Küçükali: Darfur Belgeseli İle İnsanlığın Dramını Vurgulamak İstedik (Özel)

Türk Kızılay ekibinin Sudan’ın Darfur bölgesinde çektiği ‘Müsteşfa‘ isimli belgesel, iç savaşın ortasında açlık, yoksulluk ve sağlık sorunlarıyla yaşam savaşı veren insanların sessiz çığlığını Cannes‘dan dünyaya duyuruyor.

Türk Kızılay ekibinin Sudan’ın Darfur bölgesinde çektiği ‘Müsteşfa‘ isimli belgesel, iç savaşın ortasında açlık, yoksulluk ve sağlık sorunlarıyla yaşam savaşı veren insanların sessiz çığlığını Cannes‘dan dünyaya duyuruyor. Berlin Film Festivali‘nde 30 ayrı uluslararası film festivalinin dikkatini çekmeyi başaran ‘Müsteşfa‘, Antalya 7. Film Festivali‘nde derece aldıktan sonra, dünya sinemasının gözünü çevirdiği Cannes Film Festivali’nde görücüye çıktı. Belgeseli değerlendiren Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali, belgeselle orada insanlık adına büyük bir dramın yaşandığını vurgulamaya çalıştıklarını belirtti.

Türk Kızılay’ın Kurumsal İletişim Birimi, Sudan’ın Darfur bölgesinde yaşanan insanlık dramını kısa metrajlı bir belgeselle Cannes Film Festivali’ne taşıdı. Kızılay ekibi, kamera ve fotoğraf makinesinin alınmadığı bölgede, Kızılay’ın kurduğu hastanede ve çevresinde verilen yaşam mücadelesini görüntüledi. 2010 yılında çekilen ve ‘Müsteşfa‘ adı verilen belgesel, yoksul Darfur halkının sessiz çığlığını yansıtıyor. Film, geçen yıl 7. Antalya Altın Portakal Film Festivali‘nde belgesel dalında finale kaldı.

‘Müsteşfa‘ bu yıl 64.‘sü yapılan dünyanın en prestijli film festivali Cannes Film Festivali‘ndeki Film Market‘te 11-22 Mayıs tarihleri arasında yer alıyor. Böylece Darfur‘un sessiz çığlığını Türk Kızılayı aracılığıyla Cannes‘dan tüm dünya duyacak. Müsteşfa daha önce de Berlin Film Festivali marketinde yer almış, buradan 30 ayrı festivalin dikkatini çekmişti. Dünyadaki birçok film festivalinden davetler alan ‘Müsteşfa‘ son olarak İtalya Festival dei Popoli ve River Film Festival‘e davet edildi.

Belgeselle ilgili görüşlerini Cihan‘a açıklayan Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali, “Biz bir şeyi vurgulamak istedik. İnsanlık adına büyük bir dram yaşanıyor. Biz insanlar buna eğer duyarsız yaşarsak bizden sonra gelenler bu nesli yargılarlar. Dolayısıyla dünyada bir taraf çok refah içinde yaşarken diğer taraftan bir kesim kumların içinde adeta böcek gibi yaşıyor.” dedi. Kızılay’ın daha çok afetlere ani müdahale etmesi ve kanla alakalı konularda problem çözen bir ekip olarak bilindiğini hatırlatan Küçükali, “Bunun yanı sıra iç bünyemizde çok çeşitli birimler var. Bunlardan biri de Kurumsal İletişim Birimi. Darfur’daki hastanemize giden ekibimiz, gördüğü dramı profesyonel bir çalışma ile kayıt altına aldı. Kısa metrajlı bir belgesel ortaya çıktı. Kısa metrajlı seslendirilmeyen, sadece müzikle görseli tam anlatan bir çekim. Arkadaşımız sanata bağlı kalarak fotoğraflarla, müzikle orda yananlara anlatmak istedi.” bilgisini verdi.

Belgeselin Türkiye’de hak ettiği değeri bulmadığını ima eden Küçükali, “Eğer bu görsele bir erkek ya da kadın sesi eklenseydi zannediyorum Türkiye’de çok popüler olurdu. Damardan olurdu. Ama bu sanata bağlı kalarak resimlerle anlatmak istediğini anlatmaya çalıştı arkadaşımız. Böylesine güzel bir çalışmada Türkiye’de Antalya Film Festivali’nde ilk 3’e girdik. Arkadaşımız bu işi çok profesyonelce yaptı.. Biz çok fazla iddialı değiliz ancak bir hakkın telsi adına çok umutluyuz. Cannes film festivalinden olumlu intibalar aldık.” diye konuştu. “Belgesel Türkiye’den yüksek bir puan alsaydı, Cannes’ta Darfur halkının dramını daha iyi yansıtacaktık.” diyen Küçükali, yardımlar konusunda yaşanan ikilemi anlattı. Küçükali, “Dünyada sanki bu insanlara yardım ediliyor ve bu insanlar yardımı iyi algılamıyor gibi gözüküyor. Aslında öyle değil, bu insanlara yardım edilmiyor. Edilmiş gibi dünyaya lanse ediliyor.”

İsmini Osmanlıca‘da hastane anlamına gelen ‘Müsteşfa‘dan alan belgesel, kameranın yasak olduğu Darfur‘da dünyanın duymak, görmek, bilmek istemediği gerçeklere tanıklık ediyor. Belgeselde, hijyen koşullarının sağlanamadığı her ortamda yaşamaya çalışan çocuklar, hoyratça kendini gösteren fakirlik ve açlık ile Türk Kızılayı ekibinin insanüstü hizmeti kameradan izleyiciye aktarılıyor. Küçücük çelimsiz bedenlerin ölüme direnişinin gözler önüne serildiği belgeselde, dünyaya Darfur halkının ‘yaşam direnişi‘ gösteriliyor. 23 dakika 30 saniye süren belgeselin yapımcılığını ve yönetmenliğini Türk Kızılayı Kurumsal İletişim Birimi‘nden Armağan Pekkaya, yardımcı yönetmenliğini de Özgür Altınay yaptı. Belgeselin kamera ve kurgusu da Pekkaya ve Altınay‘a ait. Belgesel Darfur‘da mülteci kamplarında çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 2 milyon kişinin beslenme, barınma, sağlık, güvenlik, eğitim ve adalet haklarından yoksun yaşamından kesitler sunuyor.