Gzo Başkanı Akbaşlı: Fındıkta Önemli Derecede Rekolte Kaybı Olacağı Kesin
Giresun Ziraat Odası (GZO) Başkanı Özer Akbaşlı,"Fındıkta bu yıl, önemsenecek derecelerde rekolte kayıpları ile karşılaşacağımız kesindir." dedi.
Giresun Ziraat Odası (GZO) Başkanı Özer Akbaşlı,"Fındıkta bu yıl, önemsenecek derecelerde rekolte kayıpları ile karşılaşacağımız kesindir." dedi.
Akbaşlı, yaptığı açıklamada, üretici temsilcileri olarak, zaman zaman fındık ve fındığın üretimini ilgilendiren birçok konuda, başta fındık üreticisi çiftçileri olmak üzere, fındığın içerisinde bulunan kişilere, yaşanılan tarımsal ve sosyal sürecin olumlu ve olumsuz tüm yönlerini anlatmanın, bu konularda tüm kamuoyunun bilgi sahibi olması noktasında titizlikle üzerinde durduklarını belirtti.
Yaptıkları çalışmalar ve paylaştıkları bilgiler nedeniyle bugüne kadar hep olumlu övgüler aldıklarını kaydeden Akbaşlı,"Gerçeği yansıtmayan, taraf tutan, üzücü ve kırıcı hiçbir beyanatımız olmamıştır. Hatırlarsanız, 2010-2011 üretim sezonunda fındığın, sıkıntılı olacağını müteaddit zamanlarda sizlerin aracılığı ile tüm kamuoyu ile paylaştık." diye konuştu.
30 Kasım 2010 tarihinde "Fındık Streste" başlıklı bir yazıyı kamuoyu ile paylaştıklarını anımsatan Akbaşlı, şöyle konuştu: ‘Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, 2011 yılı fındık tarımını olumsuz yönde etkiliyor‘ dedik. 12 Aralık 2011 tarihli ‘Yalancı Bahara, Fındık da İnandı‘ başlıklı yazımızla da ‘Açıkçası çiftçiler olarak ne yapacağımızı şaşırmış vaziyetteyiz. Fındık ağaçlarımızın bu durumu, önümüzdeki kış
ayı ile yaşanacak soğuk havalardan etkileneceği kesindir. Bu yıl da tüm çiftçilerin eli yüreğinde bir kış geçireceği artık kaçınılmaz olmuştur‘ dedik. 24 Ocak 2011 tarihli ‘Fındığı Güzel Havalar Mahvetti‘ başlıklı yazımızla da ‘Diğer bir endişemiz ise hava sıcaklıklarının, mevsim normallerinin üzerinde olması bu yıl bahçelerin erken uyanmasına sebep olacağı ve sonradan yaşanacak soğukların mahsule zarar vereceği yönündedir‘ diyerek
tüm sürec hakkında bilgiler verdik. Tüm bu gözlemlerimiz sonrasında, 14-28 Şubat 2011 tarihlerinde, Tarım Bakanlığı, fındık Karanfili Sayım Komisyonu tarafından yapılan 2011 yılı tahmini fındık rekoltesi 85 bin ton, Türkiye genelinde ise 600 bin ton olarak tespit edilmiştir. Bizler bu rekolte tespitlerinden sonra, fındık miktarının tespit edilenden daha az olacağını, iklim ve biyolojik şartların fındığın, süreç oluşumunu etkileyeceğini, bununda ilerideki zamanlarda daha iyi gözlenebilir ve anlaşılabilir olacağını da ifade ettik. Bu ön görümüzün, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da, ne kadar isabetli bir öngörü olduğunu hep birlikte müşahede ediyoruz ve edeceğiz."
"Bugünlerde, alan üzerinde yaptığımız gözlem ve tespitlerde fındık, karanfilde tespit edilen rekolte miktarının çok altında bir rekolte de gerçekleşecektir. Bunun miktarını söylemek elbette oldukça zordur." diyen Akbaşlı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Konuyu irdeleyen çiftçiler ve akademisyenler ile yaptığımız istişarelerde, fındıkta bu yıl, önemsenecek derecelerde rekolte kayıpları ile karşılaşacağımız kesindir. Bu kayıp miktarı ile kayba sebep olacak etkenler, çotanak sayımında elbette ortaya çıkacaktır. Buda, kararı değiştirmeyerek, kararın gerekçesini
daha sonra yazmak gibi bir şey olacaktır. Bu nedenlerle, üreticilerimiz mahsule dayalı borçlanmalarına dikkat etmeleri gerektiğinin altını
çizmek durumundayız. Ayrıca fındığın diğer tarafları da konuya hazırlıklı olmalıdırlar."
