Chp Genel Başkan Yardımcısı Batum Afyonyonkarahisar‘da
CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, 12 Eylül‘deki anayasayı yapanları eleştirerek, "O anayasayı yapanlar arasında Sadullahlar, Cemiller vardı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun Afyonkarahisar ziyareti öncesinde parti teşkilatı ile görüşme yapmak üzere kente geldi. Partililerle fikir alışverişinde bulunan Batum, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın Afyonkarahisar mitinginde söylediği "Sayın Kılıçdaroğlu, gölgede duranın gölgesi olmaz. Güneşe çık" sözlerinin hatırlatılması üzerine Batum, "Önce o kendisine camı (Başbakan Erdoğan‘ın mitinglerde konuşma
yaparken kullandığı promter) veren hani olmadan konuşma yapamadığı, o camı kim vermiş, kimin gölgesindeymiş o çıkacak ortaya merak etmeyin" dedi.
12 Haziran‘dan sonra o gölgeleri hep beraber açık bir yüreklilikle ortaya koyacaklarını söyleyen Batum, "Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. Bizim kimsenin gölgesine falan ihtiyacımız yoktur. Ama Demirel, Türkiye Cumhurbaşkanlığı yapmış ve 87 yaşında hala Türkiye‘de oturan, Türkiye‘de duran, Türkiye‘de Cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık yapmış bir kişidir. Acaba Sayın Başbakan, 87 yaşında Türkiye‘de olabilecek mi? Yoksa çocukları ile beraber başka bir yerde mi olacak? Bunu çok merak ediyorum. O bakımdan,
Türkiye‘de Cumhurbaşkanlığı yapmış, Başbakanlık yapmış, 87 yaşında burada, Türkiye‘de hala oturan Türkiye‘yi terk etmemiş bir kişiye Sayın Başbakanın bunları söylemesini artık içinde bulunduğu acizliğin bir sonucu olarak görüyorum. Yoksa kimse meşhur fıkradır, ‘Üçüncüyü aç, sende diğerlerini kötülemeye başla‘ demiş. Artık Başbakanın anlatacağı hiçbir şey yok. Ne diyecek? Çiftçiye ne diyecek, işçiye ne diyecek, emekliye ne diyecek, dövdürdüğü öğrenciye ne diyecek, dayak attırdığı TEKEl işçisine ne
anlatacak? 4/C‘den vazgeçireceğim mi diyecek. Yapabileceği iki şey var. Ya uydurduğu ya da Amerikalı dostlarının kendisine söylediği ‘Bizim Karadeniz‘e geçmek için ihtiyacımız var‘ dediği, ‘Karayı deniz yapacağım, para buldum‘ dediği ya da burada 87 yaşında hala Türkiye Cumhuriyeti‘nde yaşayan Cumhurbaşkanına, bakanlara gölge ettiniz falan gibi laflar söyleyecek" diye konuştu.
"ŞİMDİ ÇIKACAK BAŞBAKAN BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇECEĞİZ DİYECEK"
12 Eylül‘de yapılan Anayasa değişikliğindeki maddeleri de eleştiren Batum, "Hani Kenan Evren‘den hesap soruyorlardı. Şimdi bunları uydurmuş bir Başbakan, şimdi gelip de bize Burhan Kuzu‘ya diyecek ki başkanlık sistemi. Bu Başbakan kendisine camla yazılmadan başkanlık sitemini anlatamaz. Bir gün camı kaldırın siz gazeteciler gidin, korkarsınız. ‘Başkanlık sistemi nedir?‘ deyin eğer cevap verebilirse ben bir anayasa hukukçusu olarak gelirim sizden özür dilerim. Camı kaldırın ama camsız. Şimdi çıkacak
Başbakan başkanlık sistemine geçeceğiz diyecek" şeklinde konuştu.
2007 yılında da Anayasa‘nın değiştirildiğini anlatan Batum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aynı ekip. Sadullahlar, Cemiller falan oturdular anayasa yaptılar. Cumhurbaşkanının görev süresini azalttılar, Meclis‘in görev süresini 4 yıla düşürdüler, bir maddeyi unuttular. Meclis Başkanı‘nın görev süresini 5 yıl bıraktılar. Bunların anayasası bu kadar. Bunların mantığı bu kadar. Bunlar şaka gibi adam. Bunlar Türkiye‘ye gelmiş şaka gibiler. İngiliz parlamentosunda Atatürk için demişler ki, ‘Nasıl başa çıkamadınız bir Osmanlı ile?‘ Başbakanları gelip demiş ki, ‘Ne yapalım. Her ülkeye bir dahi 100
yılda bir gelir. O da Türklere nasip oldu‘. Doğru, şimdi de bu adamların tamamı, bu dönemde nasip oldu bize. Anayasa yapıp, üç madde yapıp 4. maddeyi unutan, başkanlık sistemini camdan olmadan okuyamayan, çiftçiye, köylüye, işçiye, emekliye, öğrenciye, kadına hiçbir şey vermeden, ‘Vereceğim‘ diye anayasa yapan, onu yaptıktan 3 ay sonra ‘Bir tane daha yapmamız lazım. Biz iyi yapamadık‘ diyen, ilk defa böyle bir hükümet. İnşallah 12 Haziran‘da bunların anayasasını biz yapacağız."
"ALİ ÇETİNKAYA‘YI CAM OLMADAN SÖYLEYEMEZ"
Başbakan Erdoğan‘ın bir mitinginde Kurtuluş Savaşı komutanlarından Ali Çetinkaya‘ya ‘cellat‘ diye hitap etmesini de eleştiren Batum, "Açık söylüyorum, Başbakan‘a, ‘Ali Çetinkaya kim?‘ diye sorsanız, cam olmadan söyleyemez. Gerçekten ben tanıdığını falan da tahmin etmiyorum. Çok samimiyetle söylüyorum. Ama Başbakan‘a bu akılları verenlere çok ayıp. Beğenmeyebilirsin yanlış yaptı diyebilirsin doğru yaptı diyebilirsin, Cumhuriyet‘i kuran insanlara ‘katil, cellat‘ demen yanlış olur" dedi.
Kaynak: İHA
yaparken kullandığı promter) veren hani olmadan konuşma yapamadığı, o camı kim vermiş, kimin gölgesindeymiş o çıkacak ortaya merak etmeyin" dedi.
12 Haziran‘dan sonra o gölgeleri hep beraber açık bir yüreklilikle ortaya koyacaklarını söyleyen Batum, "Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. Bizim kimsenin gölgesine falan ihtiyacımız yoktur. Ama Demirel, Türkiye Cumhurbaşkanlığı yapmış ve 87 yaşında hala Türkiye‘de oturan, Türkiye‘de duran, Türkiye‘de Cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık yapmış bir kişidir. Acaba Sayın Başbakan, 87 yaşında Türkiye‘de olabilecek mi? Yoksa çocukları ile beraber başka bir yerde mi olacak? Bunu çok merak ediyorum. O bakımdan,
Türkiye‘de Cumhurbaşkanlığı yapmış, Başbakanlık yapmış, 87 yaşında burada, Türkiye‘de hala oturan Türkiye‘yi terk etmemiş bir kişiye Sayın Başbakanın bunları söylemesini artık içinde bulunduğu acizliğin bir sonucu olarak görüyorum. Yoksa kimse meşhur fıkradır, ‘Üçüncüyü aç, sende diğerlerini kötülemeye başla‘ demiş. Artık Başbakanın anlatacağı hiçbir şey yok. Ne diyecek? Çiftçiye ne diyecek, işçiye ne diyecek, emekliye ne diyecek, dövdürdüğü öğrenciye ne diyecek, dayak attırdığı TEKEl işçisine ne
anlatacak? 4/C‘den vazgeçireceğim mi diyecek. Yapabileceği iki şey var. Ya uydurduğu ya da Amerikalı dostlarının kendisine söylediği ‘Bizim Karadeniz‘e geçmek için ihtiyacımız var‘ dediği, ‘Karayı deniz yapacağım, para buldum‘ dediği ya da burada 87 yaşında hala Türkiye Cumhuriyeti‘nde yaşayan Cumhurbaşkanına, bakanlara gölge ettiniz falan gibi laflar söyleyecek" diye konuştu.
"ŞİMDİ ÇIKACAK BAŞBAKAN BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇECEĞİZ DİYECEK"
12 Eylül‘de yapılan Anayasa değişikliğindeki maddeleri de eleştiren Batum, "Hani Kenan Evren‘den hesap soruyorlardı. Şimdi bunları uydurmuş bir Başbakan, şimdi gelip de bize Burhan Kuzu‘ya diyecek ki başkanlık sistemi. Bu Başbakan kendisine camla yazılmadan başkanlık sitemini anlatamaz. Bir gün camı kaldırın siz gazeteciler gidin, korkarsınız. ‘Başkanlık sistemi nedir?‘ deyin eğer cevap verebilirse ben bir anayasa hukukçusu olarak gelirim sizden özür dilerim. Camı kaldırın ama camsız. Şimdi çıkacak
Başbakan başkanlık sistemine geçeceğiz diyecek" şeklinde konuştu.
2007 yılında da Anayasa‘nın değiştirildiğini anlatan Batum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aynı ekip. Sadullahlar, Cemiller falan oturdular anayasa yaptılar. Cumhurbaşkanının görev süresini azalttılar, Meclis‘in görev süresini 4 yıla düşürdüler, bir maddeyi unuttular. Meclis Başkanı‘nın görev süresini 5 yıl bıraktılar. Bunların anayasası bu kadar. Bunların mantığı bu kadar. Bunlar şaka gibi adam. Bunlar Türkiye‘ye gelmiş şaka gibiler. İngiliz parlamentosunda Atatürk için demişler ki, ‘Nasıl başa çıkamadınız bir Osmanlı ile?‘ Başbakanları gelip demiş ki, ‘Ne yapalım. Her ülkeye bir dahi 100
yılda bir gelir. O da Türklere nasip oldu‘. Doğru, şimdi de bu adamların tamamı, bu dönemde nasip oldu bize. Anayasa yapıp, üç madde yapıp 4. maddeyi unutan, başkanlık sistemini camdan olmadan okuyamayan, çiftçiye, köylüye, işçiye, emekliye, öğrenciye, kadına hiçbir şey vermeden, ‘Vereceğim‘ diye anayasa yapan, onu yaptıktan 3 ay sonra ‘Bir tane daha yapmamız lazım. Biz iyi yapamadık‘ diyen, ilk defa böyle bir hükümet. İnşallah 12 Haziran‘da bunların anayasasını biz yapacağız."
"ALİ ÇETİNKAYA‘YI CAM OLMADAN SÖYLEYEMEZ"
Başbakan Erdoğan‘ın bir mitinginde Kurtuluş Savaşı komutanlarından Ali Çetinkaya‘ya ‘cellat‘ diye hitap etmesini de eleştiren Batum, "Açık söylüyorum, Başbakan‘a, ‘Ali Çetinkaya kim?‘ diye sorsanız, cam olmadan söyleyemez. Gerçekten ben tanıdığını falan da tahmin etmiyorum. Çok samimiyetle söylüyorum. Ama Başbakan‘a bu akılları verenlere çok ayıp. Beğenmeyebilirsin yanlış yaptı diyebilirsin doğru yaptı diyebilirsin, Cumhuriyet‘i kuran insanlara ‘katil, cellat‘ demen yanlış olur" dedi.