maliye Bakanı Christine Lagarde’nin, üst düzey bir işadamının lehine sonuçlanan 2007’deki bir davaya müdahalesi, UMP’nin kamuoyundaki imajını zedeleyen skandallara bir yenisini daha ekledi. Fransa Cumhuriyet Başsavcılığı, Fransız bankası Credit Lyonnais ile iş dünyası imparatorlarından Bernard Tapie’nin arasında yaşanan sorunun çözülmesine müdahalede bulunan Lagarde’nin bu müdahalesine tam kapsamlı soruşturma açtı.
Tapie ile Credit Lyonnais arasındaki sorun, 1993’te başlamıştı. Tapie, sahip olduğu Adidas hisseleri konusunda o zaman devlet bankası olan Credit Lyonnais’in kendisini yanlış yönlendirdiğini iddia etmişti. Hisselerin nihai satış rakamının kendisine yanlış verildiğini, hisselerin kendisine söylenenden daha fazla değere sahip olduğunu savunan işadamı, bankaya tazminat davası açmıştı. Banka ise herhangi bir yanlışlık olmadığını savunmuştu.
Banka ve ünlü işadamı arasındaki sorun, Lagarde’nin çözüm için araya girdiği 2007 yılına kadar devam etti. Lagarde, davanın resmi mahkemeden alınarak özel bir mahkeme heyetine aktarılmasını önerdi. 20 yıl süren dava, bu heyetin kararıyla hızlı bir şekilde sonuçlandı ve Credit Lyonnais, ünlü işadamına 285 milyon Euro ödemeye mahkum edildi.
Ancak ünlü işadamına verilen bu yüksek miktar Sosyalist Partisi’ni rahatsız etti. Sosyalist Parti, söz konusu paranın devlet parası olduğu için davanın özel bir mahkeme heyetiyle çözümlenemeyeceğini öne sürdü ve konunun soruşturulması için o zamandan beri girişimlerini sürdürdü.
Sosyalist Parti’nin bu çalışmaları nihayet sonuç verdi ve görevdeki bakanları yargılama yetkisini elinde bulunduran tek adli makam olan Cumhuriyet Adalet Mahkemesi konu hakkında soruşturma başlattı. Şimdi mahkemenin üç hakimi bir ay içerisinde konu hakkında dava açılıp açılmayacağına karar verecek. Eğer dava kararı çıkarsa, özel mahkeme heyetinin sonuçlandırdığı dava da düşecek.
“TALİMATLARI SARKOZY VERDİ”
Soruşturmanın kendisini “sinirlendirdiğini” açıklayan Lagarde, kendisine karşı bir iftira kampanyası olduğunu ve ortada yeni bir delil olmadığını öne sürüyor. Eğer suçlu bulunursa “altın kız”, 75 bin Euro para cezasının yanı sıra 5 yıl hapis cezasıyla da cezalandırılabilir.
Ancak skandal ve ceza sadece Lagarde’nin üzerine kalacak gibi de görünmüyor. Birçok kişi, asıl sorumlunun Cumhurbaşkanı Sarkozy olduğunu savunuyor.
Sosyalist Parti’nin cumhurbaşkanı adayı François Hollande, skandalın tüm suçunun Lagarde’ye yüklenmesinden dolayı üzüntülü olduğunu belirtiyor. Hollande, LCP kanalına açıklamasında “Herkes bu olayın arkasında Lagarde’nin olmadığını biliyor” dedi.
Bir diğer sosyalist aday Segolene Royal de Hollande’nin açıklamalarını tekrarlayarak “Bu açık bir şekilde Sarkozy’nin başkanlık adaylığı döneminde destek vermesi için Tapie’ye yapılmış bir ödemeydi. Bu Sarkozy’nin bir talimatıydı” diye konuştu.
Birçok uzman da Lagarde’nin emir altında çalıştığını ve bu emirlerin nereden geldiğini tahmin etmenin zor olmadığını belirtiyor.
SARKOZY’NİN BAŞINI AĞRITAN İLK SKANDAL DEĞİL
Lagarne’nin karıştığı bu olay, Sarkozy’nin başını ağrıtan ilk skandal değil. Sarkozy kabinesi daha önce de skandallarla karşı karşıya kalmıştı. Kasım 2010’da Çalışma Bakanı Eric Woerth ve Dışişleri Bakanı Michele Alliot-Marie de istifa etmek zorunda kalmıştı. Ancak 2012 başkanlık seçimleri öncesinde Lagarde’nin kaybedilmesinin, UMP için büyük bir darbe olacağı yorumları yapılıyor.
Tapie ile Credit Lyonnais arasındaki sorun, 1993’te başlamıştı. Tapie, sahip olduğu Adidas hisseleri konusunda o zaman devlet bankası olan Credit Lyonnais’in kendisini yanlış yönlendirdiğini iddia etmişti. Hisselerin nihai satış rakamının kendisine yanlış verildiğini, hisselerin kendisine söylenenden daha fazla değere sahip olduğunu savunan işadamı, bankaya tazminat davası açmıştı. Banka ise herhangi bir yanlışlık olmadığını savunmuştu.
Banka ve ünlü işadamı arasındaki sorun, Lagarde’nin çözüm için araya girdiği 2007 yılına kadar devam etti. Lagarde, davanın resmi mahkemeden alınarak özel bir mahkeme heyetine aktarılmasını önerdi. 20 yıl süren dava, bu heyetin kararıyla hızlı bir şekilde sonuçlandı ve Credit Lyonnais, ünlü işadamına 285 milyon Euro ödemeye mahkum edildi.
Ancak ünlü işadamına verilen bu yüksek miktar Sosyalist Partisi’ni rahatsız etti. Sosyalist Parti, söz konusu paranın devlet parası olduğu için davanın özel bir mahkeme heyetiyle çözümlenemeyeceğini öne sürdü ve konunun soruşturulması için o zamandan beri girişimlerini sürdürdü.
Sosyalist Parti’nin bu çalışmaları nihayet sonuç verdi ve görevdeki bakanları yargılama yetkisini elinde bulunduran tek adli makam olan Cumhuriyet Adalet Mahkemesi konu hakkında soruşturma başlattı. Şimdi mahkemenin üç hakimi bir ay içerisinde konu hakkında dava açılıp açılmayacağına karar verecek. Eğer dava kararı çıkarsa, özel mahkeme heyetinin sonuçlandırdığı dava da düşecek.
“TALİMATLARI SARKOZY VERDİ”
Soruşturmanın kendisini “sinirlendirdiğini” açıklayan Lagarde, kendisine karşı bir iftira kampanyası olduğunu ve ortada yeni bir delil olmadığını öne sürüyor. Eğer suçlu bulunursa “altın kız”, 75 bin Euro para cezasının yanı sıra 5 yıl hapis cezasıyla da cezalandırılabilir.
Ancak skandal ve ceza sadece Lagarde’nin üzerine kalacak gibi de görünmüyor. Birçok kişi, asıl sorumlunun Cumhurbaşkanı Sarkozy olduğunu savunuyor.
Sosyalist Parti’nin cumhurbaşkanı adayı François Hollande, skandalın tüm suçunun Lagarde’ye yüklenmesinden dolayı üzüntülü olduğunu belirtiyor. Hollande, LCP kanalına açıklamasında “Herkes bu olayın arkasında Lagarde’nin olmadığını biliyor” dedi.
Bir diğer sosyalist aday Segolene Royal de Hollande’nin açıklamalarını tekrarlayarak “Bu açık bir şekilde Sarkozy’nin başkanlık adaylığı döneminde destek vermesi için Tapie’ye yapılmış bir ödemeydi. Bu Sarkozy’nin bir talimatıydı” diye konuştu.
Birçok uzman da Lagarde’nin emir altında çalıştığını ve bu emirlerin nereden geldiğini tahmin etmenin zor olmadığını belirtiyor.
SARKOZY’NİN BAŞINI AĞRITAN İLK SKANDAL DEĞİL
Lagarne’nin karıştığı bu olay, Sarkozy’nin başını ağrıtan ilk skandal değil. Sarkozy kabinesi daha önce de skandallarla karşı karşıya kalmıştı. Kasım 2010’da Çalışma Bakanı Eric Woerth ve Dışişleri Bakanı Michele Alliot-Marie de istifa etmek zorunda kalmıştı. Ancak 2012 başkanlık seçimleri öncesinde Lagarde’nin kaybedilmesinin, UMP için büyük bir darbe olacağı yorumları yapılıyor.