Akbaşlı, yaptığı açıklamada, üretici temsilcileri olarak, zaman zaman fındık ve fındığın üretimini ilgilendiren birçok konuda, başta fındık üreticisi çiftçileri olmak üzere, fındığın içerisinde bulunan kişilere, yaşanılan tarımsal ve sosyal sürecin olumlu ve olumsuz tüm yönlerini anlatmanın, bu konularda tüm kamuoyunun bilgi sahibi olması noktasında titizlikle üzerinde durduklarını belirtti.
Yaptıkları çalışmalar ve paylaştıkları bilgiler nedeniyle bugüne kadar hep olumlu övgüler aldıklarını kaydeden Akbaşlı,"Gerçeği yansıtmayan, taraf tutan, üzücü ve kırıcı hiçbir beyanatımız olmamıştır. Hatırlarsanız, 2010-2011 üretim sezonunda fındığın, sıkıntılı olacağını müteaddit zamanlarda sizlerin aracılığı ile tüm kamuoyu ile paylaştık." diye konuştu.
30 Kasım 2010 tarihinde "Fındık Streste" başlıklı bir yazıyı kamuoyu ile paylaştıklarını anımsatan Akbaşlı, şöyle konuştu: ‘Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, 2011 yılı fındık tarımını olumsuz yönde etkiliyor‘ dedik. 12 Aralık 2011 tarihli ‘Yalancı Bahara, Fındık da İnandı‘ başlıklı yazımızla da ‘Açıkçası çiftçiler olarak ne yapacağımızı şaşırmış vaziyetteyiz. Fındık ağaçlarımızın bu durumu, önümüzdeki kış
ayı ile yaşanacak soğuk havalardan etkileneceği kesindir. Bu yıl da tüm çiftçilerin eli yüreğinde bir kış geçireceği artık kaçınılmaz olmuştur‘ dedik. 24 Ocak 2011 tarihli ‘Fındığı Güzel Havalar Mahvetti‘ başlıklı yazımızla da ‘Diğer bir endişemiz ise hava sıcaklıklarının, mevsim normallerinin üzerinde olması bu yıl bahçelerin erken uyanmasına sebep olacağı ve sonradan yaşanacak soğukların mahsule zarar vereceği yönündedir‘ diyerek
tüm sürec hakkında bilgiler verdik. Tüm bu gözlemlerimiz sonrasında, 14-28 Şubat 2011 tarihlerinde, Tarım Bakanlığı, fındık Karanfili Sayım Komisyonu tarafından yapılan 2011 yılı tahmini fındık rekoltesi 85 bin ton, Türkiye genelinde ise 600 bin ton olarak tespit edilmiştir. Bizler bu rekolte tespitlerinden sonra, fındık miktarının tespit edilenden daha az olacağını, iklim ve biyolojik şartların fındığın, süreç oluşumunu etkileyeceğini, bununda ilerideki zamanlarda daha iyi gözlenebilir ve anlaşılabilir olacağını da ifade ettik. Bu ön görümüzün, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da, ne kadar isabetli bir öngörü olduğunu hep birlikte müşahede ediyoruz ve edeceğiz."
"Bugünlerde, alan üzerinde yaptığımız gözlem ve tespitlerde fındık, karanfilde tespit edilen rekolte miktarının çok altında bir rekolte de gerçekleşecektir. Bunun miktarını söylemek elbette oldukça zordur." diyen Akbaşlı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Konuyu irdeleyen çiftçiler ve akademisyenler ile yaptığımız istişarelerde, fındıkta bu yıl, önemsenecek derecelerde rekolte kayıpları ile karşılaşacağımız kesindir. Bu kayıp miktarı ile kayba sebep olacak etkenler, çotanak sayımında elbette ortaya çıkacaktır. Buda, kararı değiştirmeyerek, kararın gerekçesini
daha sonra yazmak gibi bir şey olacaktır. Bu nedenlerle, üreticilerimiz mahsule dayalı borçlanmalarına dikkat etmeleri gerektiğinin altını
çizmek durumundayız. Ayrıca fındığın diğer tarafları da konuya hazırlıklı olmalıdırlar